Biliyorsunuz Bayramlar, Müslümanların, daha doğrusu bugünlere değer veren bütün insanların sürur günleridir.
Bayramlarda insanlar şefkati, merhameti, başkasına saygıyı ve sevgiyi en üst derecede yaşar ve yaşatır.
Bayramlar birbirlerimize sevgimizi göstermenin, şefkat ve rahmet elini uzatmanın bir başka adıdır. Hele bu Bayram, Kurban Bayramı olunca özellikle bu husus daha bir önem arz edecektir.
Allah’ın Halili Hz İbrahim’in, can ciğeri İsmailini kurban etmeye çalışırken Rabbi tarafından ödüllendirildiği andır Kurban Bayramı.
Onun için bugünün anlam ve önemini, Hz İbrahim’i ve Rabbinin emrine imtisalini, Hz. İsmail’i ve teslimiyet ile itaatini iyi okuyarak Yüce Allah’ın emrine karşı duruşumuzu ve teslimiyetimizi gözden geçirmemiz lazım.
İbrahim’in milletinden isek, ibrahimce davranıp en sevdiklerimizi yeri geldiğinde feda edebilecek noktaya gelip gelmediğimizi bir kez daha nokta-i nazara almamız icap ediyor olabilir.
İbrahimî bir duruş ve ismailî bir teslimiyet örneğini oluşturma azmi ve kararlılığı bize nice bayramlar yaşatır inşallah. İbrahim’in milletinden olmanın gereği de bu değil mi?
Biliyorum yine bu bayramı, sadece Türkiye’de yüzlerce belki de binlerce Müslüman, kendi memleketlerinden, aile ve sevdiklerinden uzakta geçirmek zorunda kalacak.
Kimisi muhacir, kimisi mahpus geçirecek bu bayramı ama, hepsinde İbrahim’in ilk teslimiyeti ve itaati olduğu/olacağı muhakkaktır… İbrahim’in, İsmail’ini kurban etmeye çalışırken ki teslimiyeti… İsmail’in, bıçağın altındaki vakar ve itaati…
Gün gelir, şuan imtisal ettikleri yüce vazife ve gayelerin karşılığını alınca, o zaman gerçek bayramların onların olacağı da şüphesizdir. O günlerin geleceğinden de hiç kimsenin şüphesi olmasın!
Sadece Müslümanca yaşamak istemlerine karşın uğradıkları mağduriyet… Kurban etmek zorunda bırakıldıkları evlat, çocuk, eş, anne, baba ve bütün bir dünya metaı…
Kim zerre miktarınca bir iyilik yapmışsa mutlaka onun karşılığını bulacaktır. Biz inanıyoruz ki; annenin İsmailini hazırlaması, İsmailin babasına itaati, babanın Rabbine itaati ve bu büyük emri ifa etmek için evden ayrılışları ve bu arada geçirdikleri müddetin hepsi nasıl karşılıksız bırakılmadıysa, bugün o emri imtisal eden muvahhid hiçbir müminin de hiçbir anı ve zamanı karşılıksız kalmayacak ve Yüce Allah tarafından mükâfatı büsbütün verilecektir inşallah.
Yeter ki her saniyesi ibadet sayılan bu an ve zamanın kıymetini bilelim. Özellikle bu zaman zarfında şeytanın desiselerine dikkat edebilelim. Kibir, enaniyet, gıybet, bir birbirimizi çekememe ve daha başka vazife ve ibadetimize halel getirecek hal ve hareketlere pirim vermeyelim. Büyük kurban ibadetini ve ibrahimce yaşamayı sabırsızlık aceleciliğine kurban etmeyelim.
Bu vesileyle bütün Müslümanların özellikle de Yüce dava uğruna en sevdiklerini feda etmekten geri durmayan muvahhid, mücahid ve muhacir müminlerin, onların aile ve yakınlarının Kurban Bayramlarını can-u gönülden tebrik eder, hayırlara vesile olmasını cenab-ı Allah’tan dilerim.
Selam ve dua ile.