ABD'nin seçilmiş başkanı Joe Biden, bugün görevi mevcut başkan Donald Trump'tan devralacak. Biden'in siyonist işgal rejimi yanlısı bir kabineyi öne çıkardığı görülürken bunlardan en dikkat çekeni ise Dışişleri Bakanı adayı Antony Blinken olacak.
Yahudi asıllı bir aileden gelen Tony Blanken, ABD’nin başta Yemen olmak üzere bölgedeki bazı politikalarında değişikliğe gideceğini duyursa da Trump yönetiminin tepki çeken Filistin politikasında bir değişikliğe gitmeyeceği yönünde açıklamalarda bulundu.
ABD-siyonist rejim ilişkileri
Siyonist rejim ve bazı işbirlikçi Arap devletleri arasında yapılan sözde normalleşme antlaşmalarına desteğini açıklayan Blinken, iki devletli çözümden yana olduğunu ve Siyonist işgalcilere destek vermeye devam edecekleri söyledi.
Blinken, siyonist rejimin güvenliğinin kendileri için çok önemli olduğunu ve Biden’ın da bu konuda çok hassas olduğunu ifade etti.
Mukaddes şehir Kudüs’ün siyonist rejimin başkenti olduğuna inanıp inanmadığına dair bir soruya cevap veren Bilinken, Biden yönetimin ABD elçiliğini Kudüs’te tutmaya devam edeceğini ve Kudüs'ü onların başkenti olarak tanımayı sürdüreceklerini açıklayarak siyonist işgal rejiminin menfaatini gözetecek kararlar alacaklarını şimdiden gösterdi.
Ensarullah hareketi
Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde yapılan oturumda konuşan Blinken, ayrıca ABD’nin Yemen’de çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği saldırıları düzenleyen Suudi rejimi liderliğindeki koalisyondan desteğini çekeceğini ve geçtiğimiz günlerde Trump yönetimi tarafından Ensarullah Hareketinin terör listesine alınmasını öngören kararın gözden geçirileceğini belirtti.
Ensarullah’ı Mansur Hadi yönetimini devirmesinden dolayı eleştiren Blinken, ancak hareketin terör listesine alınmasının Yemen’e barışın gelmesine hiçbir katkı sunmayacağını ve ülkede yaşanan insani krizi daha da kötüleştireceğini söyledi.
Geçen hafta Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından duyurulan bu karar, birçok uzman tarafından Biden yönetiminin yeni dış politikalarını baltalamak amacıyla atılan bir adım olarak değerlendirilmişti.
Blinken, "Acil olarak insani yardıma ihtiyaç duyan insanlara yardım sağlamak bu karardan sonra daha da zor hale geldi. Yaptığımız şeylerin insani yardımları engellememesini sağlamak için acil olarak bu kararın gözden geçirilmesini önereceğiz." dedi.
Uluslarası yardım kuruluşları, Washington yönetiminin Ensarullah Hareketini terör listesine alma kararına karşı çıkmış ve bu kararın insani bir felaketin yaşandığı Yemen’de yardım dağıtımlarını sekteye uğratacağını belirtmişti.
Biden: "Suudi rejimi liderliğindeki koalisyondan desteğimizi çekeceğiz"
ABD’nin yeni başkanı Joe Biden, Yemende sivillere yönelik katliamlarla sürekli gündeme gelen Suudi rejiminin başını çektiği koalisyondan desteklerini çekeceklerini daha önce belirtmişti.
Senatodaki konuşmasında bu karara değinen Blinken," Seçilmiş Başkanımız, Yemende askeri operasyonlar düzenleyen Suudi rejimi liderliğindeki koalisyondan desteğimizi çekeceğimizi açıkladı. Sanırım bu çok kısa bir sürede olacak." ifadelerini kullandı.
Blinken, Biden’ın Suudi rejimi ile olan ilişkileri, ABD’nin değerlerine ve çıkarlarına göre yeniden dizayn edeceğini de sözlerine ekledi.
İran Antlaşması
Senatörlerin İran’la yapılan nükleer antlaşmaya yönelik sorularına cevap veren Blinken, Washington’un antlaşmaya geri döneceğini ve daha sonra Tahran’ın bölgedeki faaliyetleri ile balistik füze çalışmalarını da kapsayan bir dizi müzakereler başlatacaklarını söyledi.
İran'ın nükleer programına ilişkin ortak geniş aksiyon planı (Joint Comprehensive Plan of Action – JCPOA) 20 ay süren müzakerelerden sonra bir tarafta İran, diğer tarafta BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimî üyesi ABD, Almanya, İngiltere, Çin, Rusya, Fransa ve de AB arasında imzalanmıştı.
Ancak, 2018 yılının mayıs ayında ABD Başkanı Trump, İran nükleer anlaşmasından çekildiklerini açıklamıştı.
Biden’ın İran nükleer anlaşmasını tekrar canlandıracağını dile getiren Blinken, "Daha uzun ve daha güçlü bir antlaşma için müttefiklerimiz ve ortaklarımızla yine aynı masada bulunacağız." dedi.
ABD tarafından Bağdat Havaalanından çıkarken hedef alınarak katledilen İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü'nün Komutanı Kasım Süleymani cinayetini daha önce olduğu gibi yine eleştiren Bilenken, "Bu eylemin bizi daha az güvenli hale getirdi, daha çok değil." ifadelerini kullandı.