Kaç gündür Arap ve özellikle de Mısır medyasında bir "Beş yıldız" muhabbetidir, sürüp gidiyor.
Güya Mısır'daki cezaevleri beş yıldızlı otel konforunda imiş.
Kendilerine problem çıkarmayacaklarını bildikleri akredite medya kurum mensupları bazı cezaevlerine götürülüp ilgili mesaj verildi hafta boyunca.
Buna mecbur kaldılar artık.
Zira darbeden bu yana altı buçuk yıla yakındır süregelen, cezaevlerindeki vahşi uygulamalar artık sormayı gerektirecek kadar rahatsızlık oluşturdu, batıda.
Akredite medya mensuplarının tutuklularla görüşmelerine damgasını vuran husus da "Beş yıldız" oldu.
Beş yıldızlı otel konforunda cezaevleri..
Doğrusu "kebap" mevzuu da "beş yıldız" dan aşağı kalmadı bu noktada.
Görüntülerdeki bazı tutuklular, "dışarıdayken dahi yemedikleri kebap gibi yemekleri burada çok rahatça yiyebildiklerini" ifade edip durdular.
Hatta biri "Birgün et, diğer gün tavuk kebabı yer dururuz" diyordu...
Tutukluların kendi paraları ile dahi tedavilerine izin verilmeyen vahşi zindanlar, evet bu şekilde tavsif edilip durdu.
Aslında bu gibi hususların pek de garipsenecek tarafı yok.
Zira bunlara alışığız.
Garip olan, Mısır medyasının bunları servis ederken gösterdiği 'muazzam kabiliyet'!
Bunu Mısır dışında, bu düzeyde becerebilen başka bir istibdat medyasının varlığından, doğrusu kuşkuluyum.
Ta geçmiş zamanda bile Firavun'un sihirbazları o kadar büyük nam salmış ki, torunlarına artık şaşırmayıveriyorsunuz!
Öte yandan, neredeyse her gün yeni bir tutuklunun zindanda öldüğü ya da ölmek üzere olduğu ile ilgili 'hakiki' haberleri de almıyor değiliz.
İhvan-ı Müslimin'in ikinci adamı Hayrat Şatır'ın kızı Ayşe Şatır'ın, yine Merhum Mursi'nin yardımcısı İsam Haddad'ın oğlu Cihad Haddad'ın, maalesef tehlikeli safhaya ulaşmış hastalık haberleri, aklıma gelen son örnekler..
Tevafuka bakın ki, Kur'an'da toplamda on kez geçen, hapis-zindan anlamlarındaki "Sicn" kelimesi de, sadece Mısır'da yaşanan kıssalarla ilgili.
Ve tümünde de, hep iyi insanların zindanlara atılması mevzubahis..
Aynı kaderi elinde bulunduran 'Yegâne gerçek güç'; zalimin, zulmünün nev'inden tatmadıkça dünyadan gitmediğini, hamdolsun, zorunlu kılmış ki, göğsümüze şifayı buradayken de tadabilecegiz, inşaallah.
Zalimlerin, 'beş yıldız otel konforunda kebap yiyeceği' günleri iple çekiyorum!