Bombaların Mesajı

Hasan SABAZ

Bayramın ikinci günü Gaziantep’te bir bombalı saldırı gerçekleşti.
Polis karakoluna yakın bir yerde park edilen bir aracın uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu çok sayıda insan yaşamını kaybederken birçok kişi de yaralandı.
İlk anda 8 kişinin yaşamını yitirdiği, aralarında durumu ciddi olanların da bulunduğu 60 civarında kişinin de yaralandığı söylendi. Sonra ölü sayısı artmaya başladı.
Saldırı tereddütsüz olarak bir “kör terör eylemi”dir.
İlkesiz saldırganlığın, değer tanımazlığın canlı bir örneğidir.
İlk anda saldırının polis karakoluna yönelik olduğu intibaı verilmeye çalışıldı; ama patlayan aracın karakoldan en az 25 metre uzakta olduğu göz önüne alınınca hedefin sivil halkı da içine alan bir “kör terör eylemi” olduğu ortaya çıktı.
Saldırının hem sivil halkı hedef alması hem de Ramazan Bayramında vuku bulması olayın vahametini artırdı.
Bunun izahını yapmak çok zor.
Pkk bir gün bekledi.
Büyük ihtimalle önce saldırıyla bir alakası olmadığını söyler diye bekledik.
Dediğimiz gibi oldu.
İşte toplumsal hafıza ile alay eden bir Pkk açıklaması:
“Kamuoyu ve halkımız da bilmektedir ki güçlerimizin sivillere yönelik bir girişimi olamaz!”
Sonra ne mi olacak?
BDP yönetici ve üyeleri yine çift tarafın saldırılara son vermesini isteyecek, Pkk yine “Yerel bir grubun inisiyatif kullanması” diyecek.
Pkk bunu hep yapıyor.
Sivillere bakışının T. C. Devletinin bakışından bir farkı yok!
Onu İRA ile ETA ile kıyaslayanların bu iki örgütün saldırılarında siviller zarar gördüğünde nasıl tepki verdiklerini de göz önüne alsınlar.
30 yılda IRA’nın gerçekleştirdiği şiddet olaylarında yaklaşık 1800 kişi ölmüş. Bu rakamın da yaklaşık 650’sini siviller oluşturuyormuş.
Pkk için sivil ölümlerini en az on ile çarpın.
Öcalan’ın ifadesiyle “iç infazda 15 bin üyesini katleden” bir örgütten söz ediyoruz.
Ne Ramazan ayını ne de bayramı umursamazlar.
Sivil katliamlar önemli değil onlar için. Önemli olan gündeme gelmek, panik ve korku yaymak.
Amaç şiddetin dozunun artmasını sağlamak.
Kandil’de bombalamalardan etkilenmeyen sığınaklarda birileri purolarını tüttürerek “Demokratik özerklik” bekliyor.
Demokratik özerklik için çocuklar bombalara hedef oluyor.
Ve bombalar, evet.
Bombaların mesajını herkes farklı anlıyor.
Roboski köylüleri bombalarla açlık arasında bir bağ kurmak zorunda kalıyor.
Uçak sesleri çaresizlikleri ile alay eden canavarların sesleri gibi.
Ve bombalar gencecik çocukları hayalleri ile beraber gömüyor.
Umutlar kayboluyor, sevgiler siliniyor.
Anaların feryatları sönüyor uçakların kahkahaları arasında.
Ceylan nasıl aldı mesajı, bilen var mı?
Kimliği bir türlü tespit edilemeyen(!) bir havan mermisiydi hatırlarsanız.
Ne garip değil mi?
Roboski’yi bombalama emrini verenin de kimliği tespit edilememişti.
Önemli olan bombanın mesajıydı.
Gaziantepliler bombanın mesajını alsın da gerisi önemli değil.
Halep bombalanırken Gaziantep’in sakin bir bayram geçirmesi olacak şey mi?
Bir mesaj da oradan olsun.
Mesaj yüklü bombalar adrese teslim gidiyor da alması gerekenler mesajı alıyorlar mı, o pek belli değil.
Bu da bombacıları biraz daha öfkelendiriyor.
Daha fazla zulme yöneliyorlar.
Bombalara başvuruyorlar.
Birbirlerini suçluyorlar; ama adım adım birbirlerine dönüşüyorlar.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.