Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O'nun pak Rasûlüne olsun.
Her şey, mehir ve eşya konusunda eşini zora sokmayan Müslüman kadının, kocasından kötü muamele görmesiyle başladı. Hâlbuki sahabeler gibi bir hayat yaşayacaklardı. Dava sahibi bu hanım mehir de istemezdi ama Rasûlullah(asv)'ın tavsiyesine uyup cüz'i bir miktar istemişti. Eşyayı sorarsanız o zaten olmasa da olurdu ama ne de olsa bazı şeyler ihtiyaçtı. Zaruri olanları alıp gerisini bırakmıştı. Perdesi vardı, tül olmasa da olurdu mesela. Yer minderi daha ucuzdu, sedir veya kanepeye ne gerek vardı?
Kadın da erkek de baba evinden yeni evlerine geçtiler artık, düğün bitmiş, evli evine köylü köyüne gitmişti. Artık baş başaydılar. Faturaları ödeyen bir baba, yemek pişiren bir anne yoktu burada. Bu sorumluluğun verdiği ağırlık zaman zaman aile huzurunun bozulmasına sebep oluyordu ancak kimse bu durumun normal olduğunu anlamıyordu. Hani Allah rızası için evlenmişlerdi? Yemeğin tuzunun lafı mı olurdu? Hani birbirleriyle soğan ekmek yemeye de razılardı? Bunun altında başka bir şey vardı ama ne?
Kadınlar her şeyi çok düşünür, incelerler. Yine kadın düşündü ve buldu sorunun kaynağını(!). “Beleş”e gitmişti, o yüzden bu kadar değersizdi. Diğer kadınlar gibi yüzlerce gram altın istese o da kıymetli olurdu. Evet, evet, sorunun tek sebebi gelin hanımın ucuz olmasıydı. Hâlbuki Rasûlullah(asv) mehri az, yükü az olan kadını övmemiş miydi? Unutuverdi.
“Eşya ve altın istemiyorsun, yarın değersiz olursun.” demişti annesi. Demek ki haklıydı(!). Kadın, kocasının kişisel özelliklerini, huysuzluğunu, birtakım isteklerini bu duruma bağladı ve toplumda sahip olduğu bütün konumları bunu anlatmak için harcadı. Hz. Fatıma'nın çeyizini anlattı ama meselenin sonunda “Günümüz erkekleri Hz. Ali mi ki?” demeyi unutmadı. “Kızlar! İsteyebildiğiniz kadar eşya ve altın isteyin. Ancak o zaman kıymetli olursunuz.”
Ne yapmaya çalışıyoruz? Günümüzde 25-30 yaşına gelmiş birinin bekâr olması bizi artık rahatsız etmiyor. Kızlar! Edepli bir insanı sırf dünyalık için geri çevirdiğinizde o kişinin harama girme ihtimali içinizi acıtmıyor mu? 26-27 yaşına gelip de harama bulaşmayan kaç kişi var bu devirde? Altın peşinde koşarken iffetten ve iffetliden oluyorsunuz. Sizin için altın gibi iffet mi önemli yoksa iffetsizin altını mı?
Rabbimizin dünyaya sinek kanadı kadar değer vermediğini anlatıp duruyoruz ama sinek kanadından da değersiz mallar yüzünden temiz insanları reddediyoruz. Dünyayı sevdiği sevmediği herkese verir Allah; dünya bedavadır, cennet pahalı. Beleşe gitmeyin kızlar! “Anam, babam Sana feda olsun.” dediğiniz Rasûlullâh(asv)'ın yoluna revan olana yol olun, gönlüne yâr olun, haremine mahrem olun, cennetine refika olun. Bir kişinin bir yıl önce helaline kavuşması ve haramdan uzaklaşması sizin en önemli işiniz olsun. Vesselam.