Gündemin birinci maddesini oluşturan hayırcıların şu sokağa çıkma tehditlerinden söz ediyorum. Baştan söyleyelim çıkamayacaklar, çıksalar da bir halt edemeyecekler.
Niçin biliyor musunuz? Öyle bir kalabalığı asla bulamayacaklar. Referandum kampanyasında doğru dürüst bir miting yapamadılar. Kendileri bunun sebebini açıklarken imkânsızlıktan olduğunu, evetçilerin ise devletin bütün imkânlarını kullandığını söylediler. Bunu külahımıza okusunlar, emperyalist dünyanın kendilerine sunduğu imkânları herkes bilmektedir. Şu andaki hevesleri de bu destek ve teşvikten değil midir?
Niçin ciddi bir miting yapmadıklarının gerçek sebebini açıklamadılar, çokları da düşünmedi. Çünkü büyük bir miting için insanları bir araya getirmeleri asla mümkün değildi.
Peki, buna rağmen yüzde kırk sekiz buçuk seviyesine nasıl ulaştılar? Bunun izahı çok basittir. Bu insanlar kapalı bir kulübeye girdiler, hayır tercihinde bulundular, kapalı bir zarfla sandığa attılar, her şey orada kaldı vesselam. Bu kolay bir iştir.
Peki, bu yüzde kırk sekiz buçuğu meydanlarda bir araya getirmek mümkün müydü? Mümkün olsa bunu yapmazlar mıydı?
Şu husus iyi bilinmelidir ki insanlar bir takım kırgınlıklardan veya her hangi bir sebepten hayır demiş olabilirler. Fakat bunlar aynı zamanda sokağa da inerler düşüncesinde olanlar avuçlarını yalarlar.
Nasıl yapacaklardı bunu? Aynı meydanda hem CHP'lileri, hem HDP'lileri, hem Perinçekçileri, hem PKK'lileri, DHKPC'lileri, hem Saadetçileri, hem Fetullahçıları, hem Yeni Asyacıları aynı meydanlarda bir araya toplayabilirler miydi?
Dahası, hayır tercihinde bulunan muhalif MHP'lileri, yine AKP'li hayırcıları aynı mitinglerde bir arada görebilir miydiniz, gördünüz mü? Bu imkânsız bir şeydi.
Birileri şimdi bu yüzde kırk sekiz buçuğu sokaklara, meydanlara dökebileceğine inanıyorsa buyursunlar bir denesinler bakalım. Arkalarına döndüklerinde kaç kişiyi bulacaklar? En fazla CHP, HDP ayrı ayrı kendi tabanlarından toplayabildikleriyle sokak gösterilerine katılacaktır. Buyursunlar iptal ettirsinler referandumu.
Hele bir de yüzleri maskeli, elleri molotoflu teröristler mayalarının gereği her zaman yaptıkları gibi ön saflara geçip çarşıları dükkânları yakıp yıkmaya başladıklarında bu maceranın sokak kovalamasıyla biteceğinden hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Şimdi bir de referanduma evet diyenlerin kampanyalarını göz önüne getirelim ve bir kıyaslama yapalım. Aralarındaki fark sadece sayı farkı değildir. Katılanların hepsi de açık ve net kimlik ibrazında bulunanlardır ve her halükarda çizgileri üzerinde sabittirler. Hayırcıların önemli kısmı geçici olarak şimdilik hayırcıdır ve tekrar dönecekleri yere dönecektir. Hayır tercihinde bir defaya mahsus buluşmuşlardır, bunun dışında onları hiç bir zaman CHP şemsiyesi altında göremeyeceksiniz.
Durum bundan ibarettir, hayırcılar hiç boş yere heveslenmesin, evetçiler de paniklemesin.
Bu arada Mirac Gecesinin bütün Müslümanlar için kurtuluşa ve hayırlara vesile olmasını, Allah katında derecelerinin yükselmesine vesile olmasını niyaz ederim.