Gece başınızı yastığa koyduğunuzda eğer çok yorgun değilseniz, hemen uyku bastırmıyorsa farkında olun veya olmayın gündüzünüzün bir muhasebesini yaparsınız. O gün akşama kadar yaptıklarınız, söyledikleriniz bir film şeridi gibi gözünüzün önünden geçer. İşte bu esnada ‘keşke' dediğiniz, ‘yapmasaydım, söylemeseydim' dediğiniz şeyler varsa bundan rahatsız olursunuz, pişmanlık duyarsınız. Aslında sizin için en güvenilir fetva kaynağı da budur. Onun için sık sık bu fetva kaynağına başvurmanızı, gece başınızı yastığa koyduğunuzda gündüzün böyle bir muhasebesini yapmamızı tavsiye ederim.
Bir başka tavsiyem de sabahları gözünüzü açtığınızda henüz yatağınızdan kalkmadan kafanızda beliren düşüncelerdir. Bu düşüncelerinizi de hemen oracıkta olgunlaştırmanızı tavsiye ederim.
Evet, 25 Haziran'da kafanızı yastığa koyduğunuzda; “Eyvah, keşke şöyle yapmasaydım, şöyle demeseydim” dediğiniz şeyler varsa bir hata yapmışsınız, bir günah işlemişsiniz demektir. Artık onu nasıl düzeltip telafi edeceğinizi kendiniz daha iyi bilirsiniz.
Yok eğer başınızı yastığa koyduğunuzda gözünüzün önüne gelen sözlerinizden, davranışlarınızdan dolayı müsterih iseniz, içiniz rahatsa ne mutlu size. Bu arada işin nasıl neticelendiğine hiç kafayı takmayın, o bizim elimizde olan bir şey değildir.
Camia olarak bu seçimde cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan'ın desteklenmesi kararı alınmış ve öyle de yapılmıştır. Bundan dolayı var mı bir pişmanlık duyanımız?
Gelelim meselenin ikinci kısmına, yani milletvekili seçimlerine müstakil olarak katılma meselesine.
Yazımızın başlığına dönerek sorularımızı tekrarlayalım: Gerek sadece oy vererek gerekse fiili olarak sahaya inip koşturmalarımızdan pişmanlık duyanlarımız, özellikle yanlış yaptığı kanaatine varıp üzüntü duyanlarımız var mıdır?
Biraz daha detaya inerek soralım; Seçim dolayısıyla insanlara İslam davasını, İslam'da ideal siyasetin nasıl olması gerektiğini, parti tüzüğünün omurgasını oluşturan Zarurat-ı Diniyyeyi anlattığından, insanın ve adaletin merkeze konulması gerektiğini anlattığından dolayı pişmanlık duyanımız var mı?
Peki, bütün bu yapılanların doğru olmakla birlikte boşa gittiğini zanneden var mı? Hayır, asla!
O halde Allah'ın izniyle kazanmışızdır. Uzun soluklu bir koşuda olduğumuzu unutmayalım.
Bu vesile ile İslam davasını eğip bükmeden bütün ülke geneline götürdüğümüz gibi, ümmetin maslahatının nerede olduğunu bu ülke insanına da göstermiş durumdayız.
Bu arada camia olarak vefanın, fedakârlığın, İslam kardeşliğinin ne demek olduğunu da gösterdiğimizi zannediyorum.
Buna karşılık hiç olmazsa Diyarbakır ve Batman'da birileri de İslam kardeşliğinin gereģini yerine getirebilirdi diye düşünüyoruz.
Niye düşünmeyelim ki? Kozmopolit beyaz sosyalist Türkleri sırtında meclise taşıyan Kürtlere bakarak, Marksist Kürtlere baraj aşırtan Kemalistlere bakarak böyle bir sitemde bulunma hakkımız yok mu dersiniz?
Elhamdülillah her şeye rağmen yaptıklarımızdan dolayı asla pişman değiliz.