Bilinçsiz kullanılan ilaçlar hastanın hayatına mal olabilir

Havaların soğumasıyla beraber artan üst solunum enfeksiyonlarından kaynaklı orantısız ilaç kullanımının zararlarını aktaran Op. Dr. Gültekin Kızılbulut, hastaların özellikle çevre tavsiyesi ile antibiyotik kullanımına dikkat çekti.

Hastanelerin acil servislerinin gribal enfeksiyon şikayetleriyle yoğunluk yaşadığı bu günlerde, bilinçsiz bir şekilde tavsiye üzeri ilaç kullanımının yanlış olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Gültekin Kızılbulut, hastaların şikayetleri aynı olsa da her yaştaki hastanın cinsiyetine ve aktardığı hikayesine göre tedavi yönteminin değiştiğine vurgu yaptı.

Polikliniklere başvuran hastaların doktora belli ilaçları reçetelemeleri hususunda ısrarcı olduğunu dile getiren Kızılbulut, hasta ve hasta yakınlarına özellikle antibiyotik kullanımı hususunda önemli tavsiyelerde bulundu.

Hastaların antibiyotiklerle ilgili bilinç düzeyinin maalesef sıkıntılı ve kötü olduğunu ifade eden Kızılbulut, "Antibiyotiklerin ne olduğunu bilmedikleri için ihtiyaç hissetmedikleri halde reçeteme 'bir tane de antibiyotik ekler misiniz' diye talepleri olabiliyor. Hekimler olarak almış olduğumuz eğitimde hangi hastalıkta ne ilaç ne zaman ve nasıl kullanıldığını öğrenmişiz. Antibiyotik ihtiyacı varsa buna karar verip reçeteye ekliyoruz, hastanın ayrıca hatırlatmasına gerek yok." ifadelerini kullandı.


"Şikayetler aynı bile olsa her zaman aynı ilaçları yazmıyoruz"

Her üst solunum enfeksiyonunun bakteriyel olmadığının altını çizen Kızılbulut, "Antibiyotikler sadece bakteriyel enfeksiyonlarda etkilidir. Viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanılmaz. Kullanılmasında bir fayda olmadığı gibi hastanın vücuduna zarar verebilir. Neticede her ilaç kimyasaldır, besin veya gıda değildir. Kullandığımız ilaçların ne işe yaradığını ve ne tür yan etkilere sahip olabileceğini bilmek durumundayız. Bunun eğitimini alırken hastaları ayrıntılı irdeliyor, yazdığımız ilaçlarda ve yaptığımız muayene dışında hastanın hikayesini dinlerken başka hastalıklarının olup olmadığını sorguluyoruz." şeklinde konuştu.

Kızılbulut, "Hastanın yaşı, cinsiyeti ve varsa ek hastalıkları bizim için çok önemlidir. Yani bir kalp hastası ile kalp hastası olmayanın şikayetleri aynı olabilir ama vereceğimiz ilaçlar üzerinde çok ciddi etkileri olabiliyor. 'Babama iyi gelmişti, bana neden iyi gelmedi?' ya da 'bana iyi geldi, kardeşime de aynı ilaçtan vereyim' gibi yanlış düşünce ve uygulama hastanın hayatına mal olabilir. Basit bir örnek vermek gerekirse, evimizin kapı anahtarıyla başkasının evinin kilidini açamayız. Yani her kapının kilidi kendi kapısına özeldir. Bu nedenle şikayetler aynı bile olsa her zaman aynı ilaçları yazmıyoruz." dedi.

"Hekim, ilacı yazmak istemediği için değil, gerek görmediği için yazmaz"

Her hastaya aynı ilacın verilmediği gibi hastaların şikayetleri aynı olsa da tavsiye üzeri ilaç kullanımının kişiye verebileceği zarara dikkat çeken Kızılbulut, şunları söyledi:

"Mesela gebe bir hastaya yazacağımız ilaç ile şikâyeti aynı dahi olsa gebe olmayan birine verilecek ilaç farklıdır. Bunun yanında böbrek, karaciğer, kalp, şeker, tansiyon hastalarına verilecek ilaç çok daha farklıdır. Bu ilaçları seçerken tabi ki bunların tamamını göz önünde bulundurmak zorundayız. Maalesef hastaların göz önünde bulunduramadıkları, dikkat edemedikleri ve algılayamadıkları konu budur. Hastalarımız ilacı zararsız, yan etkisi olmayan bir şey zannediyorlar. Halbuki biz hekimler mümkün olduğunca hastalarımızın şikayetlerini dinleyerek en az ilaçla tedavi etmeye çalışıyoruz."

Kızılbulut, "Antibiyotik kullanan hastalarımız bu ilaçların faydanın yanında vücuda bazı yan etkilerinin olabileceğini düşünemiyorlar. Nihayetinde vücudumuz savunmasız değil ve her zaman antibiyotiğe ihtiyaç duymayız. 'Antibiyotik kullanmadan iyileşmiyorum, kullanmazsam geçmiyor' şeklinde çok dirençli talepler oluyor. Hastalarımızdan ricamız şunu iyi bilsinler: Hekim, sağlığınızı sizden daha çok düşünüyor ve size zararı dokunulacak hiçbir ilacı kullanmanızı istemez. Bu ilacı yazmak istemediği için değil, gerek görmediği için yazmaz." diye belirtti.

"Antibiyotikler, mikroplara karşı etkili olduğu gibi virüslere etkili değildir, ağrıkesici özelliği yoktur"

Hastaların kendi sağlıkları için doktorun sorduğu sorulara cevap vermelerini ve tedavi kısmına çok müdahil olmamaları gerektiğini sözlerine ekleyen Kızılbulut, "Genellikle hastalar 'komşuma çok iyi gelmişti aynısını kullandım, aynı etkiyi göremedim, neden böyle oldum' gibi değişik sorularla gelebiliyor. Şikayetler birebir aynı olsa bile her hastanın ihtiyacı olan ilaç kesinlikle aynı değildir. Çünkü biz hastayı muayene ederken bir yandan da bütün sistem sorgulamasını yapıyoruz. Yani saç telinden ayak tabanına kadar farklı bir rahatsızlığı veya bu ilacı kullanmaya engel bir durumu var mı gibi soruları sorguluyoruz." ifadelerini kullandı.

Üst solunum yolu enfeksiyonlarının büyük bir kısmının viral enfeksiyon olduğunu kaydeden Kızılbulut, "Viral enfeksiyonlarda antibiyotikler zaten kullanılmaz. Antibiyotikler, mikroplara karşı etkili olduğu gibi virüslere karşı etkili değildir, ağrıkesici özelliği yoktur. Yani ağrıkesici niyetine antibiyotik kullanılmaz ve ateş düşürülemez. Bu tamamen bakteriyel bir enfeksiyon veya mikrobik bir durum varsa doktor bunu irdeler. Hastalarımızın sağlığı bizim için çok değerli ve önemlidir. Bizim için sorun olan ilaç yazmak değil gereksiz ilaç yazmak problemdir." şeklinde konuştu. (İLKHA)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Sağlık Haberleri

Akran zorbalığının belirtileri
Aileler çocuklarının alışılmadık davranışlarını ve özelliklerini tanımlayabilmeli!
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: Aşırı koruma ve kontrol sevgi değil çocuğun ruhunun hapsidir
Diş sağlığı için bebeklere şekersiz beslenme alışkanlıkları edindirin
Uzmanlar, bal kabağı tüketimini tavsiye ediyor