Trump İslam düşmanı mı?
Olsa ne olur, olmasa ne olur?
İsimlerinden biri Hüseyin olan Obama'dan daha fazla İslam'a ve Müslümanlara başka ne zarar verebilir?
Obama seçildiğinde kimi İslam ülkeleri 3. dünya ülkelerine mahsus “çaresizlik refleksi” ile adeta bayram etmişlerdi.
Öyle ya, Amerika'da mazlumiyeti temsil eden siyah ırktan biri ilk kez başkan olacaktı.
Üstelik Müslüman olma ihtimali bile vardı.
Mısır'da Müslmanların duygularını okşayacak barış mesajları bile vermişti.
İslam ülkeleri ile yeni bir sayfa açacak,
Eski düşmanlıklar unutulacak,
Bembeyaz bir sayfa açılacaktı.
Çok geçmeden Obama'nın da bir Hollywood tasarımı olduğu anlaşıldı.
Kendisi siyahtı ama Müslümanların pirincinin içindeki bembeyaz taşı oynuyordu.
Trump ise beyaz, ancak pirincimizin içindeki simsiyah taşı oynuyor.
Hüseyin Barak Obama noterlik vazifesine hızlı başlamıştı.
ABD derin devletinin İslam dünyasına ağır darbeler indirecek her kararını geciktirmeden onaylıyordu.
Suriye'ye yönelik şeytani proje yürürlüğe konulmak suretiyle, İslam coğrafyası, tarihinde ender rastladığı bir fitne ateşinin içine sürükleniyordu.
Mısır'da İslami kavramları öne çıkararak yönetimde söz sahibi olmaya çalışan İhvan yönetimi köle ruhlu, kukla Sisi cuntası tarafından yönetimden uzaklaştırılıyordu.
Washington'un açıktan desteği ve Suudi Amerika'nın finansmanı ile tabi.
Irak'ta etnik ve mezhep temelli ayrılıklar körüklendikçe körükleniyor, ABD'nin belirleyici olacağı bir idari sistemin altyapısı hazırlanıyordu.
“Yaratıcı kaos” projesi uygulanarak aktörlerin yenişemediği “tahterevalli politikası” uygulama alanına konuyordu.
İslam coğrafyasında her gün yüzlerce masum insanın katledilmesi, yüz binlercesinin yerinden yurdundan edilmesi ile neticelenen “zamana yayılmış istikrarsızlık politikası” acımasızca uygulanıyordu.
Güya Müslüman dostu olan Hüseyin Obama'nın altına imza attığı politikalarla İslam Dünyası tam anlamıyla cehenneme dönüştürülüyordu.
Son tahlilde ise Amerika, 15 Temmuz Türkiye'yi işgal girişimine açıktan destek vererek bu konudaki tavrını ortaya koyuyordu.
ABD'nin İslam coğrafyası için öngördüğü şu üç husus, partiler üstü bir konuma sahiptir.
Kim gelirse gelsin bunlar değişmeyecektir.
Nedir bunlar?
1-Aziz İslam'ın yaradılış değerlerine muvafık medeniyet tasavvurunu sabote etmek.
2-İslam coğrafyasının üzerinde yüzdüğü petrol denizini kontrolü altında tutmak.
3-Siyonist işgalci terör rejiminin güvenliğini sağlamak.
Bunlar, Rothschild ve Rockefeller gibi Yahudi ailelerin finansmanını üstlendiği tapınakçıların, illüminaticilerin, armegeddoncuların ve bilumum neo-conların kontrolündeki ABD'nin kırmızı çizgileridir.
Ağır tehdit altındaki İslam ülkelerinin yöneticileri hesap ve kitaplarını beyaz Trump'a veya siyahi Obama'ya göre yapmak yerine bu üç şeytani planı nasıl akim bırakabileceklerine odaklanmalıdırlar.