Çok çok ütopik değil, imkânsız bir düş değil, olması muhtemel hatta Allah'ın izniyle gelecekte mutlaka gerçekleşecek bir hayal bu:
İslam Ülkeleri “Hac Kongresi” adı altında bir birlik kurmuşlar. Sadece Müslüman ülke liderleri değil, nerede yaşarsa yaşasın her Müslümanın üye olduğu ve bir şekilde temsil edildiği gerçek bir organizasyon. Bulundukları ülkedeki aidiyetleri bir yana, bu kongreye de bağlılar ve sorunlarına burada da çözüm bulunuyor.
Bu kongre, her Hac mevsiminde bir ay boyunca toplanıyor. Toplantıları Hacca gelmeden önce kendi memleketlerinde fizibilite olarak başlıyor sonra beş harem bölgede hazırlık çalışmaları daha sonra da Mekke ve Medine'de bir ay sürecek ve tüm sorunlarına işlevsel pratik çözümler üretecek her türlü fikri, ilmi, siyasi, ekonomik vs. görüş alışverişinde bulunuyorlar ve ortak kararlar alınıp ilan ediliyor. Mesela bu kararların içinde o yıl ki Ramazan ayı ile ilgili olanları da var.
Ne diyorlar aldıkları bir karar metninde:
Bir: Üyelerimizden ikisi veya bir kaçı arasında bırakın herhangi bir sıcak ya da soğuk savaş durumunu, çıkması muhtemel bir husumet anında bile kongremiz, derhal müdahale edecek ve kongremizin hükmü herkes için bağlayıcı olacaktır.
İki: Mezhep, meşrep ve bilumum farklılıklar tarihsel köken ve bireysel tercihler saikiyle bir olgu ve zenginlik kabul edilirken, birbirlerinin doğruları ve değerleriyle çelişen yönlerinde kin ve düşmanlıkla değil karşılıklı sabır, tahammül, hoşgörü ve empati ile ortak zemin arayışı sağlanacaktır. Bu bağlamda kongre üyelerinin birçok platformlar kurarak aralarında problem olarak gördükleri her nevi problemleri en aza indirecek çalışmalar yapacaklardır.
Dışardan birilerinin veya dışardakilerle işbirliği yapan içerdeki odakların bu yöndeki fitnelerine karşı acil müdahale birimi, yedi yirmi dört görev yapacaktır. Dolayısıyla ister mezhep, meşrep ve grup gibi aidiyetleriyle alakalı isterse bireysel düşüncelerle alakalı olsun; ayrılıkçı, tefrikacı, ötekileştirici ve hakaret içerikli hiçbir yayına, mesaja, yoruma sosyal, yazılı ve görsel medyada asla müsaade edilmeyecektir.
Üç: Her ne olursa olsun kongrenin mezhepler üstü vahdeti ve ittifakı emreden kararları mutlaktır, bunu kabul etmeyenler için kongre, her türlü yaptırımları uygulama yetkisine sahiptir. Özellikle devlet çıkarı, ulusal menfaatler, bölgesel rekabet gibi reel politik kılıfına büründürülen siyasi tavırlar da, bu kongrenin aldığı kararların sınırlarını aşamaz.
Dört: İslami eğitim müfredatları büyük ölçüde aynı olacak. Her konuda olduğu gibi bunda da birbirlerinin noksanını tamamlayacaklar ve her İslam ülkesi bu kongrenin tespit ve tanzimiyle diğer varlıklı ülkelerin imkânlarından yararlanacak.
Kongrenin fetva kurulu her ülke için özel uygulama biçimleri saklı olmakla birlikte herkes için geçerli fetvalar verecektir.
Beş: Farklı etnik unsurlar için de kongre, ayrıştırıcı tutumlar yerine hak, adalet ve özgürlük temelinde yine birliğin tesisi için çalışacaktır.
Altı: Hac kongresi, Allah'ın evini tavaf, Safa ve Merve'yi sa'y, Arafat ve müzdelife'de vakfe ve şeytan taşlama gibi simgelerin, yaşadığımız âlemdeki karşılıkları için çaba harcayacaktır.
Yedi: Ramazan ayı ile birlikte zekât ve fitre konusunda da kongre etkin bir rol üstlenecek, İslam ümmetinin bu konudaki dağınıklığını da ortadan kaldıracaktır.
Sekiz: Kongre üyeleri, birbirleri ile özellikle finans, teknoloji, bilim, sanayi, üretim ve pazar konusunda da ortak hareket edecekler ve aralarındaki sınırlar da sembolik olacaktır.
Efendimiz(sav): “Ümmetim asla dalalet üzerinde birleşmez.”(Heysemi,Zevaid 5/218) buyuruyor.
O zaman olmayacak bir hayalden bahsetmiyoruz.