MARDİN - 28 Şubat post modern darbe sonucu hukuksuzca görevlerinden alınan Nusaybinli imamlar Abdurrahman Ak ile Sebğatullah Altın, mağduriyetlerini İlke Haber Ajansı'na anlattı.
1995 yılında İslami çalışmalarından dolayı gözaltına alındığını ve 28 Şubat sürecinde görevine son verildiğini ifade eden İmam Abdurrahman Ak, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ben Mardin’in Nusaybin ilçesinde imam hatip olarak görev yaparken 1995 yılında tutuklandım. Yaklaşık 2 yıl tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldım. Gözaltına alınır alınmaz açığa alındım. 2000 yılında ise mahkemem devam ettiği halde hiçbir gerekçe gösterilmeden ve ifademe başvurulmadan hukuksuz bir şekilde görevime tamamen son verildi. 2007-2008 yıllında mahkemem sona erdi. Yani mahkeme sonucunu beklenmeden görevime son verildi."
Birçok yere başvurdum hep ret kararı verdiler
Birçok defa Diyanet İşleri Başkanlığına müracaat edip görevine dönmek istediğini fakat her seferinde ret cevabın aldığını belirten İmam Ak, son olarak 28 Şubat mağduru olarak müracaat ettiğini ancak yine görevine döndürülmediğini söyledi.
"Suç ispat edilmeden görevime son verildi"
İsnat edilen suç ispatlanmadan ve herhangi bir ceza almadan görevine son verildiğini dile getiren Ak, "Şu noktaya dikkat çekmek istiyorum. Bize bir suç isnat edildi. Henüz o suç ispat edilmeden hukuksuz bir şekilde görevden el çektirildim mağdur edildim. Mağduriyetimin giderilmesi için yetkililerin devreye girip konuya el atmalarını istiyorum. Hukuk devletinin gereğinin yerine getirmesini istiyorum. Son olarak sürekli merhametten bahseden Diyanet yetkililer, söz konusu çalışanları olunca merhametlerinden eser yok." dedi.
Beraat ettiği halde görevine son verildiğini söyleyen İmam Sebğatullah Altın da, başından geçenleri şöyle anlattı: "Ben Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Duruca Beldesi Merkez Camisinde 1984 yıllından beri görev yapıyordum. 1995 yılında gözaltına aldılar. Yaklaşık 3 ay cezaevinde kaldım. Ondan sonra tahliye oldum. Tahliye olduktan sonra 2000 yıllında Nusaybin Müftülüğü bizi çağırdı görevime son verildiğini söylediler. Sebebini sorunca sebebini bize söylemediler.
"Beraatım olduğu halde görevime iade edilmedim"
Beraat kararım olduğu halde görevime son verildiğini söylediler. DGM’den beraatımı aldığım halde benim görevime son verildi. Hukuksuz olduğu için şikayetinizi yapın dediler. İdari mahkemeye başvurdum. Başvurum reddedildi. Danıştay'a başvurdum yine reddedildi. Danıştay'ın şöyle bir parafı var biz Diyanet'in tasarrufuna karışamıyoruz. Hukuksuz olduğu halde karışamayız dediler. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundum. Dilekçem 6-7 aydır bekletiliyor anayasa mahkemesinde. Bir dilekçeyle Cumhurbaşkanlığına, Başbakanlığa ve Adalet Bakanlığına başvurdum. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığın cevabı geldi, Diyanete bildirmişiz, dediler. Son çıkan Torba Yasada 28 Şubat mağdurlarının görevlerine iade edilme konusunda ben de bir dilekçeyle berat kararımı ve suçsuz olduğuma dair sabıka kaydımı iliştirerek başvurumu yaptım. Diyanet hala sesiz, dilekçem hala bekletiliyor. Bize hukuki bir dayanak gösterilmeden mağdur edildik. Mağduriyetimin giderilmesini ve bu dilekçelerimin kale almasını istiyorum.” (Halil Akbalık - İLKHA)