Bugün ramazan ayına elveda yarın'da bayramına merhaba diyeceğiz inşaallah. Efendimiz (s.a.v.)' in Ramazan ayı için; ‘' Evveli rahmet, Ortası mağfiret ve sonu Cehennem azabından kurtuluştur.'' müjdesine ümmetçe erişmişizdir diye temenni ediyorum.
Ramazan ayına elveda ederken, inşallah Namaz'larımıza, İnfak'larımıza, Kur'an tilavet'lerimize, Cömert'liğimize ve kaynaşmalarımıza da elveda demeyiz. Yine Ramazan ayına elveda ederken, inşallah İhlâsımıza, Kardeşliğimize, Ümmetin derdiyle dertleşmemize ve huşu içerisinde yaptığımız dualara elveda demeyiz.
Ramazan Bayramına merhaba ederken, İnşallah gaflete, dalalete, cimriliğe, nemelazımcılığa ve Ümmetin derdini unutup kendi derdine düşmeye merhaba demeyiz. Yine Ramazan Bayramına merhaba ederken, İnşallah bencilliğe, haksızlığa, dedikoduya, hasede merhaba demeyiz.
Her akide ve ümmetin kendine has bir bayramı veya bayramları vardır. Müslümanların iki bayramından biri Ramazan bayramıdır. Birlik, beraberlik ve kardeşliğin perçinlendiği bu mübarek günler Müslümanların neşe, sevinç ve mutluluk günleridir. Ancak İslam âleminin parçalanmışlığı ve dağınıklığından dolayı yüz yıllardır Ümmet olarak hep buruk bayramlar yaşıyoruz.
İslam coğrafyasının acı tablosuna rağmen, buruk da olsa bayram ve bayramlaşmalarımızı ihya etmeliyiz. Bayram sabahı camilere akın edip bayram namazından sonra camilerde bayramlaşma halkaları oluşturmalı, Kabristanları ziyaret etmeliyiz. Ev halkımızın bayramını mübarek edip, heyecanla gelen misafirleri beklemeliyiz. Daha sonra başta akraba, eş, dost, yakın/uzak komşuları ziyaret etmeli, organize edilen bayramlaşma programlarına katılmalı ve kardeşlerimizle kucaklaşarak bayram havasına muhabbet, uhuvvet ve ihlâs katmalıyız.
Ülkemizin batı bölgeleri başta olmak üzere, maalesef bayramlarımız ana mecrasından kayarak farklı bir hal almış. Birçok konuda olduğu gibi bayram ve bayramlaşma konusunda da sosyolojik bir dejenerasyonla bayramlarımız, tatil veya dinlenme günlerine dönüştürülmüş. Toplum olarak ya birkaç günlük bayram tatili(!) diye ailece tenha bir yere tatile, ya da öğlene kadar evde dinlenip sonra birkaç kişiye klasik bayramlaşma mesajını göndererek bu mübarek günleri geçiriyoruz. Yine bayram sabahı Caddeler, Sokaklar kalabalık, neşeli ve cıvıl cıvıl olması gerekirken maalesef yine öğlene kadar sokaklar ve caddeler bomboş, in-cin top oynuyor. Bırakın büyükleri, sokaklarda çocuklar bile yoktur.
Efendimiz (s.a.v.)'in bize miras bıraktığı bu mübarek bayram ibadeti/kültürü de artık aramızdan kalkmaya yüz tutmuş. Bunun vebali toplum olarak hepimizindir, ancak daha çok Ülke yöneticileri başta olmak üzere Kanaat Önderlerinin, Cemaatlerin, İslami STK'ların vebalidir. Bayram ve bayramlaşma ibadetini/kültürünü tekrar kazanmak için yukarıda saydığımız toplumun lokomotifleri, acilen kolları sıvamalı ve bu soruna çözüm bulmalarını ümit ediyorum.
Son olarak Mübarek Ramazan Bayramı; ümmetin vahdetine ve baharına vesile olsun. Ümmetin izzetini muhafaza etme adına Dünya'nın dört bir tarafında mücadele eden yiğitlerin zaferine vesile olsun. Zindanlardaki aziz Yusufilerin ve eli öpülesi muhacirlerin azad olmasına vesile olsun ve Mübarek Ramazan Bayramı; ümmetin, vahdet içinde söz sahibi olduğu bir Dünya‘ya vesile olsun (Âmin). BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN.