HABER MRK- Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Gümüş, teknoloji ile tanışma yaşının 2-3 yaş gibi çok daha erken yaş gruplarına gerilediğini ve çocukların bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlarında çok uzun süre zaman geçirdiklerini vurguladı.
Doç. Dr. Gümüş, “Bu durum göz kırpmayı önemli ölçüde azaltarak, gözde yıllar içerisindeki hasar oluşma ihtimalini artıracaktır. Buna en iyi örnek, son zamanlarda çok sayıda genç hastanın kuru göz şikayetleri ile kliniğimize başvurmasıdır. Bu nedenle, başta aileler olmak üzere tüm çocuk ve gençlerin kuru göz hastalığı ve ilerdeki olası sonuçları hakkında bilgilendirilmesi gerekmektedir” dedi.
Gümüş, günümüzde tüm insanları tehdit edebilen ve çok sinsi seyreden hastalıklardan birinin kuru göz rahatsızlığı olduğunu söyledi.
Gümüş, kuru göz hastalığının genetik nedenlerle olabileceği gibi daha çok yaşla beraber artış gösterdiğini belirtti. Ancak bilgisayar kullanımının giderek artması, klimalı ortamlarda uzun süre çalışma, kontakt lens kullanımı gibi faktörlerin artmasıyla beraber göz kuruluğunun genç yaşlarda bile görülebildiğini ifade ederek, “Bilgisayar, tablet ve akıllı telefon karşısında gereğinden fazla zaman harcamak çocuklarda kuru göz oluşma riskini artırabilir” ifade etti.
Kuru göz hastalığının toplumda tahmin edilenden çok daha yaygın olduğunu ifade eden Gümüş, kuru göz şikâyetleri olan hasta oranının toplumda giderek artış gösterdiğine dikkat çekti.
Gümüş, “Sağlıklı gözyaşı bize daha net ve kaliteli bir görüş sağlıyor ve yaşam kalitemizi artırıyor” dedi. Sadece gözyaşı azlığının değil, kalitesinin bozulmasının da kuru göz hastalığına neden olabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Gümüş, “Kuru göz hastalığı önemsenmesi gerekli bir göz hastalığıdır. Eğer zamanında tanı konmaz ve gerekli tedbirler alınmaz ise, hastalarda tedavisi zor ve kalıcı hasarlar oluşturabilir. Bu nedenle de toplumu bu konuda bilinçlendirmek ve halkımızın gerekli tedbirleri almasını sağlamak son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.
“Kuru göz hastalığının önemli bir nedeni gözyaşı buharlaşmasının artmasıdır”
Gümüş, kuru göz hastalığının büyük bir kısmının gözyaşının çabuk buharlaşması sonucunda meydana geldiğini söyleyerek, göz kırpmanın tahminimizden de önemli olduğunu vurguladı.
Gümüş, “Sağlıklı bir hayatın gereksinimi olarak, bizler istemsiz olarak belirli aralıklarla gözlerimizi kırparız. Ancak, özellikle bilgisayar karşısında uzun süreler geçirildiğinde, göz kırpmayı unutur ve olması gerekenden çok daha az sayıda gözlerimizi kırparız. Bu da göz yaşımızın çabuk buharlaşmasına ve kuru göz şikayetlerinin oluşmasına neden olur” dedi. Doç. Dr. Gümüş, sadece bilgisayar değil, TV ekranı karşısında çok uzun saatler geçirme ya da uzun süreli okumalarda da göz kırpma sayısının azalmasına bağlı olarak kuru göz şikayetleri oluşabileceğini sözlerine ilave etti.
Gümüş, klima kullanımının da kuru göz oluşma riskini artıracağına dikkat çekerek, klimalı ortamlarda bilgisayar karşısında çalışılması durumunda yapılması gerekenin, ortam neminin optimum düzeye getirilmesi, belirli aralıklarla istemli olarak gözlerin kırpılması ve doktor gözetimi altında suni gözyaşı ilaçlarının kullanımı olduğunu hatırlattı.
Kuru göz semptomlarının yanma, batma, gözlerde kum varmış hissi, ışığa duyarlılık, sürekli gözü kırpma ihtiyacı, bulanık görme, gözlerde yorgunluk hissi ve bazen de sulanma olabileceğini söyleyen Gümüş, “Bu şikayetler toplumun büyük bir kısmında meydana gelebilmektedir ve ciddiye alınması gereklidir” şeklinde devam etti.
Sağlıklı gözler için göz kapağı ve kirpik dibi hijyeni şart
Gümüş çok sayıda hastasının yaşadığı sıkıntılardan yola çıkarak, sağlıklı gözler için kapak ve kirpik dibi hijyeninin önemini vurguladı.
Hastalarının çoğunun bildiklerinin aksine, yüz yıkamakla kapak ve kirpik dibi hijyeninin sağlanamadığını Gümüş, “Kirpik dibi iltihabı toplumda tahmin edilenden çok daha sıktır ve göz kuruluğu dahil korneanın delinmesi gibi çok daha ciddi sonuçlara yol açabilmektedir” dedi. Bu konuda toplumda ciddi bir bilgi eksikliğinin olduğunu ifade eden Doç. Dr. Gümüş, “Kapak ve kirpik hijyeninin etkili olabilmesi için en önemli nokta, temizliğin diş fırçalamak gibi düzenli bir şekilde yapılmasıdır” dedi. Ayrıca, bunun için tercih edilmesi gereken ürünlerin, piyasada bulunan ve göz hekimlerinin önerdiği, güvenilirliği ve etkinliği bilimsel olarak ispat edilmiş ürünler arasından seçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Düzenli bir göz muayenesinin öneminden de bahseden Gümüş, “Yaş ve cinsiyet farkı olmaksızın, toplumdaki herkes mutlaka düzenli bir şekilde göz doktoruna gitmeli, muayene olmalı, kuru göz hakkında detaylı bilgi almalı ve çok geç olmadan gerekli tedaviler ve kapak-kirpik hijyeni gibi davranışsal tedbirler ile göz sağlığını sağlama almalıdır” ifadelerini kaydetti. (İLKHA)