Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte ısınan havaları fırsat bilen vatandaşlar serinlemek için, havuzlara, göl ve akarsulara giriyor. Bununla birlikte boğulma vakaları da sıklıkla görülüyor.
Yüzme esnasında solunum yolunun kapanmasıyla meydana gelen boğulma vakalarına karşı nasıl davranılması gerektiği ve ilk yardımın nasıl yapıldığı gerektiğini anlatan uzmanlar, olası bir boğulma vakasına karşı bilinçli hareket etmek için her vatandaşın ilk yardım eğitimini alması gerektiğini vurguladı.
Boğulmanın çeşitleri, nasıl meydana geldiği ve boğulma vakalarına karşı nasıl bir yol izlenmesi gerektiği hususunda konuşan Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) Tıbbi Hizmetler ve Teknikler Bölümü Öğretim Görevlisi Ümit Aktaş, önemli uyarılarda bulundu.
Boğulma şekilleri ve bu durumlarda yapılması gerekenler hakkında önemli bilgilendirmelerde bulunan Aktaş, "Boğulmada, akciğerlere yeteri miktarda oksijen gidememesi sonucu organ hasarı dediğimiz durum ortaya çıkmaya başlar, bunlar özelikle hayati organlardır. Boğulmaların çeşitleri vardır, örneğin hava yolunun tıkanması sonucu boğulma meydana gelebilir. Bireyin farklı sebeplerden dolayı bayılması sonucunda, dil kökünün geriye kaçması neticesinde boğulma meydana gelebilir. Ve buna bağlı olarak akciğerlerin oksijensiz kalması sonucu boğulma gerçekleşebilir. Dilin geriye kaçması durumunda ilk olarak, bilinç kontrolü, hava yolu açıklığı ve güvenliğini sağlamalıyız, hava yolunun açıklığını sağlarken de ağız içini kontrol etmeliyiz. Eğer dil geriye kaçmış ise parmakla süpürme manevrası yaparız, parmağımızla ağız içinde 'C' şeklini çizerek dil kökünü geriye getiririz. Bunu yaptığımızda hastalar genellikle derin bir nefes alır, yani hava yolu açılır. Devamında, yabancı bir cisim de solunum yolunu tıkamış olabilir, buna karşı da önce sırta vurma, 5 defa sırta aşağıdan yukarıya süpürür şekilde vurmamız gerekir, bunu yaptıktan sonra hastanın hava yolu açıldıysa sıkıntı yok, hala açılmadıysa, 'Heimlich Manevrası' dediğimiz manevrayı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Heimlich manevrası, boğulma esnasında kişinin solunum yoluna herhangi bir cisim kaçmışsa, hastanın sırt kısmına geçerek belini dolar, göbek deliğinin üst tarafına bir elini yumruk yaparak, diğer elini de ona destek vererek, aşağıdan yukarıya doğru çekme manevrası yaparak hastanın cismi tekrardan solunum yolundan dışarıya atması durumudur." şeklinde konuştu.
"Bu müdahale gerçekten hayat kurtarıcı bir müdahaledir"
Suda boğulma vakarlında temel yaşam desteği uygulamasının önemini vurgulayan Aktaş, her vatandaşın bu bilgilere sahip olması gerektiği tavsiyelerinde bulundu.
Aktaş,"Bir diğer durum is suda boğulma vakaları. Suda boğulma vakalarında hasta sudan çıkarıldığında bilinci açık ise, yarı oturur pozisyonu veriyoruz, sağlık ekiplerinin gelmesini bekliyoruz. Hastanın bilinci kapalıysa, sudan çıkar çıkmaz vatandaşların yapması gereken, temel yaşam desteği dediğimiz uygulamaları yapmaları gerekir. Temel yaşam desteği, 30 göğüs basısı ve 2 suni solunumdan oluşan müdahalededir. Öncelikle hastanın bilincini kontrol ediyoruz, bilinç kapalıysa ağız içini kontrol ediyoruz, herhangi bir yabancı cisim var mı diye, yok ise 2 suni solunum veriyoruz. Burnunu kapatarak, ağızdan ağza hastaya hava üflüyoruz, üflediğimiz havanın hastanın göğsünün yükselmesini bekliyoruz, devamında 30 göğüs basısı yapmamız gerekiyor, ta ki sağlık personelleri olay yerine gelene kadar. 30 göğüs basısının şu şekilde yapılması gerekiyor, 'Sternum' dediğimiz, halk arasında 'İman Tahtası' olarak bilinen yer, iman tahtasının ikinci alt yarısına yaklaşık üçte biri çöktürülecek şekilde yani 4-6 santim arası çöktürülecek şekilde bası yapmamız lazım. Elimizin topuk kısmını hastanın göğüs kafesine bırakırız, ikinci elimizi ona destek veririz, kolları bükmeden omuzdan güç alarak hastanın göğüs kafesini yaklaşık üçte bir oranda çöktürmemiz gerekir. Suni solunum ve göğüs kompleksörleriyle birlikte hastanın dolaşımını düzenli bir şekilde aktif tutuyoruz, ilk yardım ekibi olay yerine gelene kadar. Bu müdahale gerçekten de hayat kurtarıcı bir müdahaledir. Eğer bir şey yapmadan sağlık ekiplerinin gelmesini beklersek, hastanın dokularına ve organlarına yeterli miktarda oksijen gidemez, dolaşımı olmaz ve hastanın ölümü gerçekleşir ve hastayı kaybederiz. Suda boğulmalarda şöyle bir durum vardır, normalde beyin hücreleri birkaç dakika içerisinde ölürken, suda boğulmalarda bu süre 20-30 dakikalara kadar çıkabiliyor, bundan dolayı vakit varken hastanın dolaşımını ve solunumunu aktif tutmamız lazım. Bunun sonucunda ilk yardım ekibi gelir, hastanın temel yaşam desteğine devam ederek ileri kardiyak yaşam desteği dediğimiz destekle birlikte naklini sağlar ve hastamızı hayata tutundurmuş oluruz. Bu nedenle, özelikle havalarında ısınmasıyla birlikte boğulma vakalarının artmasından dolayı bütün vatandaşlarımızın ilk yardım eğitimini almalarını öneriyoruz." dedi. (İLKHA)