Aylar geçmesine rağmen gösterilerin halen sürdüğü Mısır’da cunta yönetimi darbeye çanak tutan medyanın yalan haberleriyle halkı kandırmaya çalışıyor ancak başarılı olamıyor.
4 Kasım’da Kahire’de sözde hâkimlerin karşısına çıkan Muhammed Mursi’nin mahkemeyi tanımadığını açıklamasından sonra mahkeme, duruşmayı 8 Ocak’a ertelemiş ve Mursi Burc el Arab Hapishanesi’ne yerleştirilmişti.
Darbecilere çanak tutan Mısır medyası ise boş durmuyor. Ordunun sızdırdığı bilgiler ışığında Mısır basınında yer alan haberlere göre Cumhurbaşkanı Mursi’nin gazeteci ve ordudan bazı komutanlarla görüştüğü ve bir diyalogun başladığı şeklinde yalan haberler yayınlanıyor.
MURSİ: “DÜNYAYI ŞAŞIRTAN DARBE KARŞITI DİRENİŞİ SELAMLIYORUM”
Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi savunacak avukatlar, geçtiğimiz Salı günü Burc el Arab Hapishanesi’nde kendisiyle görüştüler. Mursi, avukatlarla Mısır halkına ve destekçilerine mesaj gönderdi.
Mursi, Polis Akademisi’ne getirildiğinde herhangi bir gazeteci veya ordu komutanıyla görüşmediğini, 2 Temmuz’dan 4 Kasım’a kadar sadece Ashton ve Afrika Birliği temsilcileriyle görüştüğünü belirterek medyada yazılanların doğru olmadığını söyledi. Mursi, kendisini sorgulamak isteyen 4 kişi ile ise görüşmeyi kesinlikle reddettiğini belirtti.
Mursi, 2 Temmuz 2013 tarihinde kaçırılarak Cumhuriyet Muhafızları Alayı Ordu Evinde tutulduğunu, 5 Temmuz’da oradan alınıp Deniz kuvvetlerine ait bir üsse götürüldüğünü ifade etti.
Kendisinin halk tarafından seçilmiş meşru bir cumhurbaşkanı olduğunu hatırlatan Mursi, “3 Temmuzda yaşanan, bir darbedir” dedi ve Savunma Bakanı Sisi’nin kendisine ihanet ettiğini ifade etti. Kendisini ve meşru cumhurbaşkanlığını savunanları selamladığını dile getiren Mursi, “Dünyayı şaşırtan darbe karşıtı direnişi selamlıyorum” ifadesini kullandı.
MURSİ, CUNTACI KOMUTANLARLA GÖRÜŞMEDİ!
Cumhurbaşkanı Mursi’nin cunta ile görüşüp görüşmediği noktasında gazetemize açıklamada bulunan İhvan Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Eşref Abdülgaffar, “Böyle bir görüşme kesinlikle gerçekleşmemiştir. Bu tür haberler cunta tarafından Mursi ile cunta arasında bir diyalogun olduğu izlenimini oluşturmak için kasıtlı olarak servis ediliyor. Cunta, Mursi ile diyalog kurmaya çalışsa da Mursi kesinlikle bunu kabul etmiyor” diye konuştu.
BÜYÜK ÇAPLI GÖSTERİLER YOLDA
Dr. Abdülgaffar, İhvan Hareketi’nin bundan sonraki eylem planına yönelik olarak, “Şu anda üniversiteli öğrenciler eylemler için yoğunlaşmış durumda. Rabia katliamının 100. gününde büyük çaplı gösteriler düzenleyeceğiz. Darbecilerin icraatları hakkında da ayrı ayrı ekonomik, siyasi ve sosyal raporlar hazırlayarak Birleşmiş Milletler ve diğer kuruluşlara sunduk. Ayrıca bunları daha sonra basın ve medya ile de paylaşacağız. Bu raporlar darbeciler döneminde Mısır’ın ekonomik ve sosyal bakımdan ne kadar kötüyü gittiğini ispatlıyor” diyerek ümitlerinin hiçbir zaman tükenmediği ve direnişi sonuna kadar sürdüreceklerini ifade etti.
TÜRKİYE, MISIR HALKINA DESTEĞİNİ SÜRDÜRMELİ
Türkiye’ye yönelik de mesaj veren Dr. Abdülgaffar, Türkiye halkının gösterdiği hassasiyetler için müteşekkir olduklarını belirterek, “Türkiye Müslüman kamuoyunun kararlı bir şekilde Mısır halkına desteğinin devam etmesini ve Mısır sorununun gündemden düşmemesi için gerekli faaliyetlerde bulunmasını istiyoruz” dedi.
CUNTANIN İNSANLIK DIŞI UYGULAMALARI DEVAM EDİYOR
Mısır’da cuntanın, yönetimi kanlı bir şekilde devralmasından bu yana ülke içinde deyim yerindeyse insanlık dışı uygulamalar devam ediyor. Cunta yönetimi, şu ana kadar başta İhvan olmak üzere İslami Hareketlere mensup oldukları gerekçesiyle 15 bin civarında insanı hapishanelere doldurdu. Mısır hapishaneleri her türlü baskı ve işkencelerin uygulanmasıyla bilinip tanınıyor.
Bu türden tutuklamaların halen devam ettiği Mısır’da, binlerce insanın aranma endişesiyle kaçak hayatı yaşadığı ve bu durumun da aileleri ciddi ölçüde mağdur ettiği ifade ediliyor.
Ancak cunta yönetimi, her ne yola başvursa da halk, meşru cumhurbaşkanı ve meşru yönetimi için gösteri yapmaktan geri durmuyor. Mısır halkının yanı sıra özellikle son günlerde El-Ezher Üniversitesi’nde başlayıp ülke genelindeki diğer üniversitelere yayılan darbe karşıtı gösteriler, cunta yönetimini uluslararası alanda da zora sokuyor.