İslami hizmetlerinden dolayı 2000’li yıllarda cezaevine konulan ve daha sonra serbest bırakılan Nevzat Ucak 2014’te tekrar yakalanarak cezaevine gönderilmesine tepki gösteren ailesi, kendilerine yönelik uygulanan bu hukuksuzluğun sorgulanmaktan öte vicdanlarda mahkum edilmiş 28 Şubat sürecinin bir sonucu olduğu belirterek, “Bize bu zulmü reva görenler Allah’a ne hesap verecekler.” diye sordu.
28 Şubat sürecinde Müslümanlara yönelik başlatılan zulümler bugün de devam ediyor. Bunun en bariz örneklerinden biri de Van’da yaşandı. 28 Şubat sürecinde tek suçu Camide Kur’an dersi vermek ve İslami Hizmetlerde bulunmak olan Nevzat Ucak önce çocukların gözleri önünde dövüldü, daha sonra da suçsuz yere bir buçuk sene cezaevinde tutuldu.
Suçsuz olduğu anlaşılan Nevzat Ucak daha sonra serbest bırakıldı. Ancak mahkemesi devam eden Ucak, geçen sene yine tutuklanarak cezaevine atıldı.
Kendilerine reva görülen bu zulme bir anlam veremediklerini belirten Ucak ailesi bir taraftan bir bayramı daha babalarından ayrı geçirmenin üzüntüsünü yaşarken öte tarafta adaletin tecelli edeceği günü bekliyor.
“Bayram günü onların çocukları böyle kalsaydı hoşlarına gider miydi?”
Eşinin haksız yere cezaevine konulduğu belirten Nevzat Ucak’ın eşi Aysel Ucak, kendisinin çocuklarıyla birlikte perişan edildiğini ve tüm sıkıntılar karşısında tek başlarına bırakıldıklarını söyledi.
Aysel Hanım, “Yıllardır İslami hizmetlerinden dolayı insanlar haksız yere cezaevindeler. Bu zulüm artık son bulsun. Bize bu zulmü reva görenlerin bayram günü çocukları böyle boynu bükük kalsaydı onların hoşuna gider miydi?” diye sordu.
2000’li yıllarda yaşanan zulme dikkat çeken anne Aysel Ucak, evliliklerinden kısa bir süre sonra kocasının suçsuz yere alıkonulduğunu ve yaklaşık bir buçuk sene cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldığını, ancak geçen sene tekrar tutuklandığını söyledi.
“Eşimin tek sucu namazdır, Kur’an’dır ve çocuklara Kur’an dersi vermektir”
Aysel Hanım, “Biz yeni evliydik. Evliliğimiz üzerinden 4 buçuk ay falan geçmişti. Kocam sırf camide Kur’an dersi verdiği için önce çocukların gözleri önünde darp edildi. Daha sonrada alıkonuldu. Ben de kaynanamlarda kaldım. Çok büyük sıkıntılar yaşadık. Eşimin tek suçu namazdır, Kur’an’dır ve çocuklara Kur’an dersi vermesidir.” şeklinde konuştu.
“Bu zulmü bizlere reva görürseniz yarın Allah’a hesap veremezsiniz”
Özellikle Müslümanları ve İslami davayı hedef haline getiren 2000’li dönemlerin İslam düşmanı ceberut yöneticilerinin bugün görev başında olmadıklarını hatta akıllarına bile getiremeyecekleri hallere düştüklerini hatırlatan Ucak, “Alınları secdeye değen insanlar var bugün yönetimde. O yüzden onlara çağrımız şu olacak: Bu zulmü bizlere reva görürseniz yarın Allah’a hesap veremezsiniz. Bir empati yapsınlar. Kimse bu vebalin altında kalkamaz. Biz Allah için sabır ediyoruz. Biz de biliyoruz ki yolumuz Kur’an’dır onun için bekliyoruz. Sabrediyoruz, Allah’u Teâla sabrımızı arttırmasaydı dayanamazdık. Bu yol peygamberlerin yoludur.” diye konuştu.
Polisler: “Sana mı kalmış bu çocukları doğru yola iletmek”
Ağabeyinin camide Kur’an dersi verdiği için darp edildiğine bire bir şahit olduğunu belirten Nevzat Ucak’ın kardeşi Recep uçak, “Ağabeyim 2000’li yıllarda camide öğrencilere Kur’an dersi verdiği zaman polisler camiyi bastılar. Camide ağabeyimi gözlerimizin önünde darp ettiler. Ağabeyimin yanaklarında süzülen kanlar Kur’an’ın üzerine damladı. Ben çocuk olduğum için bu sahne gözlerimin önünde gitmiyor. Baskın yapan polisler ağabeyime, ‘Sana mı kalmış bu çocukları doğru yola iletmek, ahlaklı yapmak.’ diyorlardı.” İfadelerini kullandı.
Camiye yapılan baskından kısa bir süre önce evlenen, ağabeyine polisler tarafından da ‘yeni damat’ lakabı takıldığını belirten Ucak, Ağabeyinin kendisine isnat edilen suçlarla ilgili hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldığını ancak devam eden mahkemeden dolayı geçen sene tekrardan alıkonulduğunu ve üç yıl hapse mahkûm edildiğini söyledi.
“Adilane bir yargılama istiyoruz”
Sadece abisinin değil, abisi gibi yüzlerce insanın da haksız yere ve ispat edilmi bir suçları olmaksızın sırf İslami kimliklerinden dolayı cezaevlerine atıldıklarına şahit olduklarını belirten Recep Ucak, “Birazcık vicdanları varsa ağabeyim gibi suçsuz yere içerde olan ve müebbet hapislere mahkûm edilen yüzlerce Müslüman var. Bunlar adilane bir şekilde tekrar yargılanmalı ki bu insanların suçsuz oldukları ortaya çıksın.” diye konuştu.
“Bu zulme daha fazla seyirci kalmayın”
Müslümanlara karşı yürütülen bu zulümlerin devam ettiğini, bu haksızlıkların önüne geçilmesi için de yetkililere seslendiklerini belirten Recep Ucak, “Cumhurbaşkanımızı Müslüman olarak görüyoruz. Vicdanına baksın ve Müslümanlara yapılan bu zulme daha fazla seyirci kalmasın.” çağrısında bulundu.
Babalarına olan özlemlerini dile getiren Nevzat Ucak’ın çocukları ise bir bayramı daha babalarından ayrı geçirmek istemediklerini dile getirdiler.
Küçük kızdan tam bir isar örneği
Merve Ucak babalarını çok özlediklerini belirterek, “Biz Babamızı çok özlüyoruz. Babamın süresi azdır. Diğer Müslümanların cezaevi süreleri çoktur. Onların çocuklarına Allah sabır versin. Onların da çocukları yıllardır bayramları babalarından ayrı geçiriyorlar. Müslüman bir ülkede olmamıza rağmen bu zulümler yapılıyor. Allah kabul etmesin.” diyerek güzel bir isar örneği sergiledi.
Herkese sesleniyorum; babamı çıkarın cezaevinde…
Meryem Ucak: “Ben herkese sesleniyorum babamı çıkarsınlar. Babam Kur’an okuduğu için ve namaz kıldığı için ve çocuklara ders verdiği için cezaevine attılar.” dedi. (Murat Dalgın-İLKHA)