Doğu ve Güneydoğu'da bulunan birçok ilin ciddi bir geçim kaynağı olan büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığının her geçen gün önemini kaybettiğini belirten hayvan besicileri, bölgede bu duruma paralel olarak da işsizliğin de arttığını söyledi.
Hayvancılığın bitme noktasına geldiği köylerde işsiz kalan gençlerin batı illerine göç etmek zorunda kaldığını belirten bölge halkı, hayvancılığın azalmasının en önemli sebeplerinden birinin de devletin bu sektöre ciddi bir desteğin olmamasından kaynaklandığını söylediler.
Hayvancılık yapmakla sadece günlük geçimlerini sağlayabildiklerini belirten Küllüce (Xaxrif) köyünde oturan hayvan besicilerinden Sedat Taş, “Yaylaların yasak olması, yemin, arpanın ve samanın pahalı olması, hayvan desteğinin olmaması, etin dışarıdan ithal edilmesi hayvancılığı öldürdü. Hayvancılık gelişseydi, en azından kimse dışarıya göç etmezdi. Her kes köyünde çalışırdı. Ciddi bir destekleme olmayınca insanlar hayvancılığı bırakıyor. İnşaatlarda çalışmaya başlıyor. Son zamanlarda oluşan iş kazalarını da görüyoruz. İnsan kendi işinin patronu olsa daha güzeldir. Hayvancılık yapmakla sadece günlük geçimimizi sağlıyoruz. Bitlis bölgesinde kimseye destek verilmiyor." dedi.
“Saman karaborsacıların elinde”
Samanın karaborsacıların elinde yüksek fiyatlarla satıldığını, belirten hayvan besicilerinden Erkan Asutay ise devletten besiciler için destek isteyerek, şunları söyledi:
“Hayvancılığın azalmasının sebeplerinden biri de devlet eliyle desteklemenin yapılmamasıdır. Şu an saman karaborsacıların elinde ve tonunun fiyatı bin 200 ila bin 300 TL arasında değişiyor. Arpa desen aynı şekilde. Muş’ta arpa desteği veriliyor. Fakat Bitlis’te bu destek yok. Bizde istiyoruz ki burada arpa ve saman desteği verilsin. Çiftçiye ahır yapımı konusunda yardımcı olunsun. Hayvanlarımızı barındırdığımız ahırlar çok kötü. Ben özürlü bir vatandaşım. 70-80 küçükbaş hayvanım var. 6 nüfusum var. Zor şartlarda geçimimi yapıyorum. Yaz aylarında çobanlık yapmak zorunda kalıyorum. Ancak bu şekilde geçimimi yapabiliyorum. Eğer bugün samanın tonu 600-700 TL olsaydı, etinde kilosu 18 TL olurdu. Dışardan ithal edilen ete vatandaşlar sıcak bakmıyor. Devletin çiftçiye vereceği destek bu sorunları aşacaktır.”
“Hayvancılık gelişirse bölge ekonomisine de bir katkı sağlar”
Hayvancılığın gelişiminin bölge ekonomisine katkı sağlayacağını söyleyen Asutay, “Bizim, hatırlıyorum 7 sürü hayvanımız vardı. Bu da en az 6 bin baş hayvan yapıyordu. Şimdi bu sayı 3 sürüye, yani 3 bin baş hayvanın altına düştü. Şu an bu bölgede bizden daha fazla hayvanı olan bir köy olduğunu zannetmiyorum. En çok hayvancılık yapan köy bizimdir. Eskiden 200-300 baş hayvan besleyenlere bakıyorsun bugün bir tek tane hayvan beslemiyor, hepsini satmış. Ama hayvancılık gelişirse bölge ekonomisine de bir katkı sağlar.” diye konuştu.
“Hayvancılık gelişirse işsizlik oranı da düşer”
Devletin et ithal etmesi yerine, besicilere destek vermesi halinde bölgede hayvancılığın daha da gelişeceğine dikkat çeken besicilerden İhsan Atalay, hayvancılığın bitme noktasına geldiğini söyledi.
Atalay, hayvancılığın geldiği noktayı şöyle özetledi: “Eskiden köyümüzde 8 sürü hayvan varken, bugün 3 sürüye düşmüş. Gençler çalışmıyorlar. Hayvancılık son bir iki senedir değerini kaybetmiş. Aylarca, yıllarca hayvanla uğraşıyoruz ama bir geliri yok. Devlet, et ithal etme yerine, çiftçiye destek verse daha güzel olur. Şu an elimde satılması gereken hayvanlarım var satamıyorum. Kasaba gidiyorum bana, kesemeyeceğini söylüyor. Kasap benden 22 TL’ye aldığı eti 35 TL’ye satıyor. Bundan dolayı hayvancılık azaldı. 3 yıl önce samanın tonu en fazla 250-300 TL iken, bugün samanın ve arpanın tonu bin 200 TL’yi geçti. Yıllık hesabımızı görüyoruz zarar ediyoruz. Çocuklarımızın dışarda kazandığını da hayvancılıkta kaybediyoruz. Bundan dolayı kimse artık hayvancılık yapamıyor. Ancak benim gibi dışarda çalışamayan yaşlılar hayvanlara bakıyor."
"Ben nasıl kazanayım? 40-50 tane kuzu satıyorum çifti 400-500 TL’den. İnanın ki bu parayla ben o samanı alamıyorum." siteminde bulunan Atalay, sözlerini şöyle bitirdi:
"Hep zarar olunca da millet de hayvancılık yapmayı bıraktı. Devlet hayvancılığa ciddi bir destek verse güzel olur. O zaman her kes hayvan besler. Destek olsa elbette gençler çalışır. Başka işlerin peşine düşmeyi bırakır. Bu köyde 150 gencimiz var. Köyde 10 hane hayvancılık yapıyoruz. Geri kalan herkes işsizdir. Akşama kadar kahvehanelere ve farklı yerlere takılıyorlar. İşimiz çok zor. Allah bizlere yardım etsin." (İLKHA)