Belediye meclislerinin belediye vergilerini belirleme yetkisi kaldırıldı

"Belediye gelirlerinin topyekûn ele alınarak çağa uygun yeni bir yasa çıkarılması kaçınılmazdır"

Dr. Ahmet Ozansoy

 

Belediye Gelirleri Kanunu’nda; ilan ve reklam vergisi, eğlence vergisi, işgal harcı, tatil günlerinde çalışma ruhsatı harcı, işyeri açma izin harcı gibi bazı vergi ve harçların aşağı ve yukarı hadleri belirtilerek, bu hadler arasında kalmak kaydıyla ve mahallin çeşitli semtleri arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıklar göz önünde tutularak alınacak vergi ya da harcın miktar ya da oranını belirlemek yetkisi aynı Kanun’un 96’ncı maddesinin “B” fıkrası ile Belediye Meclislerine verilmiş idi.

Bu hüküm Anayasa Mahkemesi’nin 19 Mayıs 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/175 sayılı Karar’ı ile “Anayasa’nın Belediye Meclisine vergi tarifesi tespit etme yetkisi vermediği, bu yetkiyi ancak belirli hadler içinde Bakanlar Kurulu’na verdiği” gerekçesiyle Anayasa’nın 73’üncü maddesine aykırı bulunarak oybirliği ile iptal edildi. Ancak Yüce Mahkeme; Anayasa’nın 153’üncü maddesinin üçüncü fıkrasıyla 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66’ncı maddesinin (3) numaralı fıkrası gereğince iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesine karar verdi. Yani iptal kararı 19 Mayıs 2013 tarihinde yürürlüğe girdi.

Anayasa’nın 153’üncü maddesinin dördüncü fıkrasında; “iptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı hukuki boşluğu dolduracak kanun tasarı veya teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar” denilmesine rağmen, 19 Mayıs 2013 tarihine kadar yeni düzenleme yetiştirilemedi.

Nihayet 24 Mayıs 2013 tarihinde TBMM’nde kabul edilen 6487 sayılı “Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un 16’ncı maddesi ile 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 96’ncı maddesinin (A) fıkrası “Bakanlar Kurulu, bu Kanunda en az ve en çok miktarları gösterilen vergi ve harçların tarifelerini belediye grupları itibarıyla tayin ve tespit eder.” şeklinde değiştirilerek daha önce Belediye Meclislerine verilmiş olan yetki, Anayasa’ya uygun şekilde Bakanlar Kurulu’na verilmiştir.

Bakanlar Kurulu, bu belirlemeyi yaparken 16 Eylül 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/1 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği’nde belirlenen belediye gruplarını dikkate alacak ve her belediye grubu için farklı miktarlar tespit edebilecektir. Yapılan belirlemeye göre nüfusu 50.001’in üzerinde olan tüm il ve ilçe belediyeleri 1.Grup sayılmaktadır.

6487 sayılı Yasa, henüz Resmi Gazete’de yayımlanmamış ve dolayısıyla Bakanlar Kurulu tarafından da belediye grupları itibariyle vergi tarifeleri henüz belirlenmemiştir.

Bu durumda ortaya hukuki bir problem çıkmıştır: Belediyeler 19 Mayıs 2013 tarihinden itibaren, hangi oranda vergi ve harç alabilecektir?

Burada 2 hukuki argüman vardır:

Birincisi; 2013 yılı başında bu yıl için Belediye Meclisleri tarafından tarife oluşturulurken, o tarih itibariyle iptal hükmü yürürlüğe girmemiş olduğu için, oluşturulan tarife yılsonuna kadar geçerlidir.

İkincisi ise; 19 Mayıs 2013 tarihi itibariyle Belediye Meclislerince belirlenmiş hadlerin yasal dayanağı kalmadığından ötürü, Kanun’da yazan en düşük hadlerin uygulanması gerekir.

Belediye Meclislerince miktarları belirlenen bazı vergilerin ödeme vadeleri yıl içine yayılmış olduğundan, şahsi kanaatimiz birinci görüşün geçerli olması gerektiği olsa da, ikinci görüş de yabana atılamayacak bir görüştür ve dava konusu olması durumunda yargı organları tarafından kabul edilmesi katiyen sürpriz olmaz.

Esasında 1981 yılında kabul edilen 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun üzerinden 30 yıldan fazla bir zaman geçmiştir ve bu 30 yılda tüm dünya ile birlikte ülkemiz de görülmemiş bir hızla değişmiştir. Bahse konu Yasa’da yer alan pek çok gelir kalemi artık anlamını yitirmiş, bazı vergi kalemlerinin konularıyla ilgili olarak özel yasalar çıkmış ve belediyelerin yetkisi büyük ölçüde kalmamış (örneğin hayvan kesimi muayene ve denetleme harcıyla aynı konuda Özel Kombinalar Yasası), bazı vergilerin konusuyla ilgili olarak başka bakanlıklarca daha geniş çaplı düzenlemeler (örneğin çevre temizlik vergisiyle aynı konuda katı atık tarifesi, bitkisel yağların toplanması vs.) yapılmıştır. Bazı gelir kalemleriyle ilgili olarak ise (örneğin yangın sigortası vergisi, elektrik ve havagazı tüketim vergisi) ne Belediyelerin bir inceleme yapma yetkileri vardır ne de Maliye Bakanlığı onlar adına bu denetlemeleri yapmaktadır. Dolayısıyla belediye gelirlerinin topyekûn ele alınarak çağa uygun yeni bir yasa çıkarılması kaçınılmazdır.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri

TESK Başkanı Bendevi Palandöken'den "kasım" indirimleri uyarısı
HÜDA PAR: Asgari ücret en az 30 bin TL olmalı!
Sebze ve meyve fiyatları cep yakıyor
Altın fiyatları düşüyor!
Emlak danışmanlarından "Konut alma" tavsiyesi