Son kırk yılda başlayan ve giderek güçlenen, yayılan İslami uyanışı, İslami dirilişi, Müslüman halkların silkinişini durmak için ne gerekiyorsa yapıldı ve yapılıyor. İki asırdan fazladır dünyayı sömüren Batı ve onun şimdiki lideri Amerika köhnemiş, çürümüş, müzelik olmuş ve sömürüye, zulme dayalı uygarlığını sürdürebilmek için alternatifsiz olmak istiyor.
İslami uyanış çok güçlü bir alternatif olarak İslam medeniyetini özgürlük ve adalete susamış dünya halklarının gündemine getirince Batı paniğe kapıldı. Tüm şeytani hünerlerini ortaya koyarak İslami uyanışı halkların gündeminden çıkarmak, Müslüman halkların ümidini kırmak istedi.
Bugün İslam dünyasında olup bitenler bundan ibarettir. Batının vahşi barbarlar sürüsü halinde İslam dünyasına saldırmasının, Müslüman ülkeleri işgal etmesinin, Müslüman halklar arasında fitneyi ve kaosu yaygınlaştırmaya çalışmasının nedeni budur. İslami uyanışı durdurmak, İslam medeniyetini alternatif olmaktan çıkarmak, İslami direniş hareketlerini etkisizleştirmek ve bir asır daha İslam dünyasının zenginliklerini talan etmek… Müslüman halkların kan ve teri üzerinden hasta uygarlığının ömrünü biraz daha uzatmak…
Olup bitenleri böyle okumayanlar, Müslümanlar arasındaki kavga ve fitnelerin mezhebi ihtilaflardan olduğu gafletine düşenler büyük bir yanılgı içindedirler.
Batı, Amerika'nın liderliği altında İslami direniş hareketlerini durdurmak istiyor. Fitnelerle, iç ihtilaflarla, algı operasyonlarıyla, iftira ve karalamalarla, askeri darbelerle, ekonomik ambargolarla, tehdit ve şantajlarla durdurabildiklerini bu yolla durduruyor. Bütün bu şeytani planlara rağmen direniş ve mücadele yolunda yürüyenlere ise savaşı dayatıyor.
Bugün savaş iki cephe arasında oluyor. Çürümüş, barbar uygarlıklarını bir müddet daha ayakta tutup dünyayı, özellikle İslam dünyasını sömürmeye devam etmek isteyenlerle buna direnenler, İslam medeniyetinin önünü açmak isteyenler… Bu mücadelede, bu savaşta Amerika'nın, israil'in, Batının safında yer alanlar, onlarla birlikte hareket edenler, onların amaçlarına hizmet edenler bilerek veya bilmeyerek bizzat İslam'ın kendisiyle savaşmaktadırlar. Niyet ve emelleri başka olsa bile bu böyledir.
Aslında her şey çok net ve berraktır. Olayları anlayıp kavrayabilmek için sabahtan akşama kadar televizyon ekranlarında saçma tahlillerde bulunan sözde uzmanları dinlememize gerek yok. Bu savaş ve saldırılar biz Müslümanları bir yüz yıl daha köleleştirme amacını taşımaktadır.
Irak ve Afganistan'ın işgali, Libya ve Yemen'de iç savaş çıkarılıp bu iki ülkenin kaos ve karmaşaya düşürülmesi, Suriye'yi işgal girişimi ve çıkarılan korkunç fitneler, Türkiye'deki 15 Temmuz darbe girişimi, Mısır'daki askeri darbe ve başa getirilen cunta ve en son Suudi-israil ittifakının, Amerika'nın da büyük desteğini arkasına alarak Hizbullah'a dayatmak istedikleri yıkıcı savaş arzusu… Bütün bunlar uyanmakta olan devi tekrar uyutma amacı taşımaktadır. Uyanışa geçen İslam ümmetini savaş ve fitnelere boğarak onu tekrar ölümcül uykuya razı etme amacı taşımaktadır.
Ama nafile… Uyanan, dirilen ve direnişe geçen bu şerefli ümmeti tekrar uyutma çabalarınız boşa gidecektir. İstediğiniz kadar proje üretin, istediğiniz kadar uyduruk din anlayışlarını yaymaya çalışın. Ilımlı İslam projeniz de, radikal İslam projeniz de ve daha başka projeleriniz de sizleri kurtaramayacak. Sizler ve Müslüman halkların başına bela ettiğiniz hain yönetimler, uşak liderler elinizden geleni yapın.
Sizin tuzak ve projeleriniz bir örümcek ağı gibi dağılıp gidecektir. Boşuna yorulmayın. Allah'ın nurunun karanlık kalpleri aydınlatıp halkları aydınlık yarınlara kavuşturacağı günlerin arifesindeyiz. Müslümanları bir asır daha köleleştirme arzunuz sizinle birlikte yok olup gidecek.
Yeter ki Müslüman halklar bu savaşta doğru tarafta dursunlar. Amerika ve israil'e karşı duran ve direnen İslami direniş hareketlerine destek olsunlar…