Bir yağmur duasına çıkar gibi

Mehmet GÖKTAŞ

Neyi bir yağmur duasına çıkmaya benzetiyoruz? Fethi, bir fethe çıkmayı aynen bir yağmur duasına çıkmaya benzetirim ben.

Miladi takvime göre Mekke'nin fethini kutluyoruz ya. Belki diyeceksiniz ki fetih nere biz nere. İslam âleminin bunca bölünmüşlüğü yetmiyormuş gibi daha hâlâ bölünme sancıları içinde kıvrandığı bir dönemde fetihten bahsetmek havada uçmak, hayal âleminde yaşamak gibi bir şey olacak ya varsın olsun. Bütün dünyayı ve İslam âlemini Noel kasırgasının kasıp kavurduğu bir günde biz yine de fethi, Mekke'nin fethini konuşalım. Belki fetih ruhu ile bugünkü haleti ruhiyemizi kıyaslayarak gerçekleri görmeye yardımcı olabiliriz. Hiç bilemeyiz belki de fetih ruhuna yakınızdır, bu ortaya çıkabilir.

Yağmur duası dedim ya, hem bu hususta okuduklarımdan hem de çocukluk yıllarımdan aklımda kalan yağmur duasına çıkmadan önce yapılması gereken şeyler vardır.

Öncelikle küsler barıştırılır, kırgınlıklar, düşmanlıklar giderilir, sadakalar verilir, açlar doyurulur, hiç olmazsa o günlerde günahlardan uzak durulur. İnsanların merhamet duygularını öne çıkaracak şeyler yapılır, hayvanlar yavrularıyla birlikte çıkarılır vs.

Yani yağmur duasına çıkarken önce içeri halledilir, insanın aklını ve gözünü geride bırakacak her şey halledilir. Yani Allah Teala'dan bir şey istemeye gidilirken O'nun görüp duyduğu hatalar, günahlar düzeltilmelidir diyoruz. Herkes orada olmalıdır, özellikle garipler, fakirler, mazlumlar ve mustazaflar orada hazır bulundurulmalıdır.

Fethe çıkmak da böyledir hatta bundan çok daha önemlidir. Fetih, kendi evinin içini kendi hanesini mamur edenlerin işidir.

Fethe çıkarken geride ağlayanlar bırakmışsanız, geride mazlumlar bırakmışsanız, yüzü gülmeyen insanlar bırakmışsanız, hele hele arkanızda beddua edenler bırakmışsanız lütfen geri dönün.

Bugün halkı Müslüman olan ülkelerin zindanları dindar insanlarla doluysa onların gündemine hiç bir zaman fetih girmeyecektir, onlar hep parçalanma bölünme sendromları yaşayacaklardır.

İslam âleminin fotoğrafı bu olmasına rağmen biz yine fetih diyeceğiz inşaallah.

Çünkü fetih ruhundan o kadar da uzak olmadığımızı söylerken dayandığımız noktalar var. Fetih illa ki ordularla, tanklarla, uçaklarla, savaş gereçleriyle yapılmaz. Eğer bu ülkenin çocukları sınırları aşarak bir yerlere sırtlarında un çuvallarıyla, gıda paketleriyle ulaşıyorlarsa bu da bir fetihtir. Vardıkları yerlerdeki insanlar onları kucaklıyor bağrına basıyorsa bu da bir fetih değil midir?

Eğer uzak diyarlarda mazlumlar sizi bekliyorsa, siz onlara bu intibaı vermişseniz Allah'ın izniyle sizler yarınların fatihlerisiniz.

Elhamdülillah bu anlamda çok çok ümitvarız.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.