Bitlis merkezden geçen dereye akıtılan kanalizasyon suları ve dökülen çöplerin halkın sağlığını tehdit ettiğini ve bu duruma bir an önce müdahale edilmesi gerektiğini belirten Bitlisliler, şehrin ortasından geçen bu dereye karşı yetkililerin duyarsızlığına adeta isyan ediyorlar.
“Artık Bitlis yaşanamayacak kent haline geldi”
Kentte her geçen gün sorunların giderek büyüdüğünü ve kentte önlem alması gereken yetkililerin sanki Bitlis’te yaşamıyormuş gibi davranarak sorunları görmezden geldiğini belirten halk, şehirdeki hizmetin gidişatından dolayı tedirgin olduklarını söylediler.
Son zamanlarda bölgede cereyan eden şiddet olayları nedeniyle de merkezlerin yoğun bir göç aldığını, iş yapamayan esnafın sıkıntı yaşadığını ve halkın huzursuz olduğunu belirten Bitlisliler, yaşanan sıkıntılar karşısında ilin var olan imkânlarının da kullanılmamasına tepki gösteriyor.
Şehrin içinden akan derenin kirliliği ve etrafa saçtığı koku ile halkın sağlığını tehdit ettiğini belirten Zeydan Mahalle Muhtarı Hikmet Kandemir, Bitlis artık yaşanamayacak bir kent haline geldiğine dikkat çekti.
Kandemir, tarihi Bitlis kentinin ortasında geçen derenin bir utanç kaynağı haline geldiğini dile getirerek şunları söyledi:
“Bunda 40 yıl önce bu dereden akan suyu tenekeyle alıp içiyorduk. Ama bugün ne halde olduğunu görüyorsunuz. Maalesef, gelinen noktada artık bu dere hastalık saçıyor. İnsanların sağlığını tehdit ediyor. Buna bir an önce önlem alınması lazım. Aksi takdirde vahim hastalıklara yol açacak. Bunun sorumlusu da kendi koltuklarına sımsıkı sarılan yetkililerdir.”
“Yetkililer Bitlis’te hizmet yapmıyor”
Derenin bu halde bulunmasının memleketin bir ayıbı olduğunu, insanların kokudan dolayı dereye yakın olan camilerde bile rahat bir şekilde ibadetlerini dahi yapamadıklarını belirten Kandemir, Bitlis’in adeta kaderine terk edildiğini söyledi.
Kandemir, açıklamasına devamla : “Bitlis’te birçok cami restorasyon adı altında yıllarca ibadete kapatıldı. Geriye kalan birkaç küçük cami ise halkımıza yetmiyor. İnsanlar özellikle Cuma günleri namazlarını dışarıda kılmak zorunda kalıyorlar. Dereye yakın olup ibadete açık olan camilerde ise insanlar dışarıda veya içerde pis kokudan dolayı ibadet edemiyorlar. Ben bir mahalle muhtarı olarak bunun şahidiyim. Benim yanımda namaz kılan şahıs derenin verdiği rahatsız edici kokudan dolayı namazını kılmadan gitti. Bu durum her yönüyle memleketimizin büyük bir ayıbıdır. Belediye başta olmak üzere yetkili tüm kurumlar bu dereye duyarsız kalmasın. Biran önce dereye akıtılan kanalizasyonun önüne geçilsin. Derenin görünümünü bozan ve dereyi kirleten çöplerin atılması engellensin.”
“Bitlis’i seviyorsanız hizmet edin”
Kandemir, Bitlis’te bir tek bu sorunun olmadığını, bunun yanı sıra insanların sürekli kullandığı ve zaman zaman birçok yaralanma vakalarının da yaşandığı merdivenlerin ve yolların durumunun da içler acısı olduğuna dikkat çekti.
Kandemir, “Ben sadece muhtarı olduğum mahalleyi baz alarak konuşuyorum. Fakat gezip baktığınızda Bitlis’in her mahallesinde aynı sorunlar yaşanıyor. Mahallemde yaşayan vatandaşların sürekli kullandığı şu merdivenlerin durumu her şeyi ortaya koyuyor. Burada defalarca insanlar düşerek farklı yerlerini kırmışlar. Bunun onarılması için gerekli yerlere defalarca gerek yazılı gerek sözlü olarak bildirmeme rağmen hiç kimse konuyla ilgilenmedi. Yetkililer görevlerini yapmıyor. Kimse Bitlis’in gelişmesini istemiyor. Her kes kendi koltuğunun daha sağlamlaşması için hesaplar yapıyor. Buradan yetkililere tekrardan çağrıda bulunuyorum. Bitlis’i seviyorsanız hizmet edin.” Şeklinde konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)