BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, nefret ve ayrımcılık söylemlerine kapılmanın şiddet döngüsüne neden olacağını belirterek, bu tuzağa düşülmemesi gerektiğini söyledi. Ban ayrıca, Filistin’in Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) katılım hakkı olduğunu ve anlaşmaya taraf olabileceğini kaydetti.
Genel Sekreter Ban, gazetecilere yaptığı açıklamada, Fransa'daki saldırının etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Saldırıda Müslüman bir polis memurunun da hayatını kaybettiğine dikkati çeken Ban, "Bu saldırı dinlerin savaşı ya da din için savaş olarak görülmemeli. Bu saldırı ortak insani değerlerimize karşı yapılmıştır. Saldırı dehşete düşürme ve kışkırtma amacı gütmektedir" dedi.
Toplumlar arasına ayrılık tohumları ekmenin şiddet döngüsüne neden olacağını vurgulayan Ban, "Nefrete ve ayrımcılık söylemlerine teslim olmak tam da teröristlerin istediği gibi şiddet döngüsünü getirir. Bu tuzağa düşmemeliyiz. Birlikte barış ve ahenk içinde, evrensel insan hakları ve özgürlüklere saygılı yaşamanın yollarını bulmalıyız" diye konuştu.
Saldırıdan hareketle Müslümanlara yöneltilen suçlamaları da eleştiren Ban, "Hiçbir din ve inancın karalanması kabul edilemez. Başkalarının din ve inancına saygı önemlidir. Bunun yanında ifade özgürlüğünü korumak da önemlidir" değerlendirmesinde bulundu.
"UCM FİLİSTİN'İN HAKKI"
Ban Ki-mun, gazetecilerin Filistin'in Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) katılımına ilişkin sorularını da cevaplayarak, Filistin'in statüsünün BM Genel Kurulu tarafından "gözlemci devlet" seviyesine yükseltildiğini ve bu şekilde uluslararası anlaşmalara taraf olduğunu söyledi.
"UCM'ye üye olmak Filistin'in hakkı" diyen Ban, kendisinin de başvuruyu kabul etmekle Roma Statüsü'nün depozitörü olarak idari bir prosedürü yerine getirdiğini anlattı.
Barış süreci ile UCM sürecinin farklı konular olduğunu dile getiren Ban, "Barış süreci daha önemlidir. Taraflar müzakere sürecine yararlı bir atmosfer oluşturmalılar" ifadesini kullandı.
Ban, tarafların müzakereye yanaşmaması durumunda son 6 yılda 3 kez olduğu gibi yeni bir trajik çatışmadan kaçınmanın garantisi olmadığını belirterek, tarafları diyaloğa çağırdı.