HÜDA PAR'ın birçok şehirde düzenlediği "Anneler Gazze İçin Yürüyor" protestosu Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde de gerçekleşti.
HÜDA PAR Bismil İlçe Başkanlığı’nın çağrısıyla İlçe Kadın Kolları Başkanlığı öncülüğünde bir araya gelen yüzlerce kadın, çocuklarıyla birlikte siyonist işgal rejiminin Gazze'deki bebek, çocuk ve kadın katliamlarını düzenlediği yürüyüş ve kitlesel basın açıklaması ile protesto etti.
"Anneler Gazze için yürüyor" temasıyla yapılan yürüyüş Bismil İlçe Meydanında başladı. Bismil ilçe meydanında toplanan ve basın açıklaması yapan kadınlar, ardından Özgürlük Bulvarı boyunca D370 karayoluna kadar yürüdü. Ellerindeki pankartlar ve dövizler ile yürüyen kadınlar ve çocuklar yürüyüş boyunca sık sık sloganlar attı ve tekbir getirdi.
HÜDA PAR Bismil Kadın Kolları Başkanlığı, siyonist işgalcilerin Gazze'de sivillere yönelik uyguladığı soykırımı telin etmek için düzenlediği basın açıklamasında, katledilen çocuk ve bebekleri temsilen kefene sarılmış ve kırmızıya boyanmış oyuncak bebeklerle yürüyüş yaptı.
Kitlesel basın açıklaması ile işgalin katliamları telin edildi.
Grup adına basın açıklamasını Esma Çiçek okudu.
Filistin topraklarının 1948 yılından bu yana işgalci terör şebekesi tarafından işgal edildiğini belirten Çiçek, "Milyonlarca Filistinli sistematik olarak zulme ve tehcire maruz bırakılmıştır. Ne insana ne de kutsala saygısı olan bu barbar siyonist çete zulümlerinin dozunu artırarak sürdürmektedir. Filistin, şu sözde uygar dünyanın iki yüzlülüğünü her daim ifşa etmiştir." dedi.
"İşgalciler, insanlık tarihinin en barbar, en cani katliamlarını gerçekleştirmektedir"
75 yıldır devam eden bu siyonist işgalin ve zulmün ardından 7 Ekim günü Aksa Tufanı Operasyonunun başladığını hatırlatan Çiçek, "Aksa Tufanı Operasyonu, siyonizmin ve onun uşaklarının kara günü, Müslümanlarının ise iftiharı olmuştur. Gazze'nin yetimleri büyümüş ve şanlı bir mücadeleye imza atmışlardır. İşgalci korkak çete ise yalnızca masum sivilleri, çocuk ve kadınları hedef alarak insanlık tarihinin en barbar, en cani katliamlarını gerçekleştirmektedir. Sözde medeniyet timsali Batı ise bu katliamlara alenen destek olmuş ve elini bebeklerin kanına bulaştırmıştır." ifadelerini kullandı.
"Batı’nın insan hakları adına ortaya koyduğu her şey çocuk masalı olamayacak kadar kirli ve iki yüzlüdür"
7 Ekim’den bu yana 2 bin 700'ü aşkın çocuğun katledildiğini dile getiren Çiçek, "Tarih bir daha göstermiştir ki Batı’nın insan hakları adına ortaya koyduğu her şey çocuk masalı olmayacak kadar kirli ve iki yüzlüdür. Filistin meselesi bir kez daha göstermiştir ki uluslararası hukukun uygulanması isteğe, insan hakları ise ırka ve inanca bağlıdır. Zira 20 günden bu yana Dünya Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir soykırıma şahit olmaktadır. 7 Ekim’den bu yana katledilen 2 bin 700 çocuğumuz için kalplerimiz kan ağlamaktadır. Her gün çocuklarını bombalar altında şehit veren Gazzeli annelerimizin feryatları yürekleri dağlamaktadır. Henüz insanlığını kaybetmemiş tüm Dünya anneleri gibi biz Bismilli anneler de bu acıları yüreklerimizde derinden hissediyoruz ve bu vahşete lanet okuyoruz." şeklinde konuştu.
"Gazze’de anneler çocuklarını aç olarak toprağa vermekte"
Dünyanın herhangi bir yerindeki bir kadın için ayaklanan sözde kadın hakları savunucularının mesele Gazzeli anneler olunca sus pus olduklarını hatırlatan Çiçek, "Gazze’de anneler çocuklarını aç olarak toprağa vermekte, çocuklarının uyanıp korkmadan sükûnet içerisinde canlarını teslim etmeleri için Allah'a dua etmektedir. Gazze’de her sabah kefenlerini giymiş bebeklerin cenaze namazı kılınmakta, anne karnındaki henüz doğmamış bebekler bile katledilmektedir. Gazze’de anneler evlatlarını bir bir toprağa verirken aslında toprağa gömülenin insanlık olduğunu Dünyaya haykırmaktadır. Evet, bugün Dünya insanlığını Gazze'de kaybetmiş durumdadır. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir kadın için ayaklanan sözde kadın hakları savunucuları mesele Gazzeli anneler olunca sus pus olmaktadırlar." ifadelerini kullandı.
Çocuklar konusunda ahkam kesenler, çocuk haklarından dem vuranların mesele Gazzeli çocuklar olunca kulaklarını tıkadığına dikkat çeken Çiçek, "Bebekler beşiklerinde katledilirken Birleşmiş Milletler ve UNICEF kınamanın ötesine geçmemektedir." diye ekledi.
"Buradan henüz vicdanını kaybetmemiş olan bütün insanlara özellikle annelere sesleniyoruz" diyen Çiçek, şöyle devam etti.
"Daha ne kadar bu sessizlik devam edecek? Daha kaç annenin bedeninin çocukları ile birlikte parçalanmasına seyirci kalacağız! Kaç çocuk annesine son kez bakıp onu cennete uğurlayacak! Kaç tane abla, abi kardeşine kefen almak için sıraya girecek. Kaç çocuğun adı eline, ayağına yazılacak? Kaç çocuk beninden tanınacak? Soruyoruz ey dünya! Daha kaç tane çocuğun kanının akması lazım uyanman için!"
"Gazzeli annelerin acısı Bismilli annelerin de acısıdır"
"Evlerimize siyonist israilin silah sermayesini sağlayacak ürünleri almayacağız." diyerek işgal rejimi mallarını boykot çağrısında bulunan Çiçek, ""Hangi evladının acısına yanacağını bilmeyen Gazzeli annelerin acısı biz Bismilli annelerin de acısıdır. Geride evladını emanet edecek kimseyi bulamayıp onu Allah'a emanet edip şehit olan annelerin emaneti bizlerin emanetidir. Bizler bu emanetlere sahip çıkıp çocuklarımızı Filistin davasıyla büyüteceğiz. Evlerimize siyonist israil’in silah sermayesini sağlayacak ürünleri almayacağız. Kararlılığımızla bu zulmün bir bedeli olacağını onlara göstereceğiz. Allah’ın izniyle bu mücadeleye omuz vererek tıpkı Filistinli annelerin yiğit evlatları gibi bizlerin de yetiştirdiğimiz evlatlar Ümmetin gururu olacaktır." diye konuştu.