Suriye'de kazanamayacağını anlayan Beşşar Esed'in can derdine düştüğü ileri sürülüyor. Batılı ülkelerin diplomatik baskısı ve muhaliflerin son zamanlarda artan saldırıları karşısında Rusya ve İran'dan beklediği desteği göremeyen Esed'in tam bir psikolojik çöküntü içinde bulunduğu kaydedildi.
Amerikan New York Times gazetesinin haberine göre Rusya yönetiminin bilgisi dahilinde Esed ile görüşmeye gönderilen isimlerden gazeteci Fyodor Lukyanov, Suriye liderinin 22'inci ayına giren iç savaştan zaferle çıkma umudunu yitirdiğini ve ne olursa olsun öldürüleceğine inandığını vurguladı. İki hafta önce bir grup yetkili ile birlikte Esed'i ziyaret eden Lukyanov, Moskova'da New York Times'a yaptığı açıklamada "Ruh halini özetlemek gerekirse çaresizdi" dedi.
Şam'a nazır Kasiyun Dağı'ndaki Teşrin Sarayı'na sıkışan Esed'in yaşadığı paniği gördüğünü ifade eden Rus gazeteci, izlenimlerini şöyle dile getirdi: "Eğer diplomatik güvence alıp başka bir ülkeye gitmeye kalkarsa kendi insanları ve akrabaları tarafından, kalırsa da muhalifler tarafından öldürüleceğini düşünüyor. Tam bir çıkmazdaydı. Tek endişesi fiziksel olarak hayatta kalmaktı."
Suriye'de bulunan BM gözlemcileri, yabancı ve Arap diplomatlar ile aktivistler de Şam yönetiminin dayanma pozisyonunu yitirmeye başladığını belirtiyor. Muhaliflerin Şam Havalanı'nı kuşattığını belirten Arap Birliği Başkanı Nebil El Arabi de "Esed'in düşmesinin an meselesi" olduğunu vurgulamıştı.
New York Times'ın haberinde, önceki gün İstanbul'da Başbakan Erdoğan ile görüşen Rus lider Vladimir Putin'in "Suriye rejimininin avukatı değiliz. Sadece ülkenin geleceğine dair endişeliyiz" yönündeki açıklamasının da Esed için moral bir yıkıma yol açacağı belirtilerek, "Türk yetkililerin açıklamalarına göre Putin, Esed'in ülkeden ayrılma konusunda isteksiz göründüğünü söyledi" denildi.
Gazeteye konuşan analistler ise ABD'nin, "kimyasal silah kullanması durumunda Suriye'ye müdahale edeceğini" açıklaması ile Türkiye sınırına Patriot füzelerinin yerleştirilmesi gibi gelişmelerin de Esed'in paniğini artırdığını vurguladı.
Beşar ve Esma Esed çifti, başkent Şam'daki Teşrin Sarayı'na sıkışmış haldeler. Saray etrafında kuş uçurtmayan muhafızlar, yabancı bir ülkeye sığınma ihtimaline karşı Esed'in saraydan ayrılmasına da izin vermiyor.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'nun Birleşik Krallık Temsilcisi Velid Safur, Suriye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cihad Makdisi'nin ülkesinden ayrıldığını ve Lübnan yoluyla Londra'ya geleceğini duyduğunu ancak bu konuda teyid edilmiş bir bilgiye sahip olmadıklarını söyledi. Safur, birçok kişinin kendisine Makdisi'nin İngiltere'nin başkenti Londra'ya gidip gitmediğini sorduğunu ancak bu konuda kimsenin bilgisi olmadığını ifade etti. Makdisi'nin 2010 yılından önce Suriye'nin Londra Büyükelçiliği'nde çalıştığına dikkati çeken Safur, "Makdisi'nin Londra'da olup olmadığını bilmiyoruz. Kimse bize bu bilgiyi teyid etmedi" dedi.
ABD Başkanı Barack Obama ve Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın kimyasal silah kullanmaması konusunda Esed'e yaptıkları uyarılara Dışişleri Bakan Yardımcılarından Eric Rubin de katıldı. Rubin, Şam'ın kimyasal silah kullanması halinde Türkiye'ye tam destek vereceklerini söyledi. Türkiye'nin kendilerinden hava desteği konusunda yardım istediğini kaydeden Rubin, "Türkiye'de sınır bölgelerinde yaşayan insanların bu konuda kendilerini huzursuz hissettiğini biliyoruz. Bu konuda Türkiye'nin isteyeceği her türlü yardımı sağlamaya hazırız" diye konuştu.
Suriye'deki savaş nedeniyle büyük insanlık dramının yaşandığı Halep kentinde insanlar yiyecek ekmek dahi bulamıyor. Halep'te bulunan gazeteci Jenan Moussa'nın tweetleri insani felaketi gözler önüne seriyor. 3 Ağustos'ta Kenti dolaşan Moussa, bir fırın önünde iki somun ekmek için 13 saat bekleyen annenin söylediklerini ise şöyle aktarıyor: "Yaşlı gözlerle bebeklerim aç uyuyor.' Halep'te insanların bir 'hayalet' gibi dolaştığını da yine Moussa'nın tweetinden öğreniyoruz, 'Yorgun, yaşlı, korkmuş' insanlardan bahsediyor ve 'Ne kadar uğraşırsam uğraşayım, bu şehrin ne kadar aç olduğunu anlatamam. Bugün onlarca insan, yanıma gelip ekmek sordu.' Moussa kente kırsal kesimlerden az miktarda da olsa gıda girdiğini ancak savaş nedeniyle fiyatların tırmandığını ve insanların da zaten paralarının olmadığını aktarıyor.
Suriye'nin başkenti Şam'da bulunan El-Vafidin kampındaki El-Batıha Okulu'na havan toplarıyla saldırı düzenlendi. Suriye resmi haber ajansı SANA, saldırıda 29 öğrencinin ve bir öğretmenin öldüğünü iddia ederken olaydan muhalifleri sorumlu tuttu. Devlet televizyonu ise saldırıda 9 öğrenci ve bir öğretmenin hayatını kaybettiğini duyurdu. Okul, İsrail'in 1967'de Golan Tepeleri'ni işgalinin ardından yerlerinden olan binlerce Suriyeli'nin kaldığı El-Vafidin kampının içinde yer alıyor.