Bitlis Valisi Ahmet Çınar, önümüzdeki yaz aylarında yıkımına başlayacakları Emek Pasajı/Hal Binasında (Dere üstü esnafı) esnaflık yapanlarla bir araya gelerek, yeni hal binası ve yıkım çalışmalarına ilişkin konuştu.
Vali Çınar, burada yaptığı açıklamada, hal binasının gerek çürük olmasının ve gerekse yeni hal binasının faaliyete girmesi ile birlikte yıkılacağını söyledi. Buradaki esnafların zarar görmemesi için ortak bir çalışma yürüteceklerini, bu toplantının da görüş alışverişinde bulunulması için düzenlendiğini belirtti.
"Bu şehrin valisi olarak çarşıya ineyim, dolaşayım, bir yerde çay içeyim diyesim gelmiyor"
Bitlis’in 1930’lardaki şehirleri andırdığını dile getiren Vali Çınar, şunları söyledi: “Bitlis çarşısı Özel İdareye ait bir otel gibi, sanki burada bütün işgalleri devlet yapmış gibi görünüyor. Bu bina yapılırken, geleceği görememe anlayışı çizilmiş. Dere üstünde bundan başka da birçok bina var. Bunlar valiliğin, belediyenin ya da vakıflara ait işyerleri. Bitlis maalesef o güzel coğrafyasına, o güzel yapılara uymayan geri kalmışlıkta 1930’ların şehirlerini andıran sıkıntılı bir şehir durumunda. Bu haliyle de sürekli bir gerileme var, asla bir ilerleme de yok. Olmasına da imkân yok. İnsanların yaşayabilecekleri bir alan oturdukları ev, çevre, çarşı-pazar, sosyal imkânlar, yürüyüş alanları ne derseniz deyin. Hepsini birlikte düşününce onlara uygun mekân sağlamadığınızda insanlar buraya gelmiyorlar. Köylerimizden biraz insanlar gelip alışveriş yapıyorlar ama alışverişte daha çok para harcayacak kesimler bu şehre gelmiyor. Gelmelerine imkân yok, giderek de kaçacaklar. Bu şehrin valisi olarak bir çarşıya ineyim, şöyle bir dolaşayım, bir yerde çay içeyim diyesim gelmiyor. Böyle bir imkân, mekân olmadı. Esnafla buluşmak olmasa çarşıya inesim gelmiyor.”
“İnsanlar çarşı merkezine inmiyor”
Kentte yaşayan insanların daha çok il dışında alışveriş yaptıklarını belirten Vali Çınar, “Burada yaşayan insanların harcayacakları paralar, buradaki esnafın hakkı olan o paralar. Adam diyor ki, ‘Ben belki Ankara’ya gidersem orda alışveriş yaparım’ birazda oraya gidiyor. İşte hafta sonu bir Van’a gidelim, birazda oraya gidiyor. Tatvan’a gidelim, orası da bizim ama işte genel adalet açısından bakarsak bu şehrin parasını, bu şehrin hesabına gitmesi daha adil. Sadece Tatvan değil, emin olun Ankara’ya da gidiyor, İstanbul’a da gidiyor. Niye İnsanlar alacağı bir şeyi bekletiyor?” dedi.
“Bizim bu projeyi gerçekleştirmemiz lazım”
Dere üstü projesinin önemine ve sahiplenilmesi gerektiğine değinen Çınar, “Yani özetle biz bu dereyi, plan projelerine uygun olarak sahiplenmemiz gerekir. Aksi halde bu şehrin geleceği yok. Bu şehir güzel bir şehir. Şu an tescilli dediğimiz, tarihi eser dediğimiz eserlerin sayısı Mardin’den daha fazladır. Ufak tefek planlar projeler var. Bunları da biz reklam panolarında halkımıza duyurduk. O dere çok güzel bir dere. Onun üzerinde peyzaj çalışmaları yapılır; beton yığınları, çirkin yapılar ortadan kaldırılır ise sırf inanç turizmi yönüyle bile bu şehre çok insan gelir. Oradaki o tarihi evler butik otellere çevrilerek, pansiyonculuk yaptırılarak turizm geliştirilebilir. Hiçbir şey olmasa huzur olacak. Güzel bir çarşı pazarı olacak. Her yönüyle düşündüğümüz zaman bizim bu projeyi gerçekleştirmemiz lazım. Bu proje eskiden beri konuşulan dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bitlis ziyareti sırasında ortaya çıkan bir projedir. TOKİ tarafından yapılan dükkânlar artık bitti sayılır. Dolayısıyla o dükkânlar o proje içinde düşünülmüş dükkânlar. Biz şunu özetle ve net olarak bir kere söyleyelim. Ben daha tarafsız gözle bakabiliyorum. Hem bir vali olarak devlet gözüyle, hem de bir belediye başkanı olarak belediye gözüyle, hem de Bitlis’te gelecekte yaşamayacak biri olarak objektif bakabiliyorum. Burada bizim bütün derdimiz, meselemiz Bitlis’in güzelleşmesi, gelişmesi, huzura kavuşması, Bitlis’teki nüfusun, göçün engellenmesi. Gerekirse çoğaltılması.” diye konuştu.
"Ben 'bana ne' diyebilirim, işi yavaşlatabilirim, kaba tabirle sallayabilirim başımı hiç ağrıtmam, ama"
Bitlis’te yapılacak bu projede için "bana ne" diyebileceğini, ancak bunun bir vicdani mesele olduğunu söyleyen Çınar, “ ‘Bana ne’ diyebilirim. Çünkü bu çok kolay bir iş değil. Yıkımlar var, kanuni işler var. Mahkemelik işler olabilir. Bedeller var. Bir sürü işler var. Ben 'bana ne' diyebilirim. İşi yavaşlatabilirim, kaba tabirle sallayabilirim, başımı hiç ağrıtmam. Ama bu bana, devleti temsil eden bir adama, belediyeyi şu an devir almış bir adama yakışmaz. Biz bu şehrin geleceğini, bu şehrin insanlarının geleceği, çocuklarınızın geleceğini düşünmek zorundayız. Bütün bunlar güzel şimdi. Bu anlattıklarım doğru, gerçek şeyler. Şimdi daha öze gelirsek, esnafın meselesine; ben diğer grup esnaflarımızı da çağıracağım. Hepimizin şimdi bir düzeni, ailesi var. Dükkânlarınız var, müşterileriniz var. İşte bu işleri bir yerde kesintiye uğratırsanız bu projeden dolayı bunların hepsi bire bir sizleri ilgilendiren konulardır.” dedi.
Bitlis Valisi Ahmet Çınar, konuşmasının sonrasında esnafı dinleyerek çay ikramında bulundu.
İLKHA