HABER MRK - Ak Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Ak Parti sözcüsü Hüseyin Çelik, Dicle Üniversitesi'nde yaşanan olaylarla alakalı yaptığı değerlendirmede dikkat çekici noktalara değindi.
"Üniversitede kendilerinden başkasının faaliyetine tahammül etmiyorlar"
Dicle Üniversitesi'nde 27 bin 500 öğrenci 120 kadar da öğrenci kulübü olduğunu hatırlatan Çelik, "Bilge Gençlik adındaki kulüp Hz. Peygamber'in (sav) Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla bir etkinlik yapmak istiyor. Rektörlükten izin alarak afiş asmaya çalışıyor. Kendisine Dicle Üniversitesi Derneği adını veren bir dernek ki, böyle bir isimde bu derneği kurmaya ne kadar hakları var ondan da emin değilim. Çünkü 200-300 kişilik bir dernek ama 27 bin 500 nüfusu olan bir öğrenci kitlesinden söz ediyorum, böyle bir hakları olmayacağını düşünüyorum. Bu dernek mensupları bunlara mani oluyor. Ortaya çıkan manzara şudur; PKK sempatizanı olan bir grup, Dicle Üniversitesi'nde kendilerinden başkasının herhangi bir faaliyet yapmasına tahammül etmedikleri anlaşılıyor. Arkasından da malum olaylar meydana geliyor" dedi.
"BDP'li vekiller Kutlu Doğum etkinliğinin iptal edilmesini istedi"
"İşin hoş olmayan tarafı bu olaylardan sonra bazı BDP'li vekillerin Dicle Üniversitesi yönetimini arayarak bu programları iptal etmesini istemeleridir." ifadelerini kullanan Çelik, "Eğer demokrasi varsa herkes düşüncesini söyleyecek. Sana sempatik gelen eyleme, faaliyete 'Evet', başkasına sempatik gelen faaliyete niye 'Hayır' diyorsun. Demokrasi derken kendine demokrasi, özgürlük derken kendine özgürlük, düşünce ve ifade özgürlüğü derken sadece kendine özgürlük dersen, herkes samimiyetinizden şüphe eder. Burada gerçek anlamda demokrasiden söz edemeyiz" diye konuştu.
"Eğitime 3 gün ara verilmesi hoş değil"
Dicle Üniversitesi'nde sağcının da, solcunun da, İslamcının da eylem yapabileceğinin altını çizen Çelik, "Kürtçü Kürtçü eylem yapıyorsa, Türkçü de Türkçü eylem yapar. Ama kanunlar çerçevesinde yapar. Anayasa ve yasalara aykırılık teşkil etmemek kaydıyla yapabilir. Fakat ben kaba kuvvet kullanarak bunun önüne geçerim dediğiniz zaman 12 Eylül'den önceki manzarayı yeniden yaşarız. Dicle Üniversitesi Senatosu 3 günlük eğitime ara verme kararı almıştır. Bu da hoş değil. 12 Eylül darbesinden önce darbeye zemin hazırlamak isteyenler üniversiteleri kazan gibi kaynatıyorlar. 3 ay, 5 ay, bir dönem boyunca üniversitelerin açılmadığı oluyordu. Öğrenciler üniversiteye gitmeden kenarda kıyıdan gelip sınavlara girerek diploma alıyorlardı. Üniversitelerimize, gençliğimize, istikbalimize bu kötülüğü yapmaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyoruz. Herkes sorumluluk bilinciyle hareket edecek. Gençliğimizi sağduyulu olmaya, kimseye alet olmamaya, onun bunun maşası olmamaya davet ediyoruz. Fikirleriyle, düşünceleriyle kendilerini ortaya koysunlar, kendilerini ifade etsinler. Türkiye'de demokratik yollarla kendilerini ifade etmelerinin yolu açıktır. Bu ortamın kıymetini de bilmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. (Murat Burtaş - İLKHA)