Bismil Tepe Mahallesi'nde yapılan Kutlu Doğum etkinliği, Ebubekir Arslan Hoca’nın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Ardından Bismil Vefa Der Mevlit Han Grubu’nun okuduğu mevlid-i şerif ile devam etti.
Etkinlikte Kürtçe, selamlama konuşması yapan Molla Abdulsamet Yalçın, “Allah’a Hamd ve senalar olsun ki Hz. Muhammed (sav) bize peygamber olarak gönderdi. Bizler de bu alan da onu anıyoruz. Peygamberimizi anmak bizi için onu hatırlamak bundan önce 1450 yıl önce yokluk içindeydi. Yağmur yağmıyordu hayvanlar süt vermiyordu annelerin sütleri yoktu. Nasıl ki dünyaya rahmet yağmıyordu aynı şekilde insanların kalbinde de rahmet ve şefkat kalmamıştı. O zaman Allah (cc) alemlere rahmet olarak Hz. Muhammed’i (sav) gönderdi. Sadece onu insanlar için değil tüm alemlere rahmet olarak gönderdi. O çağda kadınlar insan olarak kabul edilmiyordu, bir meta gibi alıp satılıyordu. Kölelerde insan olarak kabul edilmiyordu. Peygamberimiz( sav) kadına önem verdi, kölelere önem verdi .İzzet Allah’ındır, Resulündür ve müminlerindir . Kim Allah ve Resulun yolunu tutarsa o azizdir. Kimse parasıyla malıyla aziz olmaz.” dedi.
Yalçın konuşmasında, “Allah Resulü geldi Allah Resulü hem rahmet hem kılıç Peygamberidir. Hz Muhammed (sav) kılıçla insanların arasına merhamet sokmak için yeri geldi müşriklere karşı kılıcına sarıldı, yeri geldi tüm insanlara merhamet kanadını gerdi. Bu günümüzün zalimleri Hz. Muhammed (sav) kabul etmeyenler dergi ve gazetelerine karikatürlükle Allah’ın Resulüne hakaret etmektedirler. Kim Resullahı kabul etmese, hadislerini kabul etmese onlar zalimdirler, onlar hayırsızdır, onlar ne kendilerine bir iyilik getirebilirler ne bir başkalarına.” İfadelerini kullandı.
Etkinliğe Türkçe konuşmacı olarak katılan Molla Muzaffer Karavil de, “Sizlere müjdeler olsun bu gün yirmi birinci yüz yılın çirkefliğinde küfrün bataklığında füsk-u fücurun içerisinde, Hz Muhammed Mustafa’nın kıymetini ve değerini anıyorsunuz. Rabbim bizler ve sizleri Hz Muhammed sav yolundan ayırmasın. Rabbim bizleri sizleri mahşer gününde herkesin birbirinden kaçan o günde, Allah’ın razı olduğu ve habibin şefaatine nail olan kullardan eylesin. Peygamber sevdalıları platformu olarak yılardır Türkiye’de hatta Avrupa’da Hz. Resulullah’ın anmak ve anlatmak için büyük hizmet yapılıyor. Her sene Hz. Resulullah’ın bir ahlakı bir özeliği kale alınarak bütün insanlığa en kâmil insanın Resulllah olduğunu haykırması var. Bu sene vahdet ve kardeşlik rehberi Hz. Muhammed Mustafa’nın konusu ele alınmıştır. Allah resulü bütün beşeriyetin, nübüvvetin ve Risalet’tin kemal sıfatlarına sahipti. Yani bütün peygamberlerden bir özelik var ön planda, ama Hz. Muhammed sav bütün özelikleri kemal. Bu gün o yüzden bütün insanlık ona muhtaç, bu gün o yüzden insanlık onun nuruna muhtaçtırlar. Manen, fikren biraz aklen biraz anlayabilmek bilmek için onun dönemine Ceziretül Araba gitmemiz lazım. Arap yarım adası ve etrafındaki süper güçler en insanlığın karanlık dönemini yaşıyorlardı. Tevhit anlayışı tevhit dini tahrip edilmiş, insanlar kendi akıllarından elleriyle yapmış oldukları put ve sanemlere tapıyorlardı. Güçlü olan güçsüzü ezer, zalim ve zorbaların elleri altında, mazlumlar ve mustasaflar inim, inim inliyorlardı. Faiz had safhada, fuhuş had safhada, günahlar diz boyu. İnsanların kıymeti kalmadığı gibi bütün varlıklara karşı bir hürmetsizlik var. Bu gün bu asırda ahır zamanda dünya ülkeleri içerisinde ve Müslümanların ülkelerin içerisinde de bu hadise yok mudur? Günahlar her tarafımızı sardı, küfür her tarafa yayıldı. Zalimler ve zorbalar bu gün mazlumları inim inim inletiyor. Sebep ne, işte Hz. Muhammed (sav) nuru bir köyde, bir beldede, bir ilde ve ülkede ve hatta kıtalarda kalkarsa, nasıl ki dünya geceleyin nursuz kalıyorsa insanlıkta öyle nursuz kalmıştır. O yüzden bu gün bütün insanlık Hz. Muhammed’e muhtaç, nasıl o dönemde Allah resulü nuru yükseldi, bütün putlar yıkıldı, zalimlerin tahtı sarsıldı mazlumların elinden tutarak Hz. Bilaller kebenin damına çıktıysa, nasıl ki Hz. Ömerler küfrün bataklığında, şarabın bataklığında, zulmün bataklığında, Hz. Muhammed terbiyesiyle çıkıp geldi ve o Ömerül Faruk olduysa bu insanlık Hz. Resulullaha muhtaçtır. En vahşi toplum olan Arap toplumu insanlığın örnek alacağı sahabe toplumuna dönüşü verdi.Resulullahın mektebinde sınıf üstünlüğü yoktu. Kadın ve erkek üstülüğü yoktu. Bir Bilal bir Zeyd bin harise ümmett in başı oluveriyordu. O yüzden dolayıdır ki Ebu cehil, Allah resulüne dedi ki ,ya Muhammed gel seninle bir anlaşma yapalım şu etrafındaki toplanan ayak takımlarını köleleri bir kenara at gel bizim yanımıza biz seni kabul ederiz. İki cihan serveri bunu kabul etmedi. Ebe cehil sonuda ve resule iman eden sahibelerin sonuda biliyorsunuz. Allah resulü öyle bir kardeşliği getirdi ki, bütün Müslümanlar kardeştir. Şeklinde konuştu.
Etkinlik Kızıltepe ilahi grubunun seslendirdiği ilahilerle veardından Mola Sabri Ortaç’ın yaptığı duayla son buldu. (Aydın Bal-İLKHA)