Namazla ilgili yazılanlara, konuşulanlara bakıyorum da hepsi de kılınan, ifa ettiğimiz namazlarla ilgili. Yani kıldığımız namazların bizlere kazandırdıkları, elde ettiğimiz sevaplar, kazandığımız dereceler, silinen kötülüklerimiz, affedilen günahlarımız…
Bütün bu konularla ilgili kaynaklarımızda çok şeyler bulabilirsiniz.
Başta farzlar olmak üzere her bir vaktin namazını eda etmekle neler elde ettiğimizi detaylarıyla okumuşsunuz, dinlemişsinizdir. El-hak hepsi de doğrudur.
Fakat ben size henüz kılmadığımız namazlarla neler ettiğimizi birazcık dile getirmek istiyorum.
Diyelim ki öğle namazını kıldık, tamam, kazanacağımız kazandık. İkindi henüz gelmedi; ama aklımızda, ajandamızda, gündemimizde ikindi var. Ben biraz sonra da ikindi namazını kılacağım düşüncesinde olan bir Müslümanın nasıl bir kazanç içinde olduğunu gelin birlikte düşünelim. Mesela en basitinden abdestine sahip olur. Abdeste sahip olmak demek sadece tuvalet ihtiyacını birazcık ertelemek değildir. Abdestli insan en azından bir takım kötülüklerden de uzak duran insandır.
“Ben birazdan yine Rabbimin huzuruna varacağım, Onunla birlikte olacağım, rüku, edeceğim, secde edeceğim.”
Söyler misiniz, böyle bir insan kötülük adına ne yapabilir Allah aşkına? Şimdi kendinizi bu düşünceyle yükleyin ve bir yoklayıverin.
Biliyoruz, aslında bütün durumlarda Rabbimiz bizi görüyor, gözetiyor, duyuyor, ondan saklayacağımız hiçbir şeyimiz yok.
Fakat bu inancı her zaman kendimizde hazır bulunduramıyoruz, bunu ancak namazla, kılacağımız namazla temin edebiliyoruz.
O halde kim bir kötülük yapmakla burun buruna gelirse, kim bir günaha muhatap olursa biraz sonra Allah Teala'nın huzuruna varacağını aklına getirsin. Namaz kılan birisiyse mutlaka varacağına göre…
Diyebilirsiniz ki bir Müslüman sadece namazla değil normal vakitlerinde de Rabbini hatırlayabilir, hatırlamalıdır. Fakat namaz kadar kesin midir, namaz kadar somut mudur, namaz kadar zorunlu mudur?
“Biraz sonra namaz kılacağım” düşüncesi insanı sadece kötülüklerden alıkoyma değil, bunun yanında bir takım erdemlerle, yüce duygularla donanma yoluna götürür. Bu düşünceyle Müslüman ilmini, irfanını ve tefekkür dünyasını da büyüttükçe büyültür.
“Biraz sonra namaz kılacağım” fırsatının bizleri sadece beş duyumuzla işleye geldiğimiz günahlardan uzaklaştırdığını değil de, Müslümanlar arası ilişkilerimizde, kardeşliğimizi ilgilendiren, ümmet şuurunu kazanma konularında bizlere neler kazandıracağını bir düşünelim.
Demek ki bizi fuhşiyattan, münkerattan uzaklaştıran, bizlere güzel hasletler kazandıran sadece kıldığımız namazlarımız değil, henüz kılmadığımız namazlarımızmış.
Görüş ve Önerileriniz için... mgoktas@dogruhaber.com.tr