Geleneksel hale getirilecek olan Bitlis Peynir Fuarı’nın ilki bu yıl düzenlendi. Çeşitli etkinlikler ve gezi programlarının yer aldığı fuarın yankıları sürüyor. Mahalli peynir üreticilerinin yarıştığı, yağlı direk yarışmaları ve peynir üreticilerinin yer aldığı fuarın etkileri halen devam ediyor.
Fuarı değerlendiren DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, Bitlis Peynir Fuarı'nın hem Bitlis hem de Muş, Hakkari ve Van'daki peynir üreticileri açısından önemli olduğunu vurguladı.
Güray, “Fuar, peynir üreticileri ile tüketicilerin doğru yerde, doğru şekilde buluşması açısından önemliydi. Fuar gastronomi turizmine de hizmet etti. Bölgemizin bu pastadan hak ettiği payı alması gerekiyor. Fuar bizim için gayet iyi geçti, amacımıza ulaştığımızı, ses getirdiğimizi düşünüyorum.” dedi.
Fuarın her yıl tekrarlanacağını ve geleneksel hale geleceğini belirten Güray, fuar her şeyden önce peynir üreticilerine motivasyon ve özgüven anlamında pozitif katkı sağladığını, bu da kendileri için önemli olduğunu belirtti.
“Peynir üzerinden bölgenin ekonomik ve turizm potansiyelleri de ortaya çıktı”
Türkiye’nin değişik illerinden gelen İnstagram fenomenleri, yemek uzmanları ve peynir üreticilerinin Tatvan’daki buluşmasının bölge ekonomisi ve tanıtımı için bir fırsat olduğunu belirten Tatvan Belediye Başkanı Fettah Aksoy ise Tatvan Belediyesinin Fuar ve Kongre Merkezi’nin bu sayede can bulduğunu söyledi.
Aksoy, “DAKA’nın organizesinde Tatvan Fuar ve Kongre Merkezi’nin ev sahipliği yaptığı Birinci Bitlis Peynir Fuarı aslında bölgemizdeki ekonomik girdilerin de yer bulduğu bir platform oldu. Peynir üzerinden bölgenin ekonomik ve turizm potansiyelleri de ortaya çıktı. Bizlere faydası olan bu etkinliğin önümüzdeki yıl daha da artırılarak yapılmasını arzu ediyoruz. Emeği geçenleri de kutluyorum.” diye konuştu.
“Fabrikaların açılması ihtiyacı görüldü”
Güroymak Manda Yetiştiricileri Birliği Başkanı İsmet Çalışır ise bu tür fuarlara değişik dönemlerde katıldıklarını dile getirerek, şunları söyledi: “Bitlis’te peynir alanında çok fazla fabrika olmadığından bu tür peynir üretimini elle yapmak zorunda kalıyoruz. Burada üretilen peynirler özellikle İzmir, İstanbul, Ankara gibi illere gönderiyoruz. Aslında peynirlerin raf ömürlerinin uzun olmaması nedeniyle Türkiye’nin değişik illerine göndermek yerine iç piyasada tüketilmesini sağlıyoruz. Bunun için yeni fabrikaların açılması gerekiyor. Bunun da yolu bu tür festivallerden geçiyor. Bu fuarın etkili olduğuna inanıyorum.”
“Bitlis tulum peyniri bugün çok iyi durumdadır”
Peynir Üreticilerinden Lütfi Demirkol da Türkiye piyasalarında Bitlis peynirinin iyi yerlere geldiğini söyledi. Demirkol, “Bu fuarın peynir pazarının artması ve kendimizi tanıtmak için iyi bir çalışma olduğuna inanıyorum. 2 bin rakımlı yaylalardaki hayvanların sütlerinden elde edilen peynirlerin tatlarında ve aromasında da ayrıcalıklar vardır. Bitlis ve yaylalarındaki 800 farklı endemik bitki örtüsünün olması peynirimizin kalitesini de artırıyor. Bitlis tulum peyniri bugün çok iyi durumdadır. Bu festival sonrasında satışların daha da artacağına inanıyoruz.” dedi.
Peynir fuarının birinci gününde katılanlar, peynir standlarının yanı sıra, Tatvan Sahil iskelesinde yağlı direk yarışlarına katılırken; fuarın ikinci gününde katılanlar ise Nemrut Krater gölü, Ahlat Selçuklu Mezarlığı, Harabe Şehir ve Adilcevaz sahillerini gezme imkanı buldular.
İLKHA