İslam yeni bir medeniyet inşa etti. Bu medeniyetin projesini Allah gönderdi, Resulullah uyguladı. Resulullah ve yolunda giden halifeler bu medeniyeti asrısaadete çevirdiler.
Daha sonra çok medeniyetler geldi geçti ama kimse bir daha bu medeniyetin ulaştığı uygarlık ve insanlık seviyesine ulaşamadı.
Peki bu medeniyeti böyle ulaşılmaz kılan neydi?
Tabi ki kendini o zamanın zulüm kokan uygulamalarından sıyırıp insani, vicdani ve adalet terazisine göre bir medeniyet ortaya koyması idi.
Mesela Avrupa medeniyeti insanın nefsi özgürlüğü üzerine inşa edilmiş. Alabildiğine özgür ama bu özgürlük aynı zamanda onu esir de almış. Şehvet, içki, uyuşturucu ve kumar batağında esir olmuş. Kendine özgür ama diğer insanlara da o kadar zalim. Kendine zengin ama başkasına sömürgeci bir medeniyet.
Mesela İsrail oğulları kadim bir millet ama bir medeniyet ortaya koyamadı. Çünkü ırkçı ve kibirli. Başkasının varlığına ve eşitliğine tahammülleri yok.
Bugün yaşadığımız toplumda devletin ortaya koyduğu bir medeniyet var mı? Hayır, çünkü taklitçi. Kemalizm adı altında batının medeniyetini taklit ediyor. Kemalist hayat tarzından başka hayatlara, Türkçülük ideolojisinden başka kavimlere tahammülü yok. Oluşturduğu ilkeler ya İslam’a karşı ya da başka kavimleri sindirmek için oluşturulmuş.
Peki bu değerler bütün toplum kesimini bir araya getirip kaynaştırmış mı? Hayır? Buradan bir medeniyet ortaya çıkarmış mı? Hayır? Her on yılda bir askeri devrimlerle rejim korunmaya çalışılmış, hapishaneler insanlarla doldurulmuş, yasak üstüne yasaklarla devlet idare edilmiş. Her şey silah zoru ile halka dayatılmış. Zorla bir Kemalizm medeniyeti inşa edilmeye çalışılmış. Kurulduğundan beri toplumla çatışma halinde. Sadece azgın, laik bir azınlığın, zenginlerin, Kemalistlerin medeniyeti olmuş.
Eğer bir medeniyet oluşturacak isek bu ancak herkesi kuşatacak, kucaklayacak ve herkesin kendisini çekinmeden içinde ifade edeceği bir medeniyet olmalıdır. Sadece bir zümrenin, bir ideolojinin veya bir ırkın medeniyeti olmamalıdır. Eğer böyle olacak ise bu insani bir medeniyet olamaz. Olsa olsa zulüm medeniyeti olur.
Gelin bir medeniyet oluşturalım. İnsanların bir tarağın dişleri gibi olduğu, adalet ve liyakatin hakim olduğu, hak sahibine hakkının teslim edildiği bir medeniyet kuralım. İnsanların ayrılıkları değil, birlikleri üzerinde inşa edelim. İnsanı ve insanlığını, adaleti ve liyakati esas alan bir medeniyet oluşturalım. Millete, milliyete, toprağa, renge ve şahsa bağlı olmayan. İnsana ve insanın değerlerine, fıtrata bağlı olan bir medeniyet inşa edelim. İnsanlar gelsin bu medeniyete sığınsınlar.
İnsanın nefsi ilkeleri yerine ilahi adalet ve merhamet ilkelerini baz alalım. İnsanın eksikliklerini yansıtan değil. İlahın mükemmeliyetini gösteren ilkelerle oluşturalım.
O zaman medeniyetimiz gerçek bir insanlık medeniyeti olur. Asrımız saadet asrı, milletimiz saadetli bir millet olur.