Boş Kavramını İrdelemek

Hasan YILMAZ

Boş, İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı anlamına gelir. Tarihsel süreç içinde farklı söylendiği gibi, farklı yorumlanabilmekte. Mesela; boş zamanlarımızı değerlendirelim denildiğinde boş kavramı bir ganimet bir sermaye olarak algılanmakta. Ya da ‘'kafa boş''  denildiğinde ampirist düşünürlerden John Locke; insan zihninin boş bir levhadan ibaret olduğunu zaman içinde çeşitli deneyimlerle doldurulabileceğini söylemekte.

Diğer bir anlayışa baktığımızda ‘'insanlar boş konuşmaya başladılar.'' buradaki boş kavramını irdelediğimizde söylem olarak insanların dolu düzgün konuşmadıklarını, insanların gereksiz yere birbirlerini kırdıklarını, söylemlerinin bir dayanağı olmadığını, söylemlerin havada kaldığını söylemek mümkün.

Teolojik bağlamda irdelediğimizde yapılan araştırmaları referans aldığımızda : "Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise işte asıl hayat odur. Keşke bilselerdi. “Bu anlayış insan benliğindeki nefsi için söylemiştir. Gerçekten de İnsan benliğindeki nefse göre hayat güzel bir oyun güzel bir eğlencedir. Nefse göre öyledir ve öyle görünmektedir. Nefs güzel bir oyundan kendini tatmin edecek her türlü eğlenceden zevk alır, zevklenir ve ister ki, günlerini hoşça bir vakitle geçirsin ve buna devam etsin.

İşte Allah uyarıyor. Bu eğlence süslü aldatıcı bir eğlencedir. Oyunda aldatıcıdır. Süreklilik arz etmez. Ve sakın aldanmayın. Oyun da eğlence de aldatıcıdır. Dünya hayatı Aldatıcı bir oyundur. Oyundan ibaret ve aldatıcı bir eğlencedir ki, çünkü süreklilik arz etmez. Süreklilik arz edecek mutluk ve eğlence ahiret hayatıdır.

İşte aklı olup da düşünmek isteyenler yarışmak isteyenler bunun için yarışsın. Bunu hak etmeye uğraşsın buna layık olsun. Fakat Ahiret hayatı aldatıcı bir eğlence ve oyundan ibaret değildir. Gerçek bir eğlence güzel bir son ve gerçek bir mutluluk ki süreklilik arz eder. İnsanların yaşamları boyunca karşılaştıkları ve nefislerinin hoşuna giden hırsla bağlandıkları her şey ancak Allah'ın yaratmasıyla mevcut olan, geçici varlıklardır. Bunların gerçeği, çok daha güzeli ve sürekli olanlar Allah katındadır.

Diğer bir anlayış ise “Ve onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler. Boş yere söylenilen sözden ve işlerden sakınırlar. “Ayette bahsedilen, kâmil müminlerin özelliğidir. Müminlere boş işlerle uğraşmak yakışmaz. Boş işlerle uğraşmak müminlerin vasfı değildir. Ancak bir mümin boş bir işle uğraşsa günahkâr oldu denilmez. Fakat kâmil bir mümin olamaz.

Günümüzde en çok ihtiyaç duyulan şey kâmil bir iman, bu imanı elde edenler ancak boş şeylerden yüz çevirirler. Konuyu bireysel bazda toplumsal bazda düşündüğümüzde bu konuda ne kadar duyarlıyız. Tartışılır? Bizleri bu konuda uyaran iyiliğimizi isteyen rabbimiz;  nereye yüz çevireceğimizi nelerden sakınacağımızı açıkça beyan etmiştir. Fakat bu konuda bizler, her fırsatta başka bahanelerle yüzlerimizi boş şeylere çeviriyoruz. Hep dünyalık düşünüp ahiretimizi sıfırlıyoruz.

Uhrevi yoluculuğu düşünerek yüzümüzün istikametini doğru yöne çevirirsek inşallah hem dünyevi hem uhrevi anlamda kazanan bizler olacağız.

Selam ve dua ile...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.