Peygamber Sevdalıları Platformu Bingöl İl Koordinatörlüğünün, ‘‘Eşsiz Önder Hz Muhammed (s.a.v)’’ temasıyla Şehir Stadyumu’nda düzenlediği Kutlu Doğum programı saat 13.30’da başladı.
On binlerce Peygamber Sevdalısı Bingöllünün katıldığı etkinliğe, Bingöl Belediye Başkanı Yücel Barakazi, Hür Dava Partisinin desteklediği Bingöl bağımsız milletvekili adayı Sait Şahin ve kentteki kanaat önderleri katıldı.
Katılımcıların, ellerinde tevhit bayrakları ile tekbirler getirip mevlit alanına geldikleri görülürken, alanda kadın ve erkekler için ayrı yer tahsis edildi.
Sunuculuğunu Mehmet Salih Gönül ve İbrahim Kılıç’ın yaptığı etkinlik, Hafız Ömer Uçan’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Mevlithanlar İsa Yararlı, Rıdvan Kıyançiçek, Ayetullah Atilla, Musa Yararlı tarafından Mevlid-i Şerif okundu, mevlide katılımcılar da salâvatlarla eşlik etti. Daha sonra sahneye çıkan Özlem Ajans sanatçıları Hikmet Kayançiçek Burhanettin Cabba ve ekibinin seslendirdikleri ilahilerle meydandaki coşku doruğa çıktı.
Etkinliğin açılış konuşmasını araştırmacı-yazar Cihan Bozaba yaptı. Yerli ve yabancı Hebdolara inat Peygamber âşıklarının meydanlarda olduğunu belirten Bozaba, “Hamdolsun bugün peygamber sevdalıları ümmetin azaları olarak yine Muhammedi sevdamızı haykırmak için meydanlardayız. Bizler İslam'ın sıradan mensupları değil bu ümmetin kurbanlarıyız. Şu ana kadar bizleri yalan yanlış sevdalarla oyaladınız. Bizleri sahte önderlerin, ehliyetsiz ve liyakatsiz rehberlerin peşinden koşturdunuz. Ama artık bizim de bir sevdamız vardır. Bizim sevdamız Bingöl suyu gibi berrak, bizim sevdamız Murat Nehri gibi coşkun, bizim sevdamız Bingöl dağları gibi aziz bir sevdadır. Bizim sevdamız, Diyarbakır’da, Amed’de daha 17'sinde masumane bir şekilde katledilen Bingöllü Yasin Börü gibi masum bir sevdadır. Bizim sevdamız Şeyh Said’lerin, bizim sevdamız Said-i Nursi’lerin, bizim sevdamız, Şeyh Şamillerin, bizim sevdamız, Şeyh Ahmed Yasin'lerin bizim sevdamız Hasan el Benna’ların ve bizim sevdamız, Selahaddin ve Hüseyin'lerin sevdasıdır. Zira bizim sevdamız Muhammedi sevdadır.” dedi.
Bozoba’nın konuşmasından sonra Özlem Ajans Sanatçılarından Hikmet Kıyançiçek ve Burhanettin Cebba’nın seslendirdiği ilahilerle program devam etti.
Programda bölgenin kanaat önderlerinden İTTİHAD üyesi Molla Sahap Korkutata, Zazaca bir konuşma yaparak, Bingöllülerin Peygamber sevgisini ispatladıklarını ifade etti. Korkutata, “Ey Bingöllü peygamber aşıkları sizler Ensar gibi gönlünüzü Hz. Peygamber (sav)’e açtınız. Sizler Muhammed (sav) davasıyla bu meydanları doldurdunuz. Bununla peygamber (s.a.v)’e olan aşkınızı ispatladınız. Artık meydanlar Hz. Peygamber (sav)’i anlatmaya yetmiyor. Allah’ın davasına sadık olursanız kimse üstün gelemez. Siz Allah ve Resulüne destek verirseniz Allah’ın rahmet ve bereketi de siz Müslümanların üzerine olur.” diye konuştu.
İmam Hatip Mezunları Derneği Başkanı Sadullah Arpa da yaptığı kısa konuşmada şunları dile getirdi: “Bugün Hz. Peygamberimizin Kutlu doğumu münasebetiyle bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bugün her zamankinden daha çok Hz. Peygamberi anlamaya ve yaşamaya muhtacız. Zira bugün ümmet içinde bulunduğu durumdan ötürü kan ağlamaktadır. Hz. Peygamber (sav)’ i tanımayan idarecilerimiz sorun yaşamaktadır. Peygamberimiz bizler tarafından değil, alemlerin Rabbi olan Allah (c.c) tarafından seçilmiştir. Allah’ın peygamberini tanıyan hem bu dünyada hem de diğer dünyada mutlu ve bahtiyar olacaktır. Peygamber sevdasını köylere, kasabalara ve meydanlara taşıdıkları için Peygamber Sevdalılarına teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Özlem Ajans sanatçılarının sahne aldığı programda Rehber TV Programcılarından Yunus Emiroğlu bir konuşa yaptı.
Resulullah (sav)’i anlamak için Kur’an’a bakmak gerekiyor
Toplum olarak Peygamber Efendimiz (sav)’i anlayıp, anlatmaya ihtiyaç olduğunu belirten Rehber TV Programcılarından İlahiyatçı Yunus Emiroğlu, “Şüphesiz ki bu etkinliklerin en önemli gayesi “Eşsiz Önder”i “Anmak” ve “Anlamaktır. “Anmak” ve “Anlamak” birbiriyle ilgili ifadeler ise de farklı durumları ifade ederler. Anmak, hatırlayıp söz etmek anlamındayken anlamak; tanımak ve kavramak anlamındadır. Söz konusu şahsiyet Hz. Peygamber (sav) olunca anmak da anlamak da önemlidir. Ama esas olan bu iki etkinliğin iç içe geçmesidir. Bütün insanlık gibi bizim de fert ve toplum olarak Hz. Peygambere ihtiyacımız var. İnsanlığın sorunlarla boğuştuğu günümüz dünyasında Hz. Peygamberi anmak ve anlamak dertlerimize tek deva olacaktır. Esasen tarih boyunca İslam’a ve insanlığa en büyük hizmeti yapanların o yüce Resulü hakkıyla anlayanlar olduğu büyük bir hakikattir. Hz. Muhammed’e (sav) ve onun evrensel çağrısına lebbeyk diyenler yaşadıkları dönemlere damga vurmuşlardır. Ve isimlerini hakka hizmet edenlerin arasına yazdırmışlardır. Geçmişte olduğu gibi bugün de İslam düşmanlarının tek gayesi Hz. Peygamber’in davasının engellenmesidir. Onlar bu hedeflerine ulaşma adına öylesine sinsi davranıyorlar ki; hepimizin gözünün içine baka baka İslam’ı yeniden yorumluyorlar. Tabi ki işlerine geldiği gibi. Pek çok yönüyle eksik, dünya işlerine karışmayan sosyal ve siyasal alana müdahil olmayan yeni bir İslam ve Peygamber anlayışı empoze etmeye çalışıyorlar. Bu oyunlara karşı da çok dikkatli olmamız gerektedir.” dedi.
İslam'ın adaletine ihtiyacımız var
Peygamberi anlamak için Kur’an’ı anlamak gerektiğini vurgulayan Emiroğlu, “Gerçek şu ki; “Resulullah (sav)'ın hayatını merak ediyorsak, en başta Kur’an’a bakmalıyız. Onun hayatını bildiren bir siyer arıyorsak, en başta, Kur’an’ı okumalıyız. Onun neye nasıl inandığını öğrenmek istiyorsak, cevabı Kur’an’da aramalıyız. Bugün insanlığın en büyük sorunlarından birisi “Adalet”in tesis edilememesidir. Güçlünün haklı olduğu, zayıfın mahkûm edildiği, hukukun üstünlüğünün değil, üstünlerin hukukunun geçerli olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Mekke yeni fethedilmiştir. Mahzumoğulları kabilesinin reisinin kızı hırsızlık yapar. Hırsızın adı Fatma'dır. Cezalandırılması için Hz. Muhammed (sav)'e getirilir. Fakat günün siyasi dengeleri Mahzumoğullarıyla aranın bozulmamasını gerektirir. Durumun nezaketini değerlendiren bazı arkadaşları araya, Hz. Muhammed (sav)'in kıramayacağını düşündükleri birini koyarlar. Bu, Hz. Muhammed (sav)'in evlatlığı Zeyd'in oğlu, genç Üsame'dir. Yani bir bakıma manevi torunu. Üsame: "Ey Allah'ın Elçisi! Bu kadını babasının hatırı için affetseniz" der. Fakat Hz. Muhammed (sav)'in hayatının en kızgın anlarından biriyle karşılaşır. Cevap şiddetlidir. “Bu istediğiniz şey sizden önceki toplulukların yok edilme sebebidir. Onların içinde de hatırlı ve güçlü biri bir suç işledi mi affedilir, halktan biri işledi mi cezalandırılırdı. Allah'a yemin ederim ki, bu suçu işleyen Mahzumoğullarının reisinin kızı Fatma değil de Allah'ın elçisinin kızı Fatma olsaydı aynı cezayı verirdim. Emir verir. Hırsızın cezası uygulanır. İşte adalet budur… Kim olursa olsun, hukuk neyi gerektiriyorsa onun gereğini yapmaktır esas olan. Zalime merhamet, zulümdür. Kur’an daha hassas bir çizgi koymuştur…“Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa ateş (cehennem azabı) size dokunur.”( Hud Sûresi 113) Ölçü bu olmalı” diye konuştu.
Siyer, beşeriyeti vahye uydurma projedir
Hz. Peygamber (sav)’in tüm insani değerlerin kaybolduğu, kadınlar başta olmak üzere zayıfların ezildiği bir topluma gönderildiğini anımsatan Emiroğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kadınlara, kız çocuklarına değer vermiş; “Cennet anaların ayakları altındadır. Sizin en hayırlınız, eşlerine güzel davrananlardır,” buyurmuştur. İslam kadına haklar tanıdı, fakat günümüzde İslam âleminde ve dünyada kadınlar ne halde buna bakmak lazım. Bu gün istisnasız hemen her toplumda kadınlar ezilmekte, bir kesim kadını bir şehvet aracı gibi görmekte, kadınların özgürlüğü, kadın hakları denince onların alabildiğine açılması olarak algılanmaktadır. Unutmayalım ki, kadın kimliğini İslam’a borçludur. İşte bu sebeple şükrünü artırmalıdır. Kadınlarımız İslam ve Müslümanların düşmanlarına karşı iffet kalesini tahkim etmeli. Kurtuluşun İslam’a sarılmakta olduğunun şuurunda olmalı. Efendimizin getirdiği mesaj çağlar üstüdür ve evrenseldir. İşte tam da bunun için “Siyer Beşeriyeti Vahye uydurma projedir” diyor Aziz bir İslam Şehidi. Evet; Siyeri iyi okumalı ve bu eşsiz projenin insanlığın sorunlarını çözmek için sunulmuş en iyi reçete olduğunu unutmamalıyız.” şeklinde konuştu.
Yunus Emiroğlu’nun konuşmasının ardından Kutlu Doğum etkinlikleri kapsamında çekilen salavat, okunan hatim ve Yasin-i Şerifler açıklandı. Bingöl’de; 68 milyon 684 bin 995 salavat, 2 milyon 119 bin 420 kelime-i tevhid, 335 bin 270 ihlas suresi, 70 adet cüz, bin 500 Yasin-i Şerif, 112 adet hatim, bin 34 adet kısa süre okundu.
Özlem Ajans sanatçılarından Burhanettin ve Hikmet’in seslendirdiği ilahilerin ardından, Peygamber Sevdalıları Platformu Bingöl İl Koordinatörlüğü Basın Sözcüsü Mehmet Tamaç’ın okuduğu dua ile program sona erdi.
İLKHA