Gaziantep’in Şahinbey ilçesi Beybahçe Mahallesi’nde geçtiğimiz yıl ağustos ayında bir düğün gecesine yönelik gerçekleştirilen canlı bomba saldırısında hayatını kaybedenlerin aileleri ve yakınları, Ramazan Bayramı dolayısıyla saldırıda hayatını kaybedenlerin mezarına ziyarette bulundu.
Canlı bomba saldırısında hayatını kaybeden 58 kişinin mezarlarının bulunduğu Yeşilkent Mezarlığı’na gelenler arasında, biri 10 diğeri ise 21 yaşında olan 2 oğlunu kaybeden ve 2 oğlu ile birlikte kendiside yaralanan anne Hüsna Toraman da vardı.
Menfur olayın üzerinden yaklaşık bir yıl geçmiş olmasına rağmen ailelerin acılarının tazeliğini halen ilk günkü gibi taze olduğu görülürken, saldırıda oğlu Osman Toraman (21), Ali Toraman’ı (10) kaybeden ve 2 oğlu ile aynı zamanda kendisi de yaralan anne Toraman, çocuklarının mezarı başında “Bayramlık elbiseleri kime giydireceğim?” diyerek gözyaşı döktü.
Ramazan Bayramı dolayısıyla çocuklarının mezarını ziyaret etmeye geldiğini belirten anne Toraman, “Çocuklarımdan ayrı günler hiç geçmiyor. Bugün bayram, kimin bayramını yapacağım?”diyerek ağıt yaktı.
Çocuklarını kaybetmenin acısını yaşadığını ve saldırının üzerinden yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen halen çocuklarının acısının ilk günkü gibi taze olduğunu belirten Toraman, “Oğullarıma elbise almak için bayramlarda tuhafiye tuhafiye geziyorduk. Şimdi ise bu mezarda yatıyorlar. Onları göremiyorum. Elbise beğenmediği için akşamlara kadar Osman’ımı gezdiriyordum. Benden bayramlarda elbise ve ayakkabı isterdi. Şimdi ise kuru bir taşta oturuyor.”dedi.
Saldırıda 2 oğlu ile birlikte kendisi de yaralanan Toraman, yaralı olduğu için hastanede tedavi altında olduğundan dolayı çocuklarının cenazesini bile görememenin acısını yaşadığını ifade eden Toraman, “Oğullarımın ne sesini duyabiliyorum, ne de yüzünü görebiliyorum. Ağlasam da onlar artık hiç geri gelmezler. Yaklaşık bir sene oldu. Gece-gündüz halen ağlıyoruz. Gözlerimizin önünden hiç gitmiyorlar. Çocuklarımdan ayrı günler hiç geçmiyor. Bugün bayram, kimin bayramını yapacağım? Osman ortada yok. Gençleri kuru bir taşın içine koydular. Cenazesini bile görmedim. Yarasını görmedim. Son bir kez sesini duymadım. Büyük bir telaşla düğüne hazırlandı. Bir daha da eve dönmedi. İki oğlumu bir daha hiç görmedim.” ifadelerini kullandı.
Çocukları ile geçirdiği en son bayramı anlatan anne Toraman, “Geçen bayram sabah erken kalktılar, kahvaltılarını yapıp banyodan sonra bayram ziyaretlerine çıktılar. Ama bu sene ise yokturlar. Sabah kalktım ve kime ne giydireceğimi bilemedim. Resimlerine bakıp ağladım. Bayramlık elbiseleri kime giydireceğim? Burada yatanların hepsi gençti. Kimisi nişanlıydı. Ailemizin hepsi düğündeydi. Sadece benim çocuklarım düğünde değildi. Bu mezarlıkta yatanların hepsi ailemiz, hepsi bir. Hepsi düğüne hazırlanıp gittiler. Geçen sene hepsi bayramda geziyordu. Ellerimizi öpüyorlardı. Bayramda onların yolunu gözlüyorduk. Bu sene kimin yoluna bakacağız? Aç, tok bayram günü beraber kalkıyorduk. Bu sene ben ne yapacağım? Aklım burada kalıyor.” şeklinde konuştu.
Düğün gecesi yaşadıklarını hala unutamadığını, olay gününü de anlatan acılı anne Toraman, “Saldırıda üç oğlumla birlikte kaçtık. Bir oğlumun dizi koptu. İki oğlum da öldü. 6 yaşındaki oğlum ile ben halen yaralıyız. Hiçbir şey görmedik. Bir ses geldi. Ben düğüne çocukları çağırmaya gittim. Birden sanki bizi elektrik çarptı. İki oğlum öldü, benimle birlikte iki oğlum da yaralandı. Osman 21 yaşında, Ali 10, Bedri 6, Sait ise 18 yaşındaydı. Oğlum Sait, halen bir bacağı yoktur. Sürekli evde kalıyor. Bedri de çenesinden yaralı. Halen tedavi için hastaneye götürüp getiriyorum. 3 ameliyat geçirdi. Ama halen de iyileşmedi. Temmuz ayında bir ameliyat daha geçirecek.” diye konuştu.
İLKHA