Adana’da 392 bina için riskli raporu verildiğini, bunlardan 129’unun yıkımının gerçekleştirildiğini belirten İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Nazım Biçer, riskli binaların yıkımında en önemli konunun yıkım güvenliği olduğunu söyledi. Biçer, bilim ve tekniğe uygun yol ve yöntemler belirlenmeden yıkım işlemlerinin başlatılmaması gerektiği uyarısında bulundu.
Binaların riskli olarak belirlenmesinden binaların yıkımına kadar ilgili her aşamada bir dizi sorunun yaşandığını kaydeden Biçer, Adana’da Ağustos 2015 tarihi itibariyle; incelemesi yapılan binalardan 392 bina için riskli bina raporu verildiğini ve bu binalardan 129’unun yıkımının gerçekleştirildiğini, 41 binanın da incelenmesinin devam ettiğini belirtti.
Raporu verilen ve incelemede olan toplam 433 binada, bin 446 konut ve 270 işyerinden oluşan bin 716 bağımsız bölüm bulunduğunu ifade eden Biçer, kentsel dönüşüm alanı ilan edilen bölgelerdeki yıkım ve bina inceleme talepleriyle il genelindeki bina yıkım sayısının artış göstermesinin beklendiğini söyledi.
“En önemli konu yıkım güvenliği”
Yönetmelik gereği bir yapının yıktırılabilmesi için, yıkım sorumluluğunun statik fenni mesul bir inşaat mühendisi tarafından üstlenilmesinin zorunlu olduğunu ifade eden Biçer, binaların yıkılmaya başlamasından önce alınması gereken en önemli önlemin yıkım güvenliği olduğunu vurguladı.
Biçer, “Hem yıkımı yapılacak binanın etrafındaki binaların, dolayısıyla orada yaşayanların can ve mal kaybını önlemek, hem de yıkımı yapan ekibin herhangi bir iş kazası yaşamasını önlemek ilk sorumluluktur. Yıkım yapılacak binada kullanılacak yıkım tekniği; binanın inşa edildiği alan, yapım yöntemi, çevresel ve fiziki faktörler, yapımda kullanılan materyaller ve binanın kullanım şekline göre belirlenmelidir. Yıkımı yapacak olan firma, yöntemler arasında en uygun ve güvenli yöntemi belirlemeli ve yıkım projesini yıkım uzmanlarına yaptırmalı, ilgili idareye onaylatmalıdır.” diye konuştu.
“Patlatmalı yıkım sistemi Türkiye’de kullanılabilir değil”
Yıkım yapılacak binanın yüksekliğine göre etrafında alınacak önlemlerin değişim gösterdiğini belirten İMO Adana Şube Başkanı Biçer, Avrupa ülkelerinde örnekleri bulunan patlatma sistemi ile binayı olduğu yere çökertmenin en ileri, en kolay ve en güvenli yıkım tekniklerinden biri olduğunu ancak bu sistemin Türkiye’de kullanılabilir hale getirilemediğini söyledi.
Biçer, “Binaların arasında çekme mesafeleri, plansız yapılaşma, bu tekniğin uygulanamamasının en büyük sebebidir. 1, 2 veya 3 katlı yapıların yıkımının gerçekleştirilmesi, güvenliği yüksek katlı binalara göre daha az risklidir ve daha kolay gerçekleştirilmektedir. Bundaki en büyük etken o yapıların genellikle mühendislik hizmetinden uzak olarak yapılması, zaten özünde ayakta zor duruyor olmasıdır.” şeklinde konuştu.
Yüksek katlı binaların yıkımında dikkat edilmesi gerekenler:
Yüksek katlı binaların yıkımını gerçekleştirebilmek için çok sayıda kriteri sağlamak gerektiğini ifade eden Biçer, sözlerine şöyle devam etti: “Binanın üstüne indireceğimiz paletli olarak tabir ettiğimiz makinenin tabla üstünde çalışma durumu, tablanın taşıma gücünün değeri, paletli makinenin yıkım ve kırım anında binaya vereceği titreşimden binanın ne kadar etkileneceği ile ilgili raporların alınması gerekmektedir. Binanın etrafı dışarıya moloz düşmeyecek şekilde komple sarılmalı, yıkım yapılacak alanın etrafı komple çevrilmeli, yıkım ekibi haricinde kimse alınmamalı, saha içinde çalışan tüm ekibin iş güvenliği sağlanmalıdır. Mevcut yapı, trafik akışının devam ettiği bir noktada ise trafikten izin alınmalı, trafik müdürlüğünün yapacağı keşfe göre şerit veya yol kapama durumları gerçekleştirilmelidir. Ayrıca yıkımdan çıkan malzemenin geri dönüşümü sağlanarak çevreye olan etkilerinin en aza indirilmesi gerekmektedir.”
İMO’dan yetkililere çağrı
İMO Adana Şubesi olarak toplumsal sorumluluklarının gereği olarak uyarıda bulunduklarını dile getiren Biçer, “Bilimsel olmayan riskli yapı yıkımları yeni yıkımlara yol açar, can yakar. Bilim ve tekniğe uygun yol ve yöntemler ve buna bağlı kural ve şartlar oluşturulup, görev, yetki sorumluluklar belirlenmeden yıkım işlemlerine başlatılmaması gerektiği konusunda kamuoyunu bilgilendirirken yetkililere de sorumluluklarını yerine getirme çağrısı yapıyoruz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)