Berat Kandili

Ha-Mim! Apaçık olan kitaba (Kur'an'a) and olsun ki biz onu mübarek bir gecede indirdik.

"Ha-Mim! Apaçık olan kitaba (Kur'an'a) and olsun ki biz onu mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir."[1]

"Muhakkak ki Allah tebareke ve teala Şaban'ın on beşinci gecesi dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve Ben-i Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca insanları mağfiret eder."[2]

Bismihi Sübhanehu

Bizleri bu geceye ulaştıran şanı yüce rabbimize hamd, bu bereketli gecenin kıymetini mübarek sözleriyle ifade edip eylemleriyle de örneklik teşkil eden Efendimiz Muhammed Mustafa'ya yüz binler salât u selam olsun.

Rahman olan Rabbimiz biz aciz ve muhtaç kullarına Rahmet ve ikramlarının bir nişanesi olarak belli zaman dilimlerinde fırsatlar lütfetmiştir. İşte üç aylar, üç aylardan olan Şaban ayı ve bu ayın on beşinci gecesi olan Berat kandili bu müstesna fırsat zamanlarındandır. Bu zaman dilimleri hak âşıkları ve gözlerini Allah'ın af, afiyet ve rızasına dikmiş kullar için eşsiz kazanç kapılarıdır. Malumdur ki 'bir' verip aldığımız malımıza, zaman olur da 'yüz' verilirse o zamanın ne derece önemli olduğu ve bizim için ne büyük ve kaçırılmaz bir kazanç olduğu apaçıktır. Allah'a yaklaşmaya yol arayanlar, ahiretleri için kârlı bir ticarette bulunmak isteyenler, bütün günah ve hatalarından arınıp tertemiz bir sayfa açmak ve kurtuluş senedini edinmek isteyenler böylesi bir fırsatın ne derece eşsiz ve kıymetli olduğunu bilir ve ihmal etmemeye gayret ederler. Madem böylesi bir öneme sahip mübarek Şaban ayındayız ve bu ayın eşsiz gecesi Berat'a varmışız öyleyse ahiretimize yatırım yapmanın ve çok kârlı bir ticarette bulunmanın tam mevsimi ve zamanı gelmiş demektir. Hak aşığı Üstadımızın deyimiyle: "Pek çok uhrevi faydaları kazandıran ticaret-i uhreviyenin (ahiret ticaretinin) bir kudsi pazarı ve ehl-i hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri (sergisi)"[3] olan bu zaman dilimleri aynı zamanda da İslam'ın nişanlarındandır. Bu nişana sahip çıkanlar bu dinin sahibi tarafından ödüllendirilecekleri gibi saygısızlık edenler de te'dip edilirler. "Bu geceler gibi, şeair-i İslamiyeye karşı hürmetsizlik edenlerin hatalarına bir tekdir olarak, kâinat bu gecelere hürmet eder. Neden siz etmiyorsunuz?"[4] Evet bu zaman dilimleri kâinatın sahibine yapılan hürmetsizliklerle bunalan kâinat için bir nefes alma, bir temizlenme mesabesindedir. Zira bu zamanlarda ibadetlerde ve hizmetlerde artış olur ve sırf Allah rızası için ve ihlâsla yapılan bu hizmetler, günahların, sefahetlerin ve zulümlerin kirlettiği manevi havamızı temizler.[5]

Kıymet ve değeri ifade edilecek olan bu mübarek gece Şaban ayının on beşinci gecesidir. Miladi, Eylül'ün 18. gününü 19'a bağlayan pazar gecesi. Bu mübarek gece şaban ayında olduğundan üç aylardan biri olan Şaban'ın değerine bakılırsa görülür ki Kâinat'ın Efendisi Hz. Resulullah'ın bambaşka karşıladığı ve ibadetlerle ihya ettiği bir aydır. Efendimiz Şaban Ayını "Benim ayımdır... Günahları temizler"[6] gibi sözleriyle tanıtmıştır.

İşte Berat gecesi de böylesi bereketli ve mübarek Şaban ayının bir nevi çekirdeği ve lübbü mahiyetindedir. Mübarek, rahmet ve sakk (belge ve senet) isimleriyle de anılan bu gece aynı zamanda kâinatın aklı olan Kur'an-ı Kerim'in levh-i mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Bu, Duhan suresinin ilk ayetlerinden anlaşılmaktadır. Allah nezdinde bir senenin muhasebesi bu mübarek gece olan Beratla başlayıp Kadir gecesiyle son bulur. Rızık, ecel zenginlik, fakirlik, doğum, ölüm... gibi herkesin ve her şeyin kaderi ve durumu bu gece düzenlenmeye başlar, kadir gecesinde tamamlanarak her defter sahibine teslim edilir.[7] Berat beri olmak, aklanmak, borç ve cezadan kurtulmak gibi anlamlara gelir ki bu gecenin anlamı da bu yüzdendir. Zira bu gece "Cenab-ı Hakk'ın dünya semasına rahmetiyle tecelli edip yok mu tevbe eden onu affedeyim, yok mu rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir hastalığa mübtela olup şifa isteyen, afiyet vereyim, yok mu daha başka isteği olan yerine getireyim"[8] diye sabaha kadar mü'minlere Rahmet ve ikram kapılarını açtığı gecedir. Öyle ki Kadir gecesiyle ikiz kardeş gibidirler. "Bütün senede bir kudsi çekirdek hükmünde ve beşer mukadderatının programı nev'inden olması cihetiyle kadir gecesinin kudsiyetinde"[9] olduğu ifade edilmiştir. Peygamber efendimize bu gecede tam bir şefaat yetkisinin verilmesi, ilahi rahmetin tüm âlemi kuşatması, bütün hikmetli işlerin ayırımının yapılması, zemzem kuyusunun bu gecede açık bir şekilde coşup çoğalması[10] bir kısım âlimleri kıblenin bu gecede Mescid-i Aksa'dan Kabeye çevrilmesinin de[11] bu gecenin kudsiyetini arttıran nedenlerden olduğunu beyan etmişlerdir.

Peygamber efendimiz (s.a.v) Allah azze ve cellenin bu gecede şu istisnalar dışında bütün kullarını bağışladığını ifade etmişlerdir: "Allah Şaban'ın on beşinci gecesinde rahmetiyle yetişip her şeyi kuşatır. Bütün mahlûkatına mağfiret eder. Bunun dışında olanlar şunlardır: Müşrikler, kalbleri düşmanlık hissiyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler,[12] kâhin, sihirbaz, içkiye düşkün olan, zinaya ısrarla devam edenler, ana babasına asi olanlar."[13]

İfade edildiği gibi bu bir fırsattır. Bu gecede Allah'ın misafiri olup onun rahmet ve ikramlarına mazhar olmak için gayret sarfetmeli ve Efendimiz'in (s.a.v) buyurdukları gibi gündüzünü oruçla, gecesini ise ibadet ve zikirle uyanık olarak ihya etmeliyiz. Bu gecenin kazancından mahrum olmamaları için aile ve çoluk çocuğumuz başta olmak üzere dost ve arkadaşlarımızı da teşvik etmeli ve bu havayı onlara hissettirmeliyiz. "Bu geceler elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur'anla ve istiğfar ve salâvatla meşgul olmak büyük bir kârdır."[14] Berat gecesinde şu duayı yapmanın da sünnet olduğu ifade edilmiştir: "Allah'ım, azabından affına, gazabından rızana, senden yine sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen kendini sena ettiğin gibi yücesin."[15] Yine maneviyat sultanlarının yapmış olduğu bu duayı da yapmakta fayda vardır:

"Allah'ım şayet ismimi saidler defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü sen buyurdun ki: 'Allah dilediğini siler yok eder, dilediğini de sabit bırakır. Levh-i Mahfuz O'nun katındadır.'[16]

Allah'ım, ey mübareklerin sahibi ve kaynağı! Bizleri ism-i azamın hürmetine, bu mübarek geceler hatırına, bu gecelerde sana ihlâs ile yönelen âşıkların hatırına af u mağfiret eyle. Bizlere dünya ve ahirette af ve afiyet nasib et. Bizleri yolunda sabit kıl ve yolundan saptırmak isteyenlere karşı güç ver, bizleri senin ve bizim düşmanlarımız karşısında muzaffer kıl. Onları darmadağın et, birliklerini ve oyunlarını boz ve Mü'min kullarına bir kez daha asr-ı saadet günlerini nasib et. Kandiliniz Mübarek olsun. Âmin velhamdülillahi rabb-il âlemin.

İnzar Dergisi

[1] Duhan 1-5

[2] Tirmizi, savm

[3] Şualar

[4] Emirdağ Lahikası

[5] Kastamonu lahikası

[6] Keşf'ül Hafa

[7] Hülasatü'l Beyan

[8] İbn-i Mace

[9] Şualar

[10] Hak Dini Kur'an Dili

[11] TDİ. Berat maddesi

[12] et- Terğib ve-t Terhib

[13] İbn-i Mace, Tirmizi

[14] Şualar

[15] et-Terğib vet-Terhib

[16] Rad-39, Mecmuat'ul Ahzab
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İslam Ve Kuran Haberleri

2025 hac kayıtları 15 Kasım'a kadar yapılabilecek
"Gıdada haram ve helale dikkat edilmemesi toplumsal çöküntüye neden olur"
Kazasının olup olmadığıyla ilgili şüphesi bulunan kimsenin durumu
Kurban edilen hayvan kanının alna sürülmesi doğru mudur?
Namazda gözleri kapatmak mekruh mudur?