Böbrek hastalığına dikkat

Son yıllardaki obezite, yüksek tansiyon ve diyabet hastalığına dikkat çeken uzmanlar, erken teşhis öneriyor.

Son yıllarda artış gösteren obezite, yüksek tansiyon, ve diyabet vakalarına dikkat çeken uzmanlar gerekli tedavi uygulanmadığı takdirde hayatı tehdit edecek noktaya gelebileceğini söyledi.

Memorial Diyarbakır Hastanesi Nefroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Şehmus Özmen, kronik böbrek hastalığı ve tedavisi hakkında değerlendirmede bulunarak erken teşhisin hayati önem taşıdığını belirtti.

Özmen, “Ülkemizde 8765 erişkinde yapılan en geniş çaplı çalışma olan CREDIT’e göre kronik böbrek hastalığı sıklığı Evre 1-2 (erken) yüzde 10,5 Evre 3 yüzde 4,7 ve Evre 4-5 (ileri evre) yüzde 0,4 olarak saptanmıştır. Bu veriler ışığında her 6 kişiden birinde kronik böbrek hastalığı olduğu tahmin edilmektedir. Yaşla birlikte sıklık artmaktadır. 60-70 yaş aralığında her 3 kişiden birinde 80-90 yaşta her 2 kişiden birinde kronik böbrek hastalığı beklenmelidir. Bu rakamlar kronik böbrek hastalığı açısından gelecekte toplum olarak risk altında olduğumuzu göstermekte olup, çok sayıda böbrek nakli gerektirecek 5. evre sayılan böbrek yetmezliği ile karşılaşma tehlikesini ortaya koymaktadır.” dedi.

Böbrek hastalıklarının nedenine değinen Özmen, şöyle devam etti:

“Kronik böbrek hastalığının nedenleri; diyabet hastalığı, yüksek tansiyon (yaklaşık hastaların yarısında görülüyor), taş hastalığı, nefrit,  böbrekteki iltihabi hastalıklar, idrar sistemindeki sorunlar ve kistik böbrek hastalığı olarak sıralanmaktadır. Bu sebepler, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde farklılık göstermektedir.

Kronik böbrek hastalığında ilk karşılaşılacak risk, gelecekte böbrek kaybına, diyalize veya böbrek nakline ihtiyaç duyabilecek böbrek işlevi kaybıdır. Diğer risk ise kalp hastalıkları ile bağlantılı erken ölümlerdir. Sağlıklı olduğu düşünülen ancak sonrasında kronik böbrek hastalığı olduğu saptanan bireylerin koroner kalp yetmezliği, beyin kanaması ve damar tıkanıklığı, çevresel (periferik) atardamar hastalıklarından ölüm oranları böbrek hastalıklarının düzeyine bakılmaksızın normale göre on kat daha fazladır.”

Özmen özellikle su tüketimine ağırlık verilmesi gerektiğini belirterek, “Böbrek sağlığının korunması için su tüketimi çok önemlidir. Özellikle susuz kalmamaya, iştahsızlığın giderilmesine, doğru beslenme planlamasına, ishal ve kusmaya bağlı sıvı kayıplarına dikkat edilmeli, kaybedilen sıvı yerine konmalıdır. Kan basıncı kontrolü en önemli noktalardan biridir. Tuz tüketimi azaltılmalıdır. Kan şekeri, kan yağları ve kansızlık olup olmadığı takip edilmelidir. Sigaranın bırakılması, kronik böbrek hastalığının ilerlemesini engelleyen önemli bir faktördür. Gereksiz ilaç kullanımından sakınılmalıdır. Özellikle ağrı kesici kullanımı böbrek yetmezliği ile ilişkilidir. Son yıllarda yaygın olarak kullanılan mide koruyucu olarak bilinen PPI grubu mide ilaçlarının uzun süreli kullanımının da kronik böbrek hastalığı için riskli olduğu anlaşılmıştır. Fiziksel aktivite artışı ve vücut ağırlığının kontrolü diğer alınabilecek tedbirlerdir. Kronik böbrek hastalığına yakalanan veya yüksek risk altındaki kişilerin düzenli olarak kontrolden geçmesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu. (İLKHA)


 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Sağlık Haberleri

Teknoloji bağımlılığı çocuk ve gençlerin sağlığını tehdit ediyor!
Obezite çocuklarda hipertansiyon riskini artırıyor!
Kuruyemişler kalp ve damar sağlığını koruyor
Kasıktan dize doğru yayılan ağrıya dikkat!
Dr. Ceylan: Doğru zaman, doz ve süreyle antibiyotik kullanımı gerekmektedir