1995 yılında Tıp Fakültesi öğrencisiyken İslami kimliğinden ötürü gözaltına alınan ve türlü kumpaslarla müebbet hapse mahkûm edilen Mustafa Dayan'ın babası Sabri Dayan, beyninde bulunan 2 atar damarın tıkanması sonucu felç geçirmiş aylarca oğlunu görüşüne gidememişti.
Yoğun bakım ünitesinde bilinci kapalı yaşam mücadelesi veren baba Sabri Dayan, evlat hasretiyle ahirete göç etti.
Dayan, Yeniköy Mezarlığında kılınan cenaze namazının ardından sevenleri tarafından ebediyete uğurlandı.
Sabri Dayan’ın kardeşi Mehmet Salih Dayan, ağabeyinin 22 yıl boyunca evlat hasretiyle yanıp tutuştuğunu ve o özlemle vefat ettiğini belirtti.
Dayan, "Gönül isterdi ki evladı da yanında olsun. 28 Şubat sürecinden sonra Türkiye’de ve bölgemizde yapılan bütün kaoslu ortamlarda suçsuz yere birçok insanı cezaevine attılar. Tek suçu namaz kılmak, Kur’an-ı Kerim dersi vermekti. Ve hâlâ içerde kalmaya devam ediyor. Bu acının tarifi var mıdır? En son felç geçirmişti. Her oğlunun ismi geçtiğinde gözlerinden yaş akardı. 2 yıl boyunca felci geçti.” dedi.
Mustafa Dayan’ın cezaevi ve dava arkadaşı Vedat Bilge, Dayan'ın 23 yıllık zindan hayatını boyunca babasını çok sık göremediğini anlattı.
Bilge, "Babası hastaydı. Son birkaç yıldır felçliydi. Babası, cezaevi görüşüne gidemiyordu. O hasreti çektirenler, onlara ceza veren FETÖ ve 28 Şubatçılar cezaevine girdiler. Babası, çevresi tarafından sevilen bir insandı. Biz aynı mahallede kaldık. Daha önce beraber cezaevinde kaldık. Mustafa, ahlak olarak çok yumuşak biriydi. Kimse ondan şikâyetçi değildi. O kadar duygusal ki babasının vefat haberi kendisine ulaştığında yıkılacaktır. Allah bu acıyı ona çektirenleri hem bu dünyada hem de ahirette hesabı soracaktır." ifadelerini kullandı.
Bilge, FETÖ ve 28 Şubat yargısının mağdur ettiği mahkumlara yeniden yargılama yolunun açılması gerektiğini vurguladı. (Emrah Deniz, Mehmet Çelik-İLKHA)