İslami kimliğinden ötürü 23 yıldır cezaevinde olan Hayrettin Demir'in, vefat eden annesi Vehbiye Demir’in (75) cenazesine katılmasına müsaade edilmemesi tepkilere neden oldu.
Hayrettin Demir'in, annesinin cenazesine ve taziyesine katılmasına müsaade edilmemesine bir tepki de HÜDA PAR GİK üyesi Mahmut Kılınç’tan geldi.
Vehbiye Demir için Mardin’in Nusaybin ilçesinde kurulan taziye evini ziyaret ederek başsağlığı dileklerinde bulunan Kılınç, kimi uygulamalarda Türkiye’de hâlâ üstünlerin hukukunun geçerli olduğunu söyleyerek uygulamaya tepki gösterdi.
Ağabeyi Hayrettin Demir’in annesinin taziyesine gelebilmesi için gereken tüm başvuruları yaptıklarını ancak buna rağmen bir sonuç alamadıklarını belirten Nurettin Demir, bu konuda yetkililerin hiçbir girişimde bulunmadıklarını belirterek, yaşadıkları çifte standarda tepki gösterdi.
“İnsanın, annesinin taziyesine gelememesi büyük bir acı veriyor”
Türkiye’de halen üstünlerin hukukunun geçerli olduğunu söyleyen HÜDA PAR GİK üyesi Mahmut Kılınç, “İnsanın en acı gününde yakınlarının, bilhassa annesinin taziyesine gelememesi doğrusu daha büyük bir acı veriyor. Oysa Türkiye’de birinci dereceden yakınları vefat eden tutuklu ve hükümlü mahkûmların iki günlük izinle taziyeye gelmeleri kanunla düzenlenmiştir. Maalesef Türkiye’de hâlâ üstünlerin hukukunun geçerli olduğunu görüyoruz. Ergenekon ve Balyoz davalarından mahkûm olanlara uygulanan üstünlerin hukuku ile bu gibi durumlarda nasıl muamele gördüklerini hep birlikte müşahede ettik.” ifadelerini kullandı.
“Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü esas alınmalı”
Hayrettin Demir’in İslami kimliğinden dolayı 23 yıldır cezaevinde olduğunu belirten Kılınç, sözlerini şöyle bitirdi:
“Cezasının büyük bir kısmını yatmış biri için annesinin cenazesi ve taziyesine katılmasına müsaade etmemeyi apaçık bir hak ihlali olarak görüyoruz. Bu haksız ve gayri hukuki uygulamanın bir an önce düzeltilmesi için yetkilileri göreve davet ediyoruz. Yetkililerin, bu konunun takipçisi olmalarını, üstünlerin hukukunu değil hukukun üstünlüğünü esas alarak kanunların herkese eşit bir şekilde uygulamalarını umuyoruz."
İLKHA