Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 6-7 Ekim tarihinde Kobani bahaneli PKK saldırılarında katledilen 4 çocuk babası Suriyeli Abdullah Muhammed Latif’in (43) evinde bayram sevinci yerine hüzün hâkim.
Eşi Kamer İbrahim, aradan yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen eşinin katledildiği manzarayı hayatı boyunca unutmayacağını belirterek, bayram sevinci yerine hüznü yaşadıklarını söyledi.
8 yaşındaki küçük kızı Meram Muhammed ise bütün çocukların bayram yaptığını ama babalarının yanında olmadığı için bayramın kendileri için hiç güzel olmadığını söyledi.
Küçük Meram, o günden bu yana babasının sürekli giydiği kazağını kucağına almadan yatamadığını söylemesi ise duygulu anların yaşanmasına neden olurken “Babamı katledenlere ve beni yetim bırakanlara Allah hesap soracaktır” demesi ise dikkatlerden kaçmadı.
Bir yıldır yaşadıkları sıkıntı ve içinde bulundukları ruhi ıstırabı İlke Haber Ajansı’na anlatan merhum Muhammed Latifin eşi Kamer ile küçük kızı Meram duygu ve düşüncelerini şöyle dile getirdiler:
“Eşim çok merhametli biriydi”
Kızıltepe’de huzurlu ve mutlu oldukları için Suriye’deki savaşın bitmesi durumunda da dönmeyi düşünmediklerini belirten Kamer İbrahim, “Suriye’deki iç savaştan dolayı 3 yıl önce eşim ve çocuklarımla beraber Türkiye’ye sığındıktan sonra buraya yerleştik. Elhamdülillah, burada çok mutluyduk. Eşim çocuklarım ve ben burayı çok sevdik. Eşim ay iş arıyordu ve sebze halında iş bulmuştu. O kadar burayı sevdik ki Suriye’deki savaş bitse de gitmeyeceğiz, burada kalacağız diyorduk. Sonradan kendine küçük bir sebze dükkânı açtı. Böylece geçiniyorduk. Eşim çok merhametli ve şefkatliydi.” dedi.
“Katledilen Kardeşimin eşi bizimle beraber 4 aileye bakıyordu”
Kardeşinin eşi Fehad İbrahim Elduveric’in de çok iyi bir insan olduğunu ve kendi ailesi ile beraber kaynanasının, kaynının ve kız kardeşinin de ev kirasını onun ödediğini söyleyen Kamer Latif, “Fehad İbrahim Elduveric Suudi Arabistan’dan bayram için bizim ziyaretimize geldi. Maddi durumumuz iyi olmadığı için çocuklara elbise alıyordu. Bayram içinde yine onlara elbise almıştı. Bize bayram şekeri aldı. Bayramdan sonra Kızıltepe’de olaylar başladı. O ile eşim Mardin’e gittiler. Annemin, abimin ve diğer kız kardeşimin kira ve masrafını karşılamak için bankadan para çekip Kızıltepe’ye döndüler. Yolda çeteler onları durdurduktan sonra paralarını alıp onları öldürmüş, sonrada kiraladıkları arabayı da yakmıştılar. Başımıza gelen olaydan sonra abim buradan gitti şimdi çadırda yaşıyor.” şeklinde konuştu.
“Eşime yaşatılan vahşeti hayatım boyunca unutamam”
Aradan geçen bir yıla rağmen hala kendilerini rüyada sandıklarını belirten Kamer İbrahim, “ Ertesi günün sabahı bize haber geldi. Hastaneye gittiğimde morgda onları bize gösterdiler. Adeta deliye döndük, şok geçirdik. İlk defa başımıza böyle bir şey geliyordu. Neyin ne olduğunu anlayamadık. Eşimi Mardin’de gömdük. El Duveric’in cenazesi ise Suudi Arabistan’a gönderildi. Bende kardeşimde perişan olduk.” dedi.
Eşine yaşatılan zulmü ve kendilerine yaşatılanları bir türlü kabullenemediklerini belirten Kamer Latif, “Çünkü kimseye bir kötülükleri dokunmamıştı. Bu nasıl vahşetti de haksız yere onları öldürdüler? Çocuklarımı ve kardeşimin çocuklarını yetim bıraktılar. Eşimde Kürt’tü ve Kürtçe konuşuyordu. Nasıl böyle bir vahşeti yaptılar bir türlü anlam veremiyorum? Onları görmeye gittiğimde öyle bir vahşetle onları katletmişlerdi ki gördüğüm manzarayı hayatım boyunca unutamam. Ne insaniyet ne de İslamiyet bunu kabul etmez.” ifadelerini kullandı.
“Allah, bu zulmü bize reva görenlere hakkımızı bırakmaz”
Çocukları üzülmesin diye yanlarında ağlamadığını belirten Kamer Latif, bir bayramın gelmiş olmasına rağmen kendileri bayramı yaşamadıklarını söyledi.
Kamer Latif, “Çocuklarımın kalbi kırık ve yetim bırakıldılar. Sürekli bunu söylüyorlar ‘Anne bayram geldi ama babamız yanımızda değil. Babamız hayattan gittikten sonra bayram bize de kalmadı.’ Onların yanında ağlayamıyorum, fazla üzülmesinler diye. Ama yine de Elhamdülillah, Allaha çok şükür. Biz Allah tevekkül ediyoruz. Allah hakkımızı onların yanında bırakmaz. Hem eşim hem de kardeşimin eşi mazlumdular. Allah zulmü sevmez ve kabul etmez. Allah büyüktür.” dedi.
“Babamın kazağını kucağıma almadan yatamıyorum”
Babasının mezarını her ziyaret ettiğinde babasının sanki mezardan çıkarak kendisiyle oynayacakmış hissine kapıldığını küçük Meram, babamı öldüğünde çok ağladığını söyledi.
Küçük Meram, “Babamı çok seviyordum, babamda beni çok seviyordu. İşten her geldiğinde beni dışarıya çıkarır, istediğim her şeyi bana alırdı. Mezarına gittiğimde sanki sevinçten uçuyorum. Sanki mezardan çıkıp benimle oynuyor. Her gece onun kazağını kucağıma alıp öyle yatıyorum. Babamı çok özlüyorum.” diye konuştu.
“Bütün çocuklar bayram yapıyor ama babamız olmadığı için bayram yapamadık”
Babasız geçen bayramlarının güzel olmadığını ve her çocuk gibi kendisinin de babası ile gezmeyi çok istediğini söyleyen Meram, “Babasız bayram hiç güzel değil. Geçen bayram babam yanımızda olduğu zaman bayram çok güzeldi. Ama şimdi bayram hiç güzel değil. Bayramda beni babasız bıraktılar Allah’ım büyüktür. İnşallah babamın hakkını onlara bırakmayacak.” dedi.
“Kobani yaşanıyor diye sokağa çıkanlar Kürdistan’ı Kobani’ye çevirmişlerdi”
Geçen sene 6-8 Ekim tarihleri arasında Kobani bahaneli saldırılarda PKK yandaşları Kızıltepe ilçe merkezinde bulunan Banka şubeleri, Maliye binası ve PTT şubesini yakarak talan etmiş, birçok Alışveriş Merkezlerini yağmalamıştı. İslami kimliğiyle tanınan şahıslar hedef alınmış ve iş yerleri yağmalanıp sonradan yakılmıştı. Suudi Arabistan vatandaşı Fehad İbrahim Elduveric ile Suriye vatandaşı Abdullah Muhammed Latif isimli iki şahıs sakallarından ve İslami görüntülerinden dolayı önce üzerlerinde bulunan 10 bin TL ile 15 bin Suud riyalı alınmış, ardından vahşice katledilmiş, araçları da yakılmıştı. İbret bu ya Kobani için sokağa çıktıklarını söyleyenler Kürdistan’ı Kobani’ye çevirmişlerdi. (Mehmet Aslan-İLKHA)