Gaziantep’in Yavuzeli ilçesinde bulunan ve Fırat Nehri kıyısında tarihi ve doğal güzellikleri buluşturan Rumkale’ye ve 2000 yılında büyük bir bölümü Birecik Barajı'ndan dolayı sular altında kalan Halfeti'ye günübirlik gelen ziyaretçiler, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Rumkale’yi görme fırsatı buluyor.
Birçok medeniyete ev sahipliği yapan, İncil'in bir nüshasının çoğaltıldığı rivayet edilen Rumkale olmak üzere, Birecik Baraj gölü nedeniyle bir bölümü sular altında kalan, sakin ve huzur veren özelliğiyle de bilinen “batık kenti” görme fırsatı bulan ziyaretçiler, yaklaşık bir saat süren tekne turuyla minaresinin bir bölümü su altında kalan Savaşan köyünü, taş evler ile mağaraları görme fırsatını bulmakla birlikte tarihe bir yolculuk yapıyor.
Rumkale ve çevresinin çok eski bir yerleşim yeri olmasından dolayı yerli ve yabancı turistlerden büyük bir ilgi gördüğünü belirten Turizm Rehberi Abdulvahap Kaplan, İLKHA'ya yaptığı açıklamada, özellikle 2000 yılından sonra daha çok ziyaretçi ağırladıklarını söyledi.
İncil'in bir nüshasının çoğaltıldığı yer olarak bilinen Rumkale'yi ziyarete gelen ziyaretçilerin önemli bir bölümünün su altında kalan köyü görmek istediğini belirten Kaplan, son yıllarda artan ilgi nedeniyle tekne turlarının yoğunlaştığını ve bu durumun da hem Yavuzeli’ne hem de Halfeti’ye bir hareketlilik getirdiğini belirtti.
Son yıllarda tekne turlarına gösterilen yoğun ilginin de ilçede yeni bir sektör oluşturduğunu belirten Kaplan, “Yeşil ve mavinin birleştiği bu alanda su altında kalan yerleşim yerlerinin üzerinde teknelerle dolaşan turistler, buranın doğal güzelliğine hayran kalıyorlar. 2000 yılında Birecik Barajı'nın yapımıyla birlikte bu yerleşim yerleri hep sular altında kaldı. Savaşan köyü de 2000 yılında sular altında kalan köylerimizden biridir.” dedi.
Birecik Barajı'nın yapımıyla birlikte önemli bir bölümü su altında kalan bölgede ikamet eden ve evleri sular altında kalan ilçe ve köy sakinlerinin 15 kilometre uzaklıkta kurulan yeni bir yerleşim merkezine taşındığı bilgisini veren Kaplan, “Savaşan köyü 2000 yılından önce normal yerleşimin devam ettiği, köy halkının ikamet ettiği bir yerdi. Bu köyün önemli bir bölümü tamamen sular altında kaldı. Yine köyün camisi, düz alanları, iki katlı okulu tamamen su altında kaldı. Derenin içerisinde evler vardı, o evlerde sular altında kaldı. Devlet bu köyde ikamet edenlere yeni yerleşim yeri yaptı.” ifadelerini kullandı.
Rumkale’nin üst kısmındaki ve sular altında kalan mağaraların Hz. İsa’nın döneminden beri yerleşim yerleri olduğunu belirten Kaplan, “Tabi burada aynı zamanda mağaralar da var. O mağaralarda eski Rum köyleri yani Hazreti İsa'nın döneminden beri buralarda yerleşim yerleri olarak devam ediyor. Çünkü Rumkale’de Hz. İsa'nın havarilerinden Yuhannes’in, İncili dört nüsha olarak çoğalttığı rivayet ediliyor. Nüshaların bir kısmını burada kaybolduğu, bir kısmının ise Suriye tarafına kaçırıldığı rivayet ediliyor.” şeklinde konuştu.