12 Eylül ve 28 Şubat yargılamalarının konuşulduğu bir zamanda Saadet Partililerin dile getirdiği önemli bir istem, gümbürtüye gitti gibi.
28 Şubat davası daha çok sürecek. ‘Ben yapmadım o yaptı’ ‘ben demedim o dedi’ seanslarıyla iş daha epey sürecek sanki. Daha şimdiden “Bir” etiketli sanık tüm sorumluluğu dönemin hükümetine yıktı. Onların emirlerini yerine getirmişlermiş… Onun için diyorum ki biz bu hafta, anti postmodernlik darbe de sayılacak ‘Kadınlara Özel Pembe Metrobüs’ü konuşalım. Nasıl olsa Bir ve ekibi, geçmişte bu tip doğal hakların önüne geçtikleri gerekçesiyle şu an içerdeler… Biz de tankların yerine Pembe Metrobüsleri yürütsek, birer büyükşehir yolcuları olarak hakkımız olsa gerek.
Saadetlilerin dile getirdikleri husus, aslında her Müslüman’ın hatta büyük şehirlerde günün önemli bir bölümünü otobüs veya diğer toplu taşıma araçlarında geçiren her insanın istediği bir proje.
Söz konusu talep ve proje ‘Kadınlara Özel Pembe Metrobüs’ talebi ve projesidir. Toplu taşıma araçlarındaki taciz olayları ile hoş olmayan görüntülere karşılık önerilen bu proje, tüm kesimlerden gereken desteği bulmalıdır diye düşünüyorum.
Doğruhaber bu konudaki hassasiyetini ortaya koymuş ve birkaç kez söz konusu talebi müspet şekilde haber yapmıştı. Aslında bugün bunu kaleme almam, yine bu önemli projeye olan desteğimizin ilanı sayılabilir. Halkın rahat ve huzuru için mutlaka olması gereken ve hatta geciken bir uygulama olduğu inancındayı(m)z.
Büyük şehirlerde yaşayan insanlar söz konusu ihtiyacın farkındalar. Metrobüs, otobüs, minibüs, tren vb. toplu taşıma araçları öylesine hınca hınç doluyorlar ki, bir bayanın bu kadar tıka basa dolu böylesi bir ortamda seyahat edip de rencide olmaması neredeyse mümkün değildir. Hatta bazen öylesine nahoş ortamlar oluyor ki birbirlerine kızan, tartışan ve kavga eden bireylere dahi rastlamak mümkün.
Bu sadece İslami hassasiyet taşıyanlarda rahatsızlık oluşturmuyor. Bazen kıyafetinden hiç beklemediğin kişiler bile, ‘bana baktı veya rahatsız etti’ diye karşıt cinslerle ağız dalaşına girebiliyorlar.
Namus, hayâ ve utanma duygusu insanın fıtratının gereksinimleri aynı zamanda. Utanma duygusunu fazla kaybetmemiş her birey, olumsuz bir bakış karşısında bile rahatsızlığını ifade edebiliyor.
Onun için diyorum ki; bu istek, sadece tesettür ve cilbab konusundaki hassasiyetleri ön planda olan mütedeyyin insanların isteği değildir; insanca yol almak ve rahatça seyahat etmek isteyen her bireyin istemidir; küçük bir azınlık her zaman ve her şeyde olduğu gibi burada da müstesnadır. “Vay efendim İslam, vay efendim şeriat, vay efendim din gelecek” diyecekler.
Hem buradaki talep böylesi araçların yani hanımlara özel araçların sefer yapmasıdır, yoksa yine karışık binmek isteyenlere eskisi gibi bunu devam ettirme tercihleri bakidir. Kimseye zorla illaki ayrı bineceksiniz, diye bir dayatma söz konusu değildir. Buradaki uygulama, bir iki normal metrobüsten sonra bayanlara özel bir metrobüs gelecek ve bayanlar gönül rahatlığıyla kimsenin tazyik ve tacizi altında kalmadan seyahat edebilecekler.
Şimdi ben bunu söylerken birileri ‘her gün taciz mi oluyor ki bunu söylüyorsun’ diyebilirler. Ben de derim ki, günde bir kere vuku bulacak bir taciz ve rahatsız edici olay için bile olsa bunu faaliyete geçirmeye değmez mi? Sizin bu projedeki kaybınız ne olacak? Bu projeyle kime taş taşıttıracak, kimin hakkına girmiş olacaksınız?’
Buna binaen yerel yöneticiler bu sese kulak vermeli ve çok mantıklı bu projeye bir an önce cevap vermeliler. Bu kampanyanın ideolojik bir yanının olmadığını Saadet Partisi İl Kadın Kolları üyelerinden Nagihan Gül Asiltürk de ifade etmiş ve buna benzer uygulamaların Rusya ve Japonya’da da olduğunu beyan etmiştir.
İyilik yolunda atılacak adımlara destek çıkmama adına bin dereden bahane getirmenin izahı yoktur. Getirilen projenin doğruluğu ve fizibilitesine bakmak akıllıcası ve olması gerekenidir. Halkın makul isteğine kulak vermek gerekir. Bunu getiren Saadet veya başkası olsun fark etmiyor. İnanıyorum ki halkın seçimiyle başa gelen yöneticiler, halkın bu talebine cevap vereceklerdir. Bu da tankların “rövanşı” olsun.
Selam ve dua ile…
Doğruhaber Gazetesi