Bdp’li belediye başkanlarının Asuri-Süryani kiliselerine olan muhabbeti kamu oyunun malumudur. Özellikle Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı ile Sur İlçesi Belediye Başkanı’nın muhabbeti, muhabbet olmaktan çıkıp "aşk’a" dönüşmüş vaziyettedir.
Asuri-Süryani kilisesi papazlarıyla belli aralıklarla medyanın karşısına geçip kardeşlik (!) mesajları vermeleri, öte taraftan Asuri-Süryani vatandaşların muhabbetini kazanmak için kiliseleri onarmasının ne sakıncası olabilir ki? Diyebilirsiniz…
Sakıncası çok…
Kurulduğu günden beri Müslüman Kürt halkının inançlarını asimile etmeye çalışan, sosyalizmi Kürt halkına dayatan bir ideolojinin resmi uzantısı konumunda olan Bdp’nin bu tür hizmetlere adım atması hiçte safça (!) atılmış bir adım değildir. Tamamen menfaate dayalı bir çıkar ilişkisidir.
Halkın hizmet beklediği belediyenin bütçesini halka hizmete değil de Süryani kiliselerine harcaması ise vahametin diğer boyutudur.
Sözde soykırım konusunda yaptığı çalışmalarla nam kazanan Seyfo Center Başkanı Sabri Atman ile Orta Avrupa ve Almanya Asuri Federasyonu soykırımın 100. Yılına ramak kala şayet Diyarbakır’a “Seyfo Anıtı” dikerlerse Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş’ın “Nobel Barış Ödülü” kazanabileceklerini vaat ediyor.
Ben bu ilişkinin menfaate dayalı olduğunu söylemiştim.
***
Laiklerden Ne Farkınız Var!!!
Bdp’li belediyelerin laiklerden hiçbir farkları yok.
Laikler Mustafa Kemal’in anıtını ülkenin her köşesine dikerlerken, Bdp’li belediye başkanları da ya Ermeni ya Süryani ya da Yezidilerin anıtlarını Kürdistan bölgesine dikmektedirler. Bunlarda herhalde “laik Kürtler”…
Bdp şayet bu talebi yerine getirir ve Seyfo Center’in anıtını Diyarbakır’a dikerse, Bdp’li belediye başkanlarının Asuri-Süryanilerle olan muhabbetinin fantastik bir aşka dönüştüğünü kanıtlamış olacağız.
Görelim Mevla’m Neyler…
Münir Aydın / Haber-yorum/doğruhaber