Kıyamet yaklaştı, ay yarıldı.” (Kamer 1) buyrulur. Ay iki şıkka ayrıldığında insanlar birini tercih et- mek zorunda kalır. Fakat hangisini tercih ederlerse etsinler yanlış olanı tercih etmiş olurlar. Çünkü her iki şık da tümün yarısıdır ve bunların yarısına göre doğru hesap kitap yapmak mümkün değildir. Ay hesap aracıdır. İnsanlar tüm olarak ayın menzillerine göre hesabını kitabını yapar.
Fa- kat bunun sağlıklı bir hesap olabilmesi için ayın bedir(dolunay) halinde tasavvur edilmesi veya ayın bir bütün olarak görülmesi gerekir. Diğer bir ifadeyle ayın ikiye bölünmemesi gerekir. Çünkü ay iki parçaya ayrıldığında insanlar ikilem içinde kalır ve hangi tercihi yaparlarsa yapsınlar yanlış olanı tercih etmiş olurlar.
Çünkü bu bir kumardır ve hakikatte kumarın kazananı yoktur. “Kumar” ile “kamerin-ayın” aynı kökten olması ilginçtir. Nebevi bir mucize olarak bir vakit ayın ikiye ay- rılması bunun orada olmuş bitmiş bir hadise oldu- ğu anlamına gelmez. Her zaman ayın ikiye ayrıl- ma ihtimali ve de tehlikesi vardır. İnsanlar hesap ve kitapta sadece kendilerini gördüklerinde, sadece kendi çıkarlarını ve düşüncelerini esas aldıkların- da sadece İslam’ın bir yönünü dikkate aldıklarında ve her şeyi bundan ibaret zannederek buna odak- landıklarında ayı bölmüş olurlar.
Bu da onların kı- yametidir.
Çünkü kıyamet, ayın hesap kitap aracı olmaktan çıkmasının sonucudur. Bir birey, bir top- lum, bir cemaat hatta bir devlet için ayın ikiye ayrıl- ması onların marjinalleşmesi anlamına gelir. Çünkü böyleleri İslam’ı sadece kendilerinin odaklanmış ol- dukları alandan ibaret sanmaktadırlar. İlginçtir Müslümanların ilk zaferinin ismi “Bedir’dir.” Bu da şakk-ı kamer hadisesine bir atıf- tır. Bu, onların marjinal olmadıklarının, bütüncül olduklarının mesajıdır. Kararlarında, hareketlerin- de, tavır ve düşüncelerinde kumar oynamadıkla- rının delilidir. Buna mukabil onların karşılarında olanlar bedir ehli değildir.
Yarılmış, parçalanmış bir ayın sahipleridir. Kumar oy- nayarak, hesaplarını kitap- larını şaşırarak savaş mey- danına gelmişlerdir. Böy- leyken nasıl Bedir’de zafer onlara nasip olur. Müslümanların ilk zafe- rinin ismi Bedir’dir. Bu, on- ların savaşta bile İslam’ın bütün yönlerini hikmeti ve manayı, rahmeti ve şiddeti, savaşı ve tebliği, ka- nunu ve hukuku aynı anda uyguladıklarının delili- dir.
Hiç şüphesiz mesaj ve sonuç itibariyle Bedir Sa- vaşı en mükemmel savaştır ve bu da onun ismiyle muazzam bir uyum sağlamıştır. Nitekim onun ismi Kur’an-ı Kerim tarafından tescil edilmiştir. “…sizler güçsüz olduğunuz halde Allah size Bedir’de zafer verdi…”(Ali İmran 123) Demek ki Müslümanların en mükemmel zaferi olan Bedir, sadece gücün de- ğil, daha önemlisi kâmil olmanın, bütünü dikkate almanın hesabını tam yapmanın zaferidir.
Bugün Müslümanların en büyük sorunu onlar aç- sından kamerin ikiye yarılmasıdır. Bu nedenle kazan- dıkları hiçbir savaş bedir olamıyor. En büyük başarıla- rı dahi bir noktadan sonra marjinalliğe mahkûm olu- yor. İslam’ı tek bir alandan, tek bir cihetten değerlen- diren herkes Bedir zaferini kazanma şansını kaybedi- yor.
İkiye yarılmış ay nasıl bedir olsun? Bugün Müslümanlar arasında en zor iş ayı be- dir olarak görüp buna göre hareket etmektir. Fa- kat ayı bedir olarak gören kimse peşinen Bedir za- ferini elde etmiştir. İslam’ı bedir gibi gören kimse, her hal ve şartta Bedir zaferi sahibidir.
Bu ülkede insanların çoğunluğu hilale mef- tundur. Bunda bir sorun yok, lakin hilalin bedir halini müşahede edenlerin sayısı azdır.
İşte on- lar Bedir sahibidir. Zafer onlarındır. Bugün bölge Müslümanlarının ümmet için, ülke için vadettikle- ri budur. Biz hilali bedir yapmaya talibiz. Bu ülke- de ne ayın hilal haliyle mutlu olanlar ne de hilal- den nefret edenler Bedir zaferini getirir. Bedir za- ferini ancak ayı dolunay olarak görenler ve buna göre hesabını yapanlar getirir. Her türlü etnik, ide- olojik ve mezhepsel taassuptan arınmış kardeşlik temelinde bir inanç ayı bedir olarak görür. Binae- naleyh ancak böylelerine “bedir zaferi” nasip olur.
Nitekim onlar bunu elde etmişlerdir. Bugün doğu Müslümanlarının ödediği bedel bunun sonucudur. Fakat bu bedel onlara Bedir za- feri olarak geri dönmektedir. Batının hilal tutkusu doğunun bedir sevdasıyla birleştiğinde kimse bu milletin önünde duramaz. Bedir ehline selam olsun.