HÜDA PAR Hilvan İlçe Başkanlığı 2'nci Olağan Kongresi, Hilvan Ziraat Odasının konferans salonunda gerçekleştirildi. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan kongrede Hilvan ilçe teşkilatının şu ana kadar yaptığı çalışmaları konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı.
Yapılan yoklamanın ardından divan başkanlığı seçimine geçilirken, kongre faaliyet raporu ve mali raporun okumasıyla devam etti.
Kongrede katılımcılara hitap eden HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M. Bahattin Temel, bir ülkede adalet varsa oranın payidar olabildiğini söyledi.
Temel, "Parti olarak 4 yıl önce 'Dürüst siyaset ve gerçek adalet.' diyerek yola çıktık. Bu 4 yıllık süreçte hak namına, halkımızın yararına neyi hayırlı gördüysek yanında durduk. Kimden gelirse gelsin şayet doğru ve müspet bir söz ve eylem ise açık ve net bir şekilde destekledik. Buna karşı yine yanlış olan bir şey en yakınımızdan bile gelmişse onun karşısında durduk. Biz bu şekilde hakkın hatırını her şeyin üstünde tuttuk. Bu doğru yaklaşımlarımızdan dolayı haksız yere çeşitli baskı ve zulümler gördük. Hem devletin içine çöreklenmiş yapıların hem de PKK'nin çeşitli saldırılarına maruz kaldık. Bu uğurda birçok azizimizi ve gencecik Yasinlerimizi şehit verdik. Tüm baskı ve sıkıntılara rağmen yılmadık, Allah’ın yardımıyla dik durduk." dedi.
"Şu anda sıkıntılı bir sürece şahit oluyoruz"
Cumhuriyet tarihinden bu yana olumlu hareket, davranış, fiil ve çalışmaların devam etmesini istediklerini dile getiren Temel, sözlerine şöyle devam etti: "Biz bu konuda müspet hareket ettik. Dünya Müslümanlarının ve ülkenin menfaatleri uğruna karşılık kendi siyasi hedeflerimizi ve menfaatlerimizi sırf Müslümanlar zarar görmesin diye bir kenara bıraktık ama şu anda sıkıntılı bir sürece şahit oluyoruz."
"Müslümanlara, mazlumlara kucak açıyorsak ayrım yapmamamız lazım"
Müslümanlara ve mazlumlara kucak açılıyorsa ayrım yapılmaması gerektiğini anlatan Temel, "Bizim Kürt'üne, Türk'üne, Arap'ına, Acem'ine, herkese kucağımızı açmamız lazım. Katar ambargo altına alınınca Türkiye'nin ve idarecilerimizin tavrı ne oldu? Kalbinde merhamet ve vicdan olan hiç kimse itiraz edebildi mi? Hayır. Çünkü müspet bir hareketti. Arakan'da Müslümanlar kadın, çoluk çocuk, herkes soykırıma tabi tutulmuşken onların feryadına koşan yönetici ve idarecilerimizi orada görünce gölümüz açıldı, sevindik ve Allah'a hamt edip dua ettik. Bu işin böyle olması gerektiğini söyledik." ifadelerini kullandı.
"Referanduma gidiyorlar diye bu kadar baskı ve tazyik niye?"
Suriye için söylediklerini şimdi Irak Kürdistanı için de söylediklerini ifade eden Temel, "Bu nasıl bir dil? Buradaki vatandaşlar da sizin vatandaşlarınızın akrabaları, sizin mazlum komşularınız. Yıllardır zulüm, sıkıntı ve musibetler yaşamışlar. Mevcut sayıları kadar insanları, Saddam'ın kimyasal ve vahşetleriyle yere gömülmüşler. Bir referanduma gidiyorlar diye bu kadar baskı ve tazyik niye? Bu mazlum insanların tek bir can damarı var, o da Türkiye'dir. Eğer Türkiye o insanlara kucak açıp himaye etse, onlara sahip çıkarsa tabi İran da bunu başarabilirse bu insanlar Siyonizm'in paçavralarını eline alıp sallamaz. Emin olabilirsiniz ki Türkiye'nin bayrağını ellerinde sallayacaklar. Kapıları kapatmakla şayet onlar bir miktar zarar görecekse şu kesin bir hakikat ki başta bölge ve ülke olarak bizim zararımız çok daha fazla olacaktır." şeklinde konuştu.
"Şayet bir ülke adil davranmışsa ancak payidar olmuştur"
Referandum meselesinde aklıselim hareket edilmesi gerektiğini belirten Temel, "Şu anda kullanılan dil ayrıştırıcıdır. Sizlere birleştirici dil daha çok yakışmaktadır. 'Siz bu kadar mazluma umut olmaya çalışıyorsanız burada yaşanan olaylara da daha müspet bir yaklaşım göstererek, bu insanların kalbini de kazanmalısınız.' diyoruz. Bir Müslümanın değer yargısı İslami ve insani olmanın ötesinde bir şey olamaz. Milli menfaatler bu değerlerle çatışırsa ahiret hesabı yapılarak hakkın yanında durmak gerektiğini yüksek perdeden söylüyoruz. Tarihe bakın, şayet bir ülke adil davranmışsa ancak payidar olmuştur. Bu nedenle her konuda ve herkese karşı adil olunması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. 'Ülkenin refahı ve kurtuluşu buradadır.' diyoruz." dedi.
"İlk günden beri adil ve dürüst bir paylaşımdan yanayız"
Son olarak Temel, "Biz ilk günden beri adil ve dürüst bir paylaşımdan yanayız. Bunu hep söylüyor ve elimizden geleni yapıyoruz. Hangi yönetici ve idareci adaleti elinde tutuyorsa Allah'ın izniyle o muvaffak olacaktır ama kim adaleti öteleyip yüzünü çeviriyorsa tahtını ve iktidarını sürdürmesi mümkün değildir. Peygamber, 'Küfür devam edebilir ama zulüm asla.' diye buyuruyor." ifadelerini kullandı.
Kongrede yapılan seçimin ardından ilçe başkanlığına seçilen Osman Göçmen ise şunları söyledi "Böyle bir günde bizi bir araya getiren Allah'a hamt olsun. HÜDA PAR bir parti davası değil, bilakis bir dava partisidir. Bu sorumluluk bilinciyle rabbimizin yardımı ve inayetiyle partimizin kuruluş tarihinden itibaren halkımızla iç içe olup imkânlarımız ölçüsünde sevinçli ve kederli günlerinde onlara ortak olmaya çalıştık. Bizler bu kutlu yolda başımız dik olarak, sadece rabbimize hesap verme bilinci ve onun rızasını kazanmak adına yürüdük. Önümüze çıkan engelleri rabbimizin inayetiyle aşmaya çalıştık. Bu çalışmalarda özverili bir şekilde gayret gösteren, işinden ve zamanından feragat eden teşkilatımıza, üye ve gönüllülerimize teşekkür ediyorum."
Göçmen, kendisinden önce ilçe teşkilat başkanı olan Bedih Çiftçi'ye yapmış olduğu hizmetlerden dolayı teşekkür etti.
Kongreye; HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Temel, HÜDA PAR GİK Üyesi Süleyman Atmaca, ilçe yönetim kurulu üyeleri, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı. (Ramazan Şefkatlı - İLKHA)