Dicle Üniversitesi Bilge Gençlik Kulübü tarafından İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen program Ömer Akgül'ün Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Günün anlam ve önemine ilişkin bir selamlama konuşması yapan Bilge gençlik Kulübü Sözcüsü Hüseyin Ağaçtutan, ölümün yeni başlangıç olduğunu ve şehadetin ise bu başlangıcın en kutlu mertebesi olduğunu söyledi.
Aziz İslam davası uğruna mücadele ederken öldürülenlerin aslında diri olduğunu ve kendi katında nimete erdirildiklerini ayetler ışığında aktaran Ağaçtutan, "Rabbimiz, 'Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanmayın. Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın lütuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duyurmaktadırlar.' diye buyurmaktadır." dedi.
Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem'in şehadet ilişkin hadislerini hatırlatan Ağaçtutan, "Efendimiz şehadete olan özlemini, 'Ruhumu kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra tekrar dirilip savaşarak tekrar öldürülmeyi, yine dirilip savaşta öldürülmeyi arzu ederim.' hadisiyle göstermiştir." ifadelerini kullandı.
"İslam davası uğruna karşılarına çıkan her türlü engele şehadet düsturuyla ceht ettiler"
Ağaçtutan, "Diğer bir hadiste ise şehitliğin derecesiyle ilgili, 'Hiç kimse cennete girdikten sonra tekrar dünyaya dönmek istemez. Yalnız şehitler (erdikleri nimetler) sebebiyle dünyaya dönüp on defa daha şehit olmayı arzu ederler.' buyurmuşlardır." şeklinde konuştu.
Tarih boyunca birçok değerli şahsiyetin bu kutlu dava uğruna mücadele ettiğini belirten Ağaçtutan, bu şahsiyetlerin mallarını ve canlarını cennet karşılığında Allah'a sattıklarını, İslam davası uğruna karşılarına çıkan her türlü engele karşı tevhidi bir duruş sergileyerek ya zafer ya şehadet düsturuyla her iki müjdeden birine kavuşmak için ceht ettiklerini söyledi.
Ağaçtutan'ın selamlama konuşmasının ardından program sinevizyon gösterimi ile devam etti.
İlahi ses sanatçılarının şehadete ithafen seslendirdikleri ezgi ve ilahilerden sonra Yunus Emiroğlu'nun okuduğu şiirlerle duygu dolu anlar yaşandı.
Program yapılan dua ile sona erdi.