Mazlum bir İslam beldesi olan Keşmir, bağımsızlığına yakınlaştığı 1947’de olaylar çalkantısı yaşandı. Lakin Keşmir, tam bu tarihe denk gelen Pakistan bağımsızlığına kurban edilmiştir. Kamuoyunda “Keşmir sorunu” adıyla bilinen mevzu, aslında aynı tarihte yaşanan Hindistan-Pakistan bölünmesinin tamamlanmamış bir parçasıdır. İngiliz sömürgesinin çekildiği o dönemlerde Keşmir, özgürlüğü beklerken iki güç arasında sıkışmış hatta daha sonra Çin’de eklenerek üç güç arasında bölünmüştür. Bu denklemde birçok insanın hayatına mal olan bu sorun, son noktada günümüzün iki nükleer gücü; Hindistan ve Pakistan arasındaki çatışma ve gerginliğini doğurmuştur.
Özellikle Hindistan bölgesinde kalan Cammu Keşmir’de 1989 yılından bu yana Müslüman direnişine sahne olmaktadır. Pakistan bu konuda Müslüman nüfusu referans göstererek kendisine bağlanmasını öne sürmektedir. Hatta Pakistan bu konuda referandum yapılmasını ısrarla istemektedir. Hindistan ise referandum yolunu gitmek istememektedir. Zira Müslümanların asıl hedefi bağımsız bir Keşmir olmasına rağmen bu konuda Hindistan zulümlerinden dolayı Pakistan’a bağlanma iradesini göstermişler. Bu durum ise iki devlet arasında yıllardır karşılıklı tehditler ve nükleer geliştirmeye sebebiyet vermiş. Bu konuda Hindistan’ın ilk nükleer denemesinin ardından Pakistan da nükleer denemelere başlayınca iki ülke arasında nükleer yarış başlamıştır. İki ülke, en son 1999’da karşılıklı nükleer denemeler ile güç gösterisinde bulunmuşlardır.
Pakistan bölgesinde bulunan Azad Keşmir’de yaşayanların yüzde 99’u Müslümanken, Hindistan bölgesindeki Cammu Keşmir’deki nüfusun yüzde 64’ü Müslüman’dır. 1947’den beri Hindistan ve Pakistan’ın bağımsızlığını ilan ettikten sonra Keşmir’in hem statüsü hem de kimin yönetiminde kalmayla ilgili anlaşmazlıklar yaşandı. Nüfusun çoğunluğu Müslüman olduğu için Pakistan’a bağlanmak istediler. Fakat bu karar Hindistan’ın hesabına gelmeyerek bir çatışma süreci yaşandı. İki yıl devam eden çatışma neticesinde Keşmir’i ikiye böldüler. Bu ayrılmadan 3 yıl sonra, yani 1950 yılında Çin, hem Pakistan, hem de Hindistan bölgesinden ortalama yüzde 20 civarında bir alanı işgal etti.
Yıllardır süre gelen çatışmalara ve savaşlara sebep olan uluslararası ilgisizlik Keşmir halkının zülüm görmesine ve bir statü kazanmamasına neden olmuştur. Ancak bugün ikisi de birer nükleer güç haline gelen Hindistan ve Pakistan’ın olası nükleer savaş ihtimali dünyanın ilgisini buraya yöneltmesine sebebiyet vermiş. Yoksa dünyanın ilgisi Keşmir’de yapılan haksızlıklar, zülüm ve katliamlar değildir.
Sonuç olarak; Hindistan, Pakistan ve Çin denkleminde kalan Müslümanlar, hem coğrafi olarak hem de siyasi olarak bağımsız bir Keşmir istemekteler. Eğer böyle bir denklemde uzlaşılsa Hindistan, Pakistan ve kısmen de olsa Çin arasındaki gerginlikte son bulacaktır. Zira 70 yıla yakındır bu sorun çözülmemiştir.