Mardin’in Kızıltepe ilçesinde, 6-8 Ekim olayları ve Aşura’nın yıldönümü dolayısıyla HÜDA PAR İlçe Gençlik Kolları tarafından program düzenlendi.
HÜDA PAR GİK üyesi Mahmut Kılınç, Mardin İl Başkanı Şeyhmus Akman, İlçe Başkanı Burhan Aydın, STK temsilcilerin katıldığı programda halkın yoğun ilgisi dikkat çekti.
Bir düğün salonunda düzenlenen etkinliğin sunuculuğunu Cemre FM programcılarından Turan Kavan yaptı. Program, Furkan Yalçın isimli çocuğun Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Etkinliğin açılış konuşmasını HÜDA PAR Mardin Gençlik Kolları Başkanı Recep Fidancı yaptı.
Şehit Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesinin Müslümanlar için bir kayıp olmadığını belirten Fidancı, sözlerine şöyle devam etti:
“6-8 Ekim olaylarında şehit Yasin Börü ve arkadaşlarını katledilmesi ve bizlerden ayrılması dünyevi noktasında belki bir kayıp olabilir ama manevi olarak sadece Türkiye’de değil, bütün İslam coğrafyasında binlerce Yasinlerin, Turanların, Hasanların, Hüseyinlerin Riyadların ve Cumalilerin uyanmasına vesile olmuştur. Gerek bölgemizde ve gerekse de bölgemiz üzerinde uzun yıllardır kirli emeller peşinde olan emperyalistler uyanan, İslam ile dirilen bu neslin varlığına tahammül edememekte, bu uyanışı engellemek için dün olduğu gibi bugün de ellerinde geleni yapmaktadır ve yapmaya da devam edeceklerdir.”
Gençlik Kolları başkanı Fidancı’nın açılış konuşmasının ardından Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadetlerini konu alan bir sinevizyon sunumu yapıldı. Daha sonra sanatçılar Mehmet Sıddık Aydın Erhan Karakoç ve Yılmaz Budak, ilahi ve ezgiler seslendirdiler.
Seslendirilen ezgilerin ardından programa davetli olarak katılan Rehber TV programcısı yazar Yunus Emiroğlu, gecenin anlam ve önemi hakkında duygu dolu bir konuşma yaptı.
“Şehadet demek hakkın tarafı olmak demektir”
“Bugün keder ve acı günümüz. Bugün Aşura, bugün Kerbela bugün Yasin’in, Hüseyin’in, Riyad’ın, Cumali’nin, Turan’ın, Riyad’ın ve Hasan’ın Hakk’a kurban olduğu gün.” diyerek konuşmasına başlayan Emiroğlu, Müminlerin şehadet aşkının Kerbela ile başlamadığını, insanlık tarihi kadar eski olduğunu söyledi.
Emiroğlu, “Hz. Âdem’le başlayan insanlık serüveni içerisinde her dönemde bir Kerbela, bir Hüseyin ve bir Zeynep vardır ve hep böyle olmuştur. Çünkü hakkın batılla mücadelesi, aslında bir imtihanın da zeminidir. Eğer mücadele olmasa imtihan neyimize lazımdı? Yezid, Hz. Hüseyin’in kendisine biat etmesini istedi Hz. Hüseyin ise ‘zillet bizden uzaktır, asla sana tabi olmayacağım.” dedi. Hz. Hüseyin, Yezid’e biat etseydi ve ‘halifedir’ deseydi kimse Yezid’lerin karşısında duramazdı ve kimse itiraz edemezdi. Eğer Hz. Hüseyin, Yezid’in karşısında durmamış olsaydı inanın belki bugün İslam toplumu çok daha fazla feci bir şekilde olacaktı. Kerbela öyle normal bir hadise değildi.” dedi.
6-8 Ekim vahşetinin yeni bir milat olduğunu ifade eden Emiroğlu, Yasin Börü ve arkadaşlarının vahşice katledilmesinin her ne kadar acı ve kederle dolu olsa da sonunun cennet ve Allah rızasıyla neticelendiğini söyledi.
6-8 Ekim olaylarında ortaya konulan iradenin hem bölgedeki PKK ve piyonlarını hem küresel emperyalist şeytanî güçlere bir mesaj olduğuna dikkat çeken Emiroğlu, mücadeleden asla geri durmayacaklarını belirtti.
“Bölge Yasin’in ve arkadaşlarının kanlarının bereketiyle ayaktadır”
Emiroğlu, “Başta acı, keder dedik doğru ama bu keder ve acı bizi büyük bir saadete götürecek. Onun için üzülmeyin, gevşemeyin eğer biz direnmeseydik bölge bitmişti. Eğer şuan bölge ayaktaysa Yasin’in ve arkadaşlarının kanlarını bereketiyle ayaktadır. Eğer şuan bölge ayaktaysa şehadete namzet yiğit delikanlıların cesaretinden dolayı ayaktadır. Bize kim sahip çıktı? Aradık, ‘Gelin bakın saldırıyorlar, öldürecekler, bizi katledecekler’ dedik ama kimse feryadımıza kulak vermedi. Tıpkı Hüseyin gibi Kerbela’da susuz bıraktılar ama bizim Rabbimiz var Allah’a dayandık. Allah bize yeter.”
İLKHA