Anne sütü bebekler için en vazgeçilmez, yeri doldurulamaz ve en doğal besindir. Anne sütü anne doğum yapınca gelmeye başlamaktadır.Doğumdan sonraki ilk 6 ay boyunca bebeğe sadece anne sütü verilmelidir. İlk 6 aylık süreçte anne sütü dışında katı veya sıvı hiç bir ek besin verilmemelidir. Dışarıdan alınan ve ek gıda takviyesi olarak kullanılan mamaların hiçbir şekilde anne sütünün yerini tutamayacağı bilinmelidir. Anne sütü ile beslenen bebeklerde anne sütü sadece beslenme sürecinde faydalı olmaz hayat boyunca faydaları devam eder. Anne sütü ile beslenen bebekler ilerleyen dönemlerde allerjik hastalıklara karşı daha dayanıklı olur, bağışıklık sistemleri daha güçlü ve zeka gelişimleri anne sütü almayan bebeklere göre daha hızlıdır.
Anne sütünde başta sindirim sistemi olmak üzere sinir sistemi, solunum sistemi ve bir çok sistem için büyüme faktörleri mevcuttur. Anne sütünün % 87'si sıvıdan oluştuğu için bebeğe ilk altı ay boyunca su veya benzeri sıvı besinler vermeye gerek yoktur. Emzirmenin başlangıcında düşük olan yağ oranı emzirmenin sonuna doğru artış göstermektedir. Bu durum bebekte doygunluk hissi yaratmakta ve şişmanlığı önlemektedir. Anne sütü içinde barındırdığı antimikrobiyal ve antienflamatuar faktörler sayesinde sepsis, menenjit, üriner sistem enfeksiyonları, rotavirüs, salmonella ve koleraya karşı koruyucudur. Ayrıca anne sütü alan bebeklerde tip 1 Diyabet, çölyak hastalığı ve crohn hastalığı daha az görülür. Anne sütü alan bebeklerde nekrotizan enterekolit 10 kat daha az görülür. Emzirme aşıların etkinliğini de artırır.
Emzirme sadece bebek için değil anne sağlığı için de çok önemlidir.Emzirme anneyi doğum sonrası kanamalara ve kansızlığa karşı korur. Anne bebek bağının oluşmasına yardımcı olur. Emzirme annenin kilo vermesini kolaylaştırır. Emzirmek anne için doğal bir sakinleştiricidir. Doğumu izleyen ilk yarım saat içinde bebeğin emzirmeye başlatılması ve bebeğin isteğine bağlı olarak sık sık emzirilmesi gerekmektedir. Doğumdan sonraki yarım saat içinde emzirme süt artışının gecikmemesi açısından önemli bir etmendir. Anne bebeği ile bir arada kalmalıdır.Annenin ilk sütü koyu renk ve kıvamda olan kolostrumdur. Proteinden ve çinkodan zengin olan kolostrum mutlaka bebeğe verilmelidir. Sütüm yetmiyor düşüncesiyle bebeğe ek besin verilmemeli emzirmeye ısrarla devam edilmelidir. Doğumdan sonraki 5. günde sütün artacağı bilinmelidir. Ek besinler anne sütüne göre daha tatlı kıvamda olduğu ve biberon ile beslenme bebek için emmekten daha zahmetsiz olacağı nedeniyle ek besin alan bebekler emmeyi terk ederler.
Anneler bebeklerini en az 10 dakika boyunca emzirmelidir. Fakat bu süre meme başı problemlerine maruz kalmamak için 30 dakikayı aşmamalıdır. Emzirme sıklığı saatler göre ayarlanmamalı bebekteki her emme isteğinde emzirilmelidir. İlk 6 ayda ek besin verilmesinin en önemli nedeni annenin sütünün yetmediğini düşünmesidir. Oysaki anne sütünün bebeğe yetmediği nadir görülen bir durumdur. Eğer ikinci hafta sonunda bebek doğum kilosuna ulaşmıyor sonraki aylarda ayda 500 gr almıyor ve az idrar çıkarıyorsa anne sütü yetersizliği düşünülmelidir. Yeterli miktarda idrar yapma anne sütünün bebeğe yettiğini gösteren önemli göstergelerden biridir. Anne sütü yetersizliği durumunda; emzirmeye geç başlama, sık emzirmeme, gece emzirmeme, kısa emzirme, bebeği memeye iyi yerleştirmeme, biberon ve emzik kullanma, erken dönemde ek besinlere başlama, annede özgüven azlığı, stres, yorgunluk gibi nedenler araştırılmalıdır.
Annenin sütünün verilmediği nadir durumlar; annenin ağır psikozu, annenin aktif tüberkülozu (verem), annenin radyoterapi veya kemoterapi alması, annenin HIV virüsü taşıması ve bebekte fenilketonüri gibi metabolik hastalıkların bulunmasından ibarettir. Annede MASTİT olması, MEME APSESİ geçirmesi, annenin Hepatit B ve rubella taşıyıcısı olması ve annenin Hepatit A geçirmekte olması emzirmeye ENGEL DEĞİLDİR.
Son olarak inek sütünün anne sütünün yerini tutamayacağı, inek sütü ile beslenen bebeklerde diş çürüğü sayısı anne sütü ile beslenenlere göre daha fazla olacağıdır. İnek sütünü bebeklerin yeterince sindiremediği inek sütündeki demirin en fazla % 10'u emilirken bu oran anne sütünde % 60'tır.
İlk altı aydan sonra ek besine geçilmeli ancak anne sütü 2 yıl boyunca verilmeye devam edilmelidir.