HÜDA PAR Silvan İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programına katılan Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bahattin Temel, Müslümanların günümüzde büyük bir zulüm yaşadığını, acılar çektiğini ve bugünlerin aşılması için çokça çaba gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Ancak birlik ve beraberliğin İslam ümmetinin kurtuluşuna kapı aralayacağını ifade eden Temel, özellikle Ramazan ayının son günlerinde çokça ibadet edilmesi, ümmetin içinden bulunduğu durumdan çıkabilmesi için de dua edilmesi gerektiğini vurguladı.
Silvan merkezdeki bağlı Kanîya Navîn parkında düzenlenen halka açık iftar programı görme engelli hafızlar, Reşat Aytan ve Kamuran Aytan kardeşlerin Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından HÜDA PAR Silvan İlçe Başkan Yardımcısı Adnan Balyen'in selamlama konuşmasıyla devam etti.
"Kadir Gecesi"nden istifade edelim
Açılış konuşmasından sonra halka hitap eden HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bahattin Temel, şunları söyledi:
"Değerli kardeşlerim, Allah ibadetlerimizi bu mübarek günlerde katbekat mükâfatlandırsın inşallah. Yavaş yavaş Ramazan ayının sonuna yaklaşıyoruz. Artık Ramazan ayına elveda diyoruz. Ne mutlu o kimseye ki başında ve ortasında güzel bir şekilde ibadet ihya etti. O kimse ki; sonunda Allah'ın huzuruna, alnı ak bir şekilde çıkacaktır. Değerli kardeşlerim, Allah bizleri bu mübarek aya ulaştırarak, bizlere büyük bir lütuf vermiştir. Hayırlısı ile birkaç gün sonra bu mübarek ayın sonuna gelmiş olacağız. Allah Teâlâ bizleri Kadir Gecesine ulaştırsın. Kadir Gecesine yetişirsek bu da büyük bir lütuftur. İnşallah o güzel geceden de istifade ederiz. Ve de ak bir alınla Ramazan Bayramına ulaşırız." dedi.
"Kendimizi ruhen kurtarırsak o zaman gerçek anlamda kurtulmuş oluruz"
Temel, "Allah huzurunda kurtulduğumuz gün; ailemizin, akrabamızın, memleketimizin, hepimizin gerçek bayramıdır. Ne zaman ki bizler kendimizi ruhen kurtarırsak, o zaman gerçek anlamda kurtulmuş oluruz. Ne zaman ki bizler ailemizin önünü hayra ve iyiliğe sevk edersek, o zaman ailemizi, aşiretimizi de kurtarmış oluruz." diye vurguladı.
"Temiz ve pak bir kalp ile ibadetlerimizi ihya eldim"
İslam coğrafyasının bugünkü durumuna ve yaşanan acılara işaret eden Temel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Değerli kardeşlerim, bugün İslam ümmeti perişan bir haldedir. Caddelerimiz, mahallelerimiz, köylerimiz, şehirlerimiz kısacası memleketlerimiz kötü durumdadır. Maddi ve manevi olarak çökmüş haldeyiz. İslam topraklarında her gün tank, füze, uçak, bomba sesleri eksik olmuyor. Bu musibet, dert bizdendir. Allah ayeti kerimede, 'Başınıza gelen her kötülük, daha önce yaptıklarınızdandır.' buyuruyor. Değerli kardeşlerim, son günlerini yaşadığımız Ramazan ayını, büyük bir fırsat bilerek Allah'a ibadet ederek geçirelim. Temiz ve pak bir kalp ile ibadetlerimizi ihya eldim ki; ailelerimiz, mallarımız ve de memleketimiz bu zulümlerden kurtulsun. Ancak bizler birbirimizi kurtarabiliriz. Allah şahittir eğer bizler birbirimize merhametli davranmaz isek, bizler birbirimize rahmet elini uzatmaz isek, hiç kimse bize yaklaşmaz, hayır elini uzatmaz."
"Silvan İslam, Kur'an ve Ramazan'ın kalesi olmalıdır"
"Kötülüğün karşısında bir kale gibi dimdik durmalıyız. Silvan kalesi gibi durmalıyız." diyen Temel, kısaca Silvan tarihine de değinerek şunları ifade etti:
"Sahabeler bu bölgeye doğru yaklaştığında, Silvan Kalesi barış ile İslam ordularına katılan ilk kaledir. Ve yine Moğol istilası sırasında, Silvan surları uzun bir süre istilaya karşı direnmiştir. Çok büyük bir direniş ile kâfir ve zalimlere karşı direnmiştir. Hülâgü'nün ordusuna karşı aslanlar gibi durmuştur. O dönemin İslam payitahtı Bağdat, Moğol istilasına dayanamayıp birkaç ayda çökmüş ve İslam halifesi şehit olmuştur. Ama Silvan Kalesi, iki yıl boyunca bu zalimlere karşı direndi. Değerli kardeşlerim işte sizler o insanların torunlarısınız. Sizler o mücahitlerin torunlarısınız. Sizler o pehlivanların torunlarısınız. Bu yüzden Silvan İslam, Kur'an ve Ramazan'ın kalesi olmalıdır. Bu topraklar İslam'ın, Müslümanların topraklarıdır."
Temel, iftar yemeğinin yenmesinin ardından halkın sorun ve sıkıntılarını dinledi.
İLKHA