Sevgili Kudüs’ümüz, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa, mukaddes topraklar bir bayrama daha acıyla, hüzünle, esaret altında giriyor. Bu bayram da sevgili Kudüs’ümüz esaretin hüznünü iliklerine kadar yaşayacak. Sevdiklerimizle, yakınlarımızla, dostlarımızla bayramlaşırken, bayramın coşkusunu yaşarken gönlümüz ve dualarımız hep Kudüs’le olsun. Kudüs bir an için bile zihnimizden, gönül dünyamızdan çıkmasın. Dualarımızda en mümtaz köşeyi Kudüs alsın…
Biliyorsunuz Ramazan bayramında ana gündemimiz Kudüs idi. Terörist çete mübarek Ramazan bayramını Filistin halkına, İslam ümmetine zehir etmeye, Ramazan coşkusunu hüzne dönüştürmeye kalkışmıştı. Terörist çete ve hamileri, Büyük Şeytan Amerika ve diğerleri bunu hep yapıyorlar zaten. Müslümanların en mutlu günlerini kâbusa dönüştürmek onları zevkten dört köşe ediyor. Ama terörist çete öyle bir destanla, öyle bir direnişle karşılaştı ki süt dökmüş kediye döndü. Müslümanlar için bayram günlerini birer direniş, diriliş ve kahramanlık günlerine çevirdi.
Ramazan günlerini hatırlıyorsunuz, o günler Müslümanlar için son yılların en coşkulu, en mutlu, en izzetli günleriydi. Siyonistler tüm güç ve şımarıklıklarına rağmen birer fare gibi dehlizlere, karanlık kuytulara saklanmışlardı. Direnişin füzeleri israil çetesinin yenilmezlik efsanesini yerle bir etmişti.
Yine o bayram günlerini Müslümanlar için birer sevinç ve izzet günlerine dönüştüren diğer bir şey Müslümanlar arası vahdetin, güç birliğinin ne büyük başarı ve zaferlere aday olduğunun anlaşılmasıydı.
Evet, Ramazan bayramımız Kudüs sevdasının coşkusuyla geçti. Bu bayramımız da öyle olmalı. Yakaladığımız direniş ve izzet ruhunu sürdürmeliyiz. Kudüs’ün özgür bayramlara kavuşma sürecini hızlandırmak için çaba ve kahramanlığını tüm hızıyla sürdüren direniş cephesine katkı ve desteğimiz artarak sürmeli. Kudüs hiçbir zaman gündemimizden düşmemeli…
Kudüs sadece bayram günlerinde de değil her gün ve her an zihnimizin ve gönlümüzün sultanı olmalı. Zihnimizi, kalbimizi malayani, gereksiz, boş, başkalarına ait gündemlerle meşgul etmekten kaçınmalıyız. Gündemimiz İslam olmalı, İslam’ın geleceği olmalı, ümmetin kurtuluşu olmalı… İslam dünyasını zulüm, esaret, zorba yönetimlerin tahakkümünden kurtarmak için gayret ve çabayla dolu olmalı gündemimiz. Ve en önemlisi İslam ümmetini, İslam dünyasını özgürlük, adalet ve izzete kavuşturacak mücadelede olmazsa olmazımız olan Kudüs davasıyla dolu olmalı gündemimiz.
Bu mübarek günde, İslam dünyasının dört bir tarafında milyonlarca Müslümanın ellerinin duaya kalkacağı bu bayramda Rabbimizden dileğimiz Kudüs’ümüzün kurtuluşunu, Siyonist çetenin zilletini, direniş cephesinin zaferini bize göstermesidir. O günleri görmek, o izzet günlerine kavuşmak için ümmet olarak gayretimiz devam etmeli. Direnişin kahramanlarını unutmamalı, malımız ve dualarımızla direnişin yanında yer almalı ve bu davanın ümmetin gündeminden düşmemesi için çaba ve gayretlerimizi sürdürmeliyiz.